Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur

Nur
@Okubaykus
Bugün yeni bir milat olsun güzel şeylerden bahsettiğimiz
172 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler içerir uyarısıyla başlayayım incelemeye. Kitap ülkemizde suça sürüklenen çocuk dediğimiz kişilerden oluşan bir çetenin vahşetleriyle başlıyor. Gerçekten vahşet. Çocuk daha, ergenlik döneminde, genç, kanı deli akıyor, cahil, hayat bu yola itmiş(ortada suça iten belirgin bir sebep de yok), büyüyünce düzelir deyip geçemeyemeyeceğimiz türden
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,7bin okunma
Reklam
55 syf.
9/10 puan verdi
Ermiş, ince bir kitap olmasına karşın altını çizmeye kalksan tüm kitabı fosforlu kalemle boyamayı gerektirecek kadar dolu dolu bir kitap. Bir ermişin(El Mustafa) hayata dair, aşka dair, ölüme dair ve hayatın içinden daha bir çok şeye dair düşüncelerini tavsiyelerini içeriyor. Hayatın içinden ve çok nokta atışı düşünceler olması da bu incecik kitabı kitaplığımın ayrılmaz bir parçası kılıyor. Aynı zamanda Doğan Cüceloğlu kitapları gibi pek çok eserde bu kitaptan alıntılara rastlayabilirsiniz.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,3bin okunma
584 syf.
9/10 puan verdi
Ruh Adam'dan sonra okuduğum ikinci Atsız kitabı. Ruh Adam'da daha çok geçmiş gelecek geçişleri vardı. Yasak aşk mevzusundan dolayı sevmemiştim burada öyle bir durum yoktu. Bozkurtlar tamamen Türk tarihini anlatıyor. Ve bunu oldukça gururlandıran(Türklerin birbiriyle savaşması, kıtlık dönemi, Çin prensesi hikayesi hariç), akılda kalıcı, akıcı bir şekilde yapıyor. Ayrı ayrı hikayesi olan çok iyi karakterlerle de kitap desteklenmiş. Ayrıca buradaki aşklar daha masumdu. Saçma bir şekilde sonunda kavuşma olmasa da. Almila ve Ay Hatun'la verilen güçlü-lider Türk kadını vurgusunu ayrıca sevdim. Ozanların deyişlerinin güzelliğinden bahsetmeme gerek bile yok sanırım. Okuma sürecini gereksizce uzattığım çok güzel bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202014,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
127 syf.
7/10 puan verdi
Kitap toplumun kadına bakışını, kadına verilen veya verilmeyen rolleri ve yeri anlatıyor. Bunu araştırma yapan bir kadının ağzından sayfalarca anlatıyor. Ve maalesef tekrara düşüyor. Kütüphane araştırma ekseninde devam ettiğinden pek çok yazardan eserden de bahsediyor. Bu yazarları ve karakterleri tanımayınca ise cümlelerin bir anlamı kalmıyor. Evet kitabı anlamaya kültürümün yetmediğini hissettim. Anlamadığım kısımlar dışında sonlara doğru ağırlaşan dil sorunu vardı bir de. Toplumsal bir sorunu anlatırken neden odaklanmamızı engelleyecek bir dil kullanılır bilmiyorum. Genelde olumsuz eleştiri yaptım ama güzel bir kitap. Sadece bana hitap etmedi.
