[ Güzel kadın? Güzel kadın biraz başka benim için. Her şeyi güzel olacak, öyleyken bu güzellik ufak bir noktada aksayacak (burnunun çok küçük ya da çok büyük olması gibi). Yani bir kıymık çirkinlik taşıyacak.]
[ Onun yanında, böyle saatlerce hiç konuşmaksızın, göz göze bile gelmeksizin oturmaktan canım sıkılmazdı. Aynı masada ayrı şeyler düşünür, bu arada sonsuz çay içerdik. Bizi bir arada tutan şeyin ne olduğunu bugün de çözmüş değilim.]
[ Her yerde marazi denilebilecek bir bahar şenliği vardı. Kıvamını henüz bulmamış olan bu canlılık insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan başka türlü sarıyordu.]
[ Hemen herkesin yalnız kendisinin anlatabileceği bir hikayesi vardı. Hemen herkes birkaç kişiye ağlıyor ve akıbetini hala bilmediği bir sevdiğini bekliyordu. ]
[ Tiyatroda nasıl boş sahnede dekorun oyaladığı seyirci, söz başlar başlamaz bütün o teffaruatı görmez olursa, ben de öylece insan ıztırabı karşısında tabiat güzelliğine kayıtsızdım, yabancıyım. ]
"Günün birçok saatletinde dar sokaklarında başıboş dolaşır, Eski Anadolu evlerini seyrederim. Bu evlerde yaşadığımdan çok başka bir hayat tahayyül ederdim."