Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nil yener

Yaşamlarında bunca renk varken, kimi insanın sahip olduklarıyla bir türlü yetinememesi anlaşılması zor bir paradokstu. Bazen bazı şeyleri sorgulamamak, hayata dayanabilmek için tek çareydi.
Reklam
Hataları doğru zamanda yapmak... Hayat bunu kabul edebiliyordu. Doğru şeyleri yanlış zamanda yapmak? Bunu kimse yutmuyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tıpkı insanlar, kuşlar, böcekler ve zamanlar gibi alışkanlıkların da yolculuknettiğini belirttikten sonra, bir insan, acaba ben hangi alışkanlıklara köprü oluyorum, ya da huyumda tüyümde ne tür pisliklerle ne tür parıltıları barındırıyorum diye arada bir durup kendisine bakmalı ve bunu yapmayanlar geleceğe ihanet eder. İşte böyle dönüp taşıdığımız yüklere alıco gözüyle bakınca, bunların içinde insanlığa hayrı dokunmayacak olanları hemen oracıkta bırakmalıyız boş yere hamallığını yapmamalıyız.
Sayfa 255 - 260Kitabı okudu
Geçmişimize bakarak dürüst olma cesaretini bulduğumuzda ve kendi hikayelerimizi açık ve tutarlı bir şekilde anlatabilecek içgörüyü geliştirdiğimizde, geçmiş yaralarımızı iyileştirmeye başlayabiliriz.
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
Sağlıklı bir ilişki için karşı tarafı tanımak, uygun muyuz değil miyiz anlamak kadar kendimizi de tanımak şemamızı, yapımızı, nerede hata yaptığımızıbilmrk gerekir.
İnsan sevilebilir olduğunu anladığı zaman seveni bulması daha kolaylaşıyor. Tanısa beni sever.
Duygularımızı ve isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı ifade etmek ilişkide bizi birbirimize iyice yakınlaştırır.
"Şunun şöyle olması gerekiyor. Yoksa çok kötü olur!" düşüncesini aklımızdan çıkarırsak, yapılacak şeyi çok daha kolay yaparız. Uyuyamazsan bu dünyanın sonu değil. Uyuyamamış olursun alt tarafı. Uyumak keyiflidir. Deneyler yapmak, haritalara bakmak, kitaplar okumak da öyle. Sevmediğimiz bir kitap varsa eğer, bu kitapları sevmediğimiz anlamına gelmez. Seveceğimiz çok sayıda başaka kitap bulabiliriz.
Çocukların enerjisi yetişkinlere göre çok daha fazlaydı. Babası Can'a toplu taşıma araçlarında ayakta durmanın bir yetişkin için çok daha or olabileceğini de anlattı. Özellikle yaşlılar ve hamileler için ayakta kalmak hayli güç olabiliyordu. Fakat babası, Can'a toplu taşıma araçlarında yerini vermesi gerektiğinr dair bir şey söylemedi. Yerini vermek ya da vermemek Can'a kalmış bir şeydi. Can, yerinden yahut herhangi bir şeyden fedakarlığı, kendisi isteyerek yapmalıydı. Bir başkası ondan bunu beklediği için değil.
Reklam
İtaat, birinin isteklerine koşulsuz şartsız uyma zorunluluğu hissetmek demektir. Bazen, bizden istenen şeye karşı çıkarız; buna rağmrn içimizde itaat duygusu vardır ve bizden istenen şeyi yapmadığımız için bir yandan da suçluluk duyarız. Suçluluk duyduğumuzda, davranışımızın birini incitip incitmediğine bakalım. Davranışımız birini incitiyorsa kuşkusuz bu davranışı değiştirebiliriz. Davranışımız kimseyi incitmediği halde suçluluk duyuyorsak, neden suçluluk duyduğumuz üzerine düşünebiliriz.
Bazen birinin bana yaptığı bir şeyden dolayı kötü hissedebilirim. Kimin hangi davranışının bende hangi hisse neden olduğunu fark etmem önemlidir. Bir davranış beni rahatsız ediyor, üzüyor, incitiyorsa, kendimi o davranışa karşı korumam gerekir.
Kendi hislerinden rahatsız olmayan kimse, bir başkasının hissinden de rahatsız olmaz. Oysa bir insanın hissinden rahatsız olmak, bu hissi yasaklamak, birine "Bunda üzülecek bir şey yok, bunda korkacak bir şey yok, bunda kızacak bir şey yok, o kişiye kırılmaman gerekir," gibi cümlelerle konuşmak duygusal istismardır.
"Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz."
"İnsanlar neden kontrolcü annelerine benzeyen kadınlarla evlenir? Ya da eve hiç uğramayan babaları gibi erkeklerle? Eski hataları düzeltebilmek için. Çocukken canını yakan şeyleri yetişkin olunca düzeltebilmek için. Belki ilk bakışta fazla anlamlı gelmiyordur ama bilinçaltı kendi ritmiyle işler."
Sayfa 237Kitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.