Virginia Woolf
Virginia Woolf
un okuduğum ilk kitabı. Kitaplığımda bir kitabı daha var yazar hakkında önyargılı olmadan onu da okuyacağım.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İletişim Kitabevi · 202137,8bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
Kitabın ilk başları bir nevi distopyayı tanıtma kısmı olduğundan pek akıcı değildi. Gelişme ve sonuç kısmı çok akıcıydı. Julia'yla ilişkileri ve sonunu tahmin ederek risk alışı, düşünmenin suç sayıldığı bir dönemde Winston'un düşünebilişi ilgi çekiciydi. Yeni söylem, sözcüklerdeki azalmanın bilinç alanını daraltması, tele-ekranlar, çocukluktan itibaren köleleştirilen zihinler gibi ayrıntılarla o dönem çok iyi işlenmişti. Her ne kadar temellendirmeler güzel olsa da "bu kadar da olmaz" dedirtiyordu. Hayvan Çiftliği için her dönemde her ülkede bir temsilinin olabileceğini düşünmüştüm ama 1984'le gerçek hayat benzetmeleri biraz zorlama kaçıyor. Ve Winston yakalanmışken O'Brien zeki diye hayranlığını vurgulama sahneleri de sapığına aşık wattpad kızları hissi verdi. Birkaç yıl sonra mantıklı gelecek belki ama şu an O'Brien'in zekice(!) cümlelerini saçma bularak okudum. Fikirlerinin benzerlerini
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
'nda okuyunca ilgimi çekmişti oysaki. Sanırım tüm bu saydığım olumsuzluklar o dönemin en önemli kurallarından biri olan çiftdüşünü abartılı bulmamdan kaynaklanıyor. Her ne kadar abartılı olsa da öylece okuyup geçilemeyecek, okurken ve sonrasında düşündürecek, sonuçta okuyana bir şeyler katacak bir kitap olması güzeldi.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,6bin okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
Kaynakçayı çıkarırsak 360 sayfalık kalın ve yorucu bir kitap. Çok bilgi içeren kitaplar genelde yorucu olur zaten. Örneklerle araştırmalarla renklendirilmeye çalışılmıştı. Bu tarz kitaplardan hoşlananlar keyifle okuyabilir. Kitap adı gibi net. Direkt olarak aşık olma sürecini anlatıyor. Öncesine sonrasına da değiniyor ama asıl konu neden o kişiye aşık olduğumuz. İçerisinde aşkın tanımı hiç geçmiyor. Körlük, delilik, kara sevda, mucize gibi kavramlarla yüceltilmemiş veya bir esrarengizlik katılmamış. Bilimsel bir bakış açısıyla inceliyor aşkı. Hatta ilk kısımda bilinçli romantik seçimleri okuyunca aşk sıradan bir olguya dönüşüyor. Aşkın tek büyüleyici yönü olarak karşılıklı olması kalıyor. Bilinçdışınız ihtiyaçlarınız doğrultusunda sizi birine yönlendiriyor. Ne tesadüf ki onun bilinçdışı da yıllarca karşısına çıkan seçenekler arasından sizi buluyor. Bunun bile açıklaması var aslında tam olarak tatmin etmese de. Aşktan mecnun olmak, çöllere düşmek, dağları delmek, canan için candan geçmek gibi efsanelerle aşkla tanışmış bizler için biraz fazla bilimsel sanki. Aşkın sonrasına, kavuşamamaya, karşılıksız aşka daha fazla yer verilmesini isterdim. Mesela "yanındakiyle yaşlanır, aklındakiyle ölürsün." sözünün de bilimsel yanını görmek isterdim. Çiftlerle yıllarca çalışmış bir uzman psikolog tarafından yazılmış. Okurken verilen emeği görüyoruz. Alana ve okurlara çok şey katacak bir kitap.
Aşık Olmak
Aşık OlmakAyala Malach Pines · İletişim Yayıncılık · 2020272 okunma
512 syf.
3/10 puan verdi
Bu kitaba bugün başlamış ve yine bugün bitirmiş bulundum. Okudukça saçma buldum, kız rezil oldukça onun yerine utandım. Normalde ilk rezil oluşunda işim gücüm yok bir de bunun yerine mi utanacağım der bırakırdım kitabı ama bir şekilde devam ettim. Çok akıcı bir kitap olduğundan değil de bıraksam devamını merak etmeyeceğim bir bölüm sonu denk gelmedi. Öyle ki o bölüm sonu kitap bittiğinde bile gelmedi. Yazarın ilk kitabı bu sanırım. Sonlara doğru yazımındaki gelişim fark ediliyordu. Diğerlerine ön yargılı olmamak gerek.
