İdealleri olan küçük bir lise öğrencisi. Kaybedeceği sadece birkaç şeye sahip ve o şeylere bağlı biri. Ufak takıntıları ve bedenine göre büyük kalbi olan biri...
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!
ALINTIDIR.
Misafirliğe gitmiştik yıllar önce.
Tabii o zaman durumumuz iyi değil, çocuk bilgisayarda GTA Vice City oynuyor.
''Bende oynayabilir miyim?'' dedim kapattılar bilgisayarı.
Gözlerinin dolu dolu olduğunu farkettim babamın.
Eve gidip uyumuştum uyandırdı babam beni.
Bir kağıda klavye çizmişti bildiği kadarıyla.
Aldı eline oyuncak arabayı ben ne yöne bassam halının desenlerinde sürmeye başladı arabayı.
Hayatımın en mutlu günüydü benim için.
Bu kitabı ilk okuduğumda 5 veya 6. sınıfa gidiyordum. Daha bir şeyler hakkında yeni yeni görüşler edindiğim zamanlardı. Ve o yaşımda bile,11 veya 10, bu kitaba bir çok anlam yüklemiştim.
Gerçekten bana neden kitap okuduğumu fark ettirdi ve sevdiğim insanlara daha bi detaylı daha bi güzel bakmayı öğretti. Bence o yaşlarımın dönüm noktasıydı. Yazarının eline sağlık.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,6bin okunma