Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hikmet Zayi

Çeşitli açık ölçütlerle (evrenselcilik, kitaba dayalılık, tinsel eşitlikçilik, kutsal cemiyette biri ya da bazıları için değil herkes için tam katılımın yaygınlaştırılması ve toplumsal yaşamın rasyonel olarak sistemleştirilmesi) Islam, üç büyük Batı tektanrıcı dini içinde moderniteye en açık olanıdır.
Reklam
Ortaçağın sonunda dört büyük okuryazar dünya uygarlığı vardı. Bunlardan yalnızca İslam'ın modern dünyada sanayi öncesi inancını koruyabildiği görülüyor.
Ancak İslam'ın başlangıçtaki başarısı öylesine hızlıydı ki, Sezar'a bir şey vermeye gerek kalmamıştı. Museviliğin teokratik potansiyeli de Islam'la karşılaştırıldığında suskunluğunu korumuştu: başlangıçta Vaat Edilmiş Topraklar'ın fethine yönelik bir imtiyaza sahip olunmasına karşın, vaadin yerine getirilmesi ne hızlı ne istikrarlı ne de sürekliydi. Diyasporanın koşullarının Sezar'ı yerinden etme mefkürelerini desteklemediği çok açıktı. (Modern Israil'de parlamenter sistem bir çıkmaza saplandığı için Osmanlı özerk toplumunun yasal kurumları, 'millet' sistemi hâlã canlı tutuluyor. Parlamentodan destek alma ihtiyacı içindeki koalisyonlar bir bedel ödüyor ve dinsel ilgiye, status quo'nun devamlılığını bahşediyorlar. Var olan nispi temsil nedeniyle Israil, Lübnan'la birlikte, Osmanlı toplumundan kalan bir parça olmayı sürdürüyor.)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
XIX. yüzyıl başlarında, kırsal alanda yaşayanlar fabrikalarda iş bulabilmek amacıyla bir anda kırları terk ederek gelip şehirlerin ortasına yığılıverdiler. Bu şehirler eskiden duvarlarla çevriliydi, topların icadından sonra gülünç kaçmaya başlayan bu duvarlar yıkılmıştı. Fakat şehirlerin "manevi" surları yerinde duruyordu. Eski surların bulunduğu çizgiyi ciddiye almayı gerektirecek bir zorunluluk olmamasına karşın şehrin sınırları bir çeşit sihirli çemberle korunuyordu. İşçi kesimi kentlerin içine dalınca, şehirler eski duvarlarının içinde boğulmaya başladı. Şehirci-cerrah Haussmann hem şehri temizlemek hem de her an isyan çıkarmaya hazır fakir kesimi kenar mahallelere sürmek amacıyla Paris'i boydan boya dik açılara böldü. Bu dik açılar yeni bir tarz yerleşim yeri oluşturdu: Banliyö.
İnsan Ürünü Şehirler
Tarih boyunca bazı şehirler olgunlaşan bir meyve ya da ağaç gibi düzenli ve doğal bir şekilde büyümüşlerdir. Bazı şehirler ise tamamen "insan ürünüdür ve her yanları sonradan inşa edilmiştir. Bu şehirlerden bazıları Washington, Canberra, St. Petersburg, Ankara, Çandigar ve Brasilia'dır.
Reklam
Kim olduğunuzu bilmek neyin iyi neyin kötü olduğu, neyin yapmaya değer olduğu neyin olmadığı, sizin açınızdan neyin anlamlı ve önemli olduğu ve neyin de önemsiz ya da ikincil olduğu konularında soruların gündeme geldiği bir alan olan ahlak alanında bir istikametinizin olması demektir.
Hedeflerimiz adalet ve anlayış olmalıdır, ayrıca, karşılık­lı saygı ve hoşgörü fikirlerinin yalnızca Batıya özgü fikirler olduğu gibi hatalı bir düşünceye kapılırsak en baştan itibaren tüm söylediklerimiz boşa çıkar. Belki de, bu fikirlerin en etkili mimarlarından bazılarının dindar Müslümanlar olduğundan kesinlikle emin olmak özellikle önem taşır.
Endüstriyel ürünler temel ihtiyaç durumuna geldiği ve birim maliyetleri, çoğunluğun ödeyebileceğinin üstünde olduğu için yoksulluk düzeyleri yükselmektedir.