Gözlerini Haramdan Sakın
Gözlerini Haramdan SakınMerve Özcan · Portakal Kitap · 20161,997 okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
Çok düzenli ve tek düze gibi görünen ama aslında her şeyin çok düzensiz ve adaletsiz işlediği bir yerde geçiyor hikaye. Sesini bile çıkaramayan felçli bir hastayı döverek güya düzeni koruyan, görevini yapan bir personel; hastaları görme gereği duymayan, bir hastayla konuştuklarında delilikle yaftalanan doktorlar; normalde saygı duygulan doktor delirince(!) öldüresiye dayak yemesinin gayet olağan karşılanması; insanlara cansız bir nesne gibi davranan memurun bir heykelin karşısında ağlayarak huzur bulması... Her şey çok saçma ama çok tanıdık. Kitapta en sevdiğim kısmı alıntıladım. Ayrıca okurken not aldığım kısmı da yazayım. "İnsanın inancı yoksa da dua etmeli, huzur duyarsın." Bu söz asil zümreden olan yaşlı postane memuru Mihayil Averyoniç'e ait. Herkese saygısızca, aşağılayarak davrandıktan bir paragraf sonra Meryem Ana ikonuna secde edip gözyaşları içinde dua edip doktora ikonu öpme tavsiyesinde bulunurken bu cümleyi kuruyor. Yalnız ilk başlarda İvan'ın organize olmamış, anlaşılmayan cümleler kurduğundan bahsedilmişti. Oysaki doktordan ve kitaptaki tüm karakterlerden daha iyi konuşuyor. Günümüz tıbbıyla İvan'ın ve doktorun kaderi nasıl olurdu merak ediyorum.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,6bin okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
Kitaba inceleme yapmayı unutmuşum. Araya zaman girdi. Başladığım tarihi hesaba katarsak çok zaman girdi ve tam olarak o zamanki düşüncelerimi yazabileceğimden emin değilim. Araştırmalar, veriler, istatistikler, karşılaştırmalar derken her başlık ayrı bir makale gibiydi. Bilgilerin ilginçliği ve örnekler biraz dikkat çekse de benim gibi kurgusal kitap sevenler için bayağı sıkıcı geçen bir zamandı. Tabii kimse bu kitaba eğlenmek için başlamaz sanıyorum. Kitaptan aklımda kalanlara gelirsek kitap yıllar önce yazılmış ve şu an orta yaş olan nesilden bahsetmesine rağmen sanki günümüz gençliğini anlatıyor gibiydi. Yani Amerika'nın ben nesline bizim z kuşağının sonları denk. Kitabın gençlerin özgüven, özerklik gibi davranışlarından bahsettiği ilk kısmı biraz ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklardan dert yanmasını anımsattı. Oysaki yazar da ben neslinden. Toplumsal, siyasal, ekonomik gerçeklerden bahseden kısımlardaysa günümüz Türkiye'sini gördüm. Sınavlar, gelecek kaygısı, işsizlik, mesleğin dışı bir iş bulma ve üç kuruşa çalışma. Artık protesto etmenin hatta oy kullanmanın bile gereksiz gelmesi... Ne yalan söyleyeyim Amerika'yı böyle hayal etmemiştim.
"Ben" Nesli
"Ben" NesliJean M. Twenge · Kaknüs Yayınları · 2018505 okunma
248 syf.
7/10 puan verdi
Bir semtte dönen, ne kadarı kurgu ne kadarı gerçek belirsiz olan hikayelerden oluşuyor. Kurguyu anlatış tarzı güzel, edebiyatı iyi kullanıyor. Arabesk dozu aşırı fazla. Hayatına giren herkes mi aşırı acı çekmiş, herkesin mi gülüşünün arkasında acı var? Argo ifadeler de rahatsız etti biraz. Azdı aslında ama kullanılmasa da olurdu. Diğer bir konu aşk. Hikayelerin çoğunda aşk var. Aşk betimlemeleri kitapta önemli bir yer tutuyor. Aşıklar kavuşamıyor, yanlış aşklar yaşanıyor, aşık olan bir daha iflah olmuyor. Ama iş ana karakterin aşklarına gelince ciddiyetimi kaybettim. Bir ömre bu kadar çok aşkı, hem de ciddi aşkı nasıl sığdırdın? Velhasılı kelam hayata küstüğünüz anlarda açıp okuyabilirsiniz.
Beni Onlara Verme
Beni Onlara VermeTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20174,746 okunma
Reklam
325 syf.
10/10 puan verdi
Bu sefer incelemeye spoiler uyarısı eklemiyorum çünkü tanıtım yazısı spoilerın ta kendisi. Zaten önemli olan sonunun nasıl biteceği değil konunun işlenişi. Charlie zihinsel yetersizliği olan bir yetişkin. Kitapta geçtiği gibi çocuk da diyebiliriz. Kimseye zararı olmayan, kendi halinde yaşamaya çalışan bir birey. Kitapta bunu da defalarca
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
424 syf.
9/10 puan verdi
Kitaba başladığım tarih 27 Aralık 2020 Bitirdiğim tarih 9 Ağustos 2021 Kitabı 8 ay boyunca süründürdüm, araya başka kitaplar soktum, bir sayfa bile okumadan defalarca bıraktım. Çünkü başları gerçekten sıkıcı gelmişti. Yazar fizyoloji bilgisini kitaba iki tane bu konulara meraklı karakter sokarak konuşturmuştu. Ama biraz fazla konuşturduğundan roman hissini alamadım uzun bir süre. Kitabın yarısına yaklaştıkça heyecan başladı. Sonlar ise okumaya ara verirseniz meraktan beyninizi yedirecek kadar şaşırtıcıydı. Nereden başladım bu kitaba diye zorlaya zorlaya okurken şimdi ikinci kitap olsun diye dua ediyorum. Bir yandan güzel bir kurgu okurken diğer yandan bilgilenmek isterseniz Pia Mater iyi bir seçim.
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
Drama
Başlık üstün yetenekli, başarılı olmaktan başka bir lüksü olmayan, o kurstan bu kursa koşturup duran çocukları okuyacağım hissi uyandırsa da bundan ibaret değil. Yetenekli çocuk kitapta geçen ifadeyle "ne ise o olarak sevilmemiş" çocuk, ebeveynleri tarafından belirli rollere, davranışlara, duygulara mecbur bırakılmış; yola getirilen sahte bir benlik geliştirmiş çocuk. Yazar konuyu oldukça çok boyutlu işlemiş, kısa görünmesine rağmen okuması uzun sürdü. Anlatılanlar örneklerle açık hale getirilmişti. Kitabı okurken siz de bir tanıdıklık hissedip yetenekli çocuk muydum ben sorgusuna düşebilirsiniz.
Yetenekli Çocuğun Dramı
Yetenekli Çocuğun DramıAlice Miller · Profil Yayıncılık · 20213,027 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Yazım stili, betimlemeler, mesajlar genel anlamda güzel olmakla birlikte birkaç hikayeyle ve alıntılarla aklımda kalacak kitap. Bir Şey Yap, Su Sesi ve Karakoncolos unutulmayacaklardan oldu.
Hüzün ve Tesadüf
Hüzün ve TesadüfMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20073,932 okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle çok büyük beklentilerle başladığımı belirteyim. Son zamanlarda kitabın ismini sık sık duymuştum ve üstüne nobel ödüllü de olunca kurguyu, betimlemeleri ve yazımı neredeyse kusursuz bulacağımı düşündüm. Kurgusu, karakterleri, ayrıntıları gerçekten iyiydi. Yaşanabilecekleri öyle acımasızca yüzümüze vurmuştu ki yazar, okumak bile yordu. Bazen yok artık bu kadarı yaşanmazdı herhalde Türkiye'de dedikten sonra yaşanır mıydı acaba tereddütüne düşmeme üzüldüm. Betimlemeleri ve yazımına geçmeden önce kitabın epub versiyonunu okuduğumu da söyleyeyim. Betimlemeler bazen çok derin bir anlatım olacakmış gibi başlayıp bu neydi şimdi diye düşündürdü. Bazen ne alaka dedirtti. Belki de çeviri sorunudur çünkü google'dan çevirilmiş gibi geldi bazı yerler. Yazım hataları vardı. Hatta alıntı yapmak için yazıyı direkt kopyalayıp buraya attıktan sonra düzenlemek zorunda kaldım. Yazıma noktalamaya da takıntılı bir insan değilimdir, bu incelemede de birçok hata görebilirsiniz ama editörden geçen kitaptan beklenti büyük oluyor haliