Mitolojik hikayelerden esinlenen romanlara karşı Madeleine Miller'den dolayı içimde bir heyecan uyanıyor. Ne yazık ki, Iokaste'nin Çocukları dahil hiçbir romanda bir Akhilleus'un Şarkısı ya da Ben, Kirke duygusunu yakalayamadım.
İokaste'nin Çocukları, Kral Oidipus ve Antigone tragedyalarından uyarlama diyebiliriz. İokaste ve İsmene karakterine soluk verildiği söylense de, iki karakteri de zayıf buldum. Belki tragedyada bu kadar az yer alan karakterlerin silik çizilmesi normaldir, ama hiç sevemedim ve bu durum empati yapmayı güçleştirdi ne yazık ki. Bu kitaba karşı biraz acımasız olabilirim zira Oidipus efsanesinin de bir hayranı değilim. Gerçekten de tarihteki en şanssız ailenin talihi belki biraz da bu kitap ile açılmaya çalışılmış. Yine de uyarlandığı mit kaynaklı da olsa ben kitabı iç karartıcı ve rahatsız edici buldum. Karakter analizleri yetersizdi.
Spoiler*
Kreon'un Ismene'yi kayırdığı, daha çok sevdiği vs söyleniyor ama sadece sözde sanırım, buna dair hiçbir fiiliyat yok çünkü. Ayrıca Kreon'un eşi vebadan değil, intihar ederek ölüyor ancak kitapta bu da farklı ele alınmış. Karakter gelişimi yetersiz bir kitaptı maalesef.
Ayrıca kitapta değiştirilen ya da yer verilmeyen şeyler tragedyayı hala meşhur yapan, okunulabilir yapan ögeler. Örneğin, kitapta
Oidipus aslında Kral Laios'un oğlu değil. E, bu tamamen miti, kehaneti her şeyi değiştirir bir unsur. Bu ögeyi çıkarınca hikayede boşluk oluyor ve bu boşluk da telafi edilmemiş maalesef.