YAŞADIĞIM
Uzun geceleri yaşadım
Yaşamın bir döneminde
O uzun dönemde
Bir uzun gece Yaşamını yaşadım.
Güneşli günleri yaşadım
Okuduğum bir kitapta
Yaşadım bir kitapta
Okuduğum günleri
Güneşli,
Aşk yataklarını da yaşadım
-Herkes gibi-
Etimde kanımda kemiğimde
Yaşadım kemiğimde yataklarını
Kanımda yatakları
Etimde yataklarını
Aşkın.
Duyuyor musun atışını yüreğimin?
Sesini suskunluğumun?
Şiirlerin elimin altında ve denizin mavisi gibi yalın ve deniz gibi sonsuz
Bir burnu dönüyoruz
Denizle gökyüzü arasında kalmış şarap rengi kayalar karşılıyor bizi.
Mutluluk mu?
Bilmiyorum.
Aşk mı?
Bilmiyorum.
Umut mu?
Bilmiyorum.
Gidenin geri dönüşü mü?
Bilmiyorum.
Bir kanat çırpışıyla uzaklaştırdı
Kara bulutları
İki kırlangıç.
Mavilik onun yerini alan
Martıyla geldi.
Sonra Bir güvercin uçtu.
Gece çöküyor.
Sabalı uyanışlarını
Sevmeyen sen
Hazırlan
Karanlık derin ve ılık bir aynada seyredeceksin birazdan kendini.
Yalnız düşlerinin ile düşüşlerinin tabirnamesi bende.
Bunu unutma.
SİS
Sis çöküyor
/ Bu mevsimin kaçıncı sisi? /
Karşı kıyıların tepeleri
Ve denizdeki balıkçılar
Görünmez oldular.
Deniz, ölü bir göl.
Çan sesleri örtüyor
Balıkların sesini.
/ Ansıyan var mı
En son ne zaman duymuştuk
Kırlangıçların, hanilerin
yunusların nefesini? /
Tehlikeli Oyunlar kitabında baş karakter Hikmet'in daha çok ruhsal çözümlemelerine yer verilmiştir. Hikmet kendi dünyasını anlatmanın yanında etrafında ki insanları da anlamaya çalışmıştır.Ama bu yaklaşımı daha çok kendi üzerinden yapmıştır.En çok kendini açtığı karakter Albay'dır.Bir çok yerde "Albayım" olarak seslenir.Bu kitabı okurken bir çok altını çizebileceğiniz yer bulacaksınız.Kendinizin kararsız kaldığı noktalarda Hikmet'in de duygularıyla eş değer olduğunu görmek mümkün olacaktır. Hikmet'in duygularını çoğu zaman yarattığı oyunlarda bellidir. Çeşitli tarihi, mitolojik karakterlerin Hikmet'in oyunlarına dahil edilmiştir.Romanda bir türlü yazamadığı oyunların aslında ta kendisi roman olmuştur.
Hikmet'in aşk hayatı oldukça karmaşıktır. Bir evliliği olmuştur. Bu evlilikte kendini çok fazla aşağılara çektiğini , küçümsediği bellidir.Zamanın akışı içerisinde gerçek aşkını ve onunla yaşadığı anılara kitapta yer verir.
Oğuz Atay, bu romanında kendini anlatmış olduğunu söylemek doğru olacaktır. Yaşadığı hayatı ve düşüncelerine, karmaşıklığına yer vermesinden de kendi hayatıyla örtüştüğü anlaşılacaktır.
Okumak isteyenler için çok zevkli bir roman olduğunu söyleyebilirim.Biraz yoğunlaşmak ve insanın kendini bulmasını sağlıyor.
İyi okumalar dilerim...
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
Atilla İlhan