Önümüzdeki on yıl içinde zenginler daha zenginleşecek, çok daha fazla sayıda yoksul da muhtaç duruma düşecektir. Ama açlık için duyulan üzüntü, bizi iktidar paylaşımındaki yapısal sorunu kavramaktan alıkoymamalı; bu sorun yıkıcı aşırı büyümenin dördüncü boyutunu oluşturur. Kontrol edilmeyen endüstrileşme yoksulluğu modernleştirmektedir. Yoksulluk düzeyleri yükselmekte, zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum genişlemektedir. Bu iki boyut bir arada görülmelidir, yoksa yıkıcı kutuplaşma gözden kaçırılır.
Bu kitabın tezi, benliklerinin gerçek olduğuna inananların kolayca kabulleneceği türden bir tez değildir ve olmayacaktır. Bununla birlikte benliğimizin doğasını düzenli bir biçimde sorgulamanın yaşamdan en iyi şekilde yararlanmak için gerekli olduğuna inanıyorum.
Reklam
Adalet Nerede?
Günümüz dünyası, yeteri kadarına sahip olmayanlar ve yeterinden fazlasına sahip olanlar, arabalar tarafından yolun dışına atılanlar ve arabaları sürenler biçiminde ikiye bölünmüş. Yoksullar sefil, zenginler daha fazla elde etmeye can atıyor. Neyin yeterli olduğunu bilen bir toplum yoksul olabilir; ama o toplumun üyeleri eşit ölçüde özgürdür. Zihinleri endüstri tarafından çarpıtılmış insanlar, sınırlanmış; ama modern araçların alanı içindeki zengin kişisel başarıların dokusunu kavrayamazlar. İstikrarlı bir endüstriyi kabul etmenin getireceği nitel değişmeye, büyüyen araçlar uğruna bugün bize dayatılan programların ve tedavilerin getirdiği çok yönlü kısıtlamaların pek çoğundan kurtulmuş bir topluma, yer yoktur kafalarında. Elimizi uzatsak tutabileceğimiz bu göreli, ama gönüllü yoksulluktaki hayatın mütevazi hazzını ise, çağdaşlarımızın çoğu tadamıyor
Makinelerin, ancak belli sınırlar içinde kölelerin yerini alabildiğini; bu sınırların ötesindeyse yeni bir köleliğe yol açacağını kabul etmemiz gerek.
giriş
Woolf'un ölümünden yetmiş yıl sonra Benlik kavramı, ezici bir ağırlıkla laik olan Batı'da bir yarı dine evrilmiştir. Ölümsüz kendi gitgide silinip kayıplara karışırken, fiziksel kendi egzersiz ve diyetle, içsel kendiyse (devam eden Kartezyencilik/ Dekartçılık sayesinde) psikanalizle geliştirilmiş, mükemmelleştirilmiştir. Benlik, "kendi fotoğrafını çekmeler" veya "kendine yetmeye dayalı kişisel gelişim unsurlarıyla yüceltilmiş, ünlülerin kendi kendilerini profesyonel şekilde ifşa etmeleriyle itibar kazanmıştır. "Benlik'in bu kıyasıya savaşları kitaplara, filmlere, Twitter'a ve bloglara besin kaynağı olmuştur. İnternet birbiriyle yarışan benliklerin feryatlarından geçilmemektedir. Benliğini ifade et / benliğini göster, diye başlar düstur. Böylece son yirmi yıl içinde tanıştığımız yeni bir benlik çeşidi olmuştur: alabilesiye geniş bir açılımda serbestçe dolaşırken aslında hiçliğe doğru ilerleyen cisimsiz bir siber- benlik, sanal âlemdeki benliktir bu.
... Çoğu insan çalışmak istiyor. Çalışmak çok temel bir insan arzusu; bir yol açma kendisi ve sevdikleri için geçim kaynağı sağlamak, ilerle kaydetmek... Ama gelmiş geçmiş en iç burkucu sorulardan biriyle cebelleşerek, insanlardan o umudun sökülüp atılmasını görmek çok kolay: Yaşayabileceğinden daha azı için çalıştığın zaman nasıl idare edebilirsin?
Sayfa 101Kitabı okudu
""Gereklilik', tiranların argümanı, kölelerin ise inancıdır"
Sayfa 154Kitabı okudu
724 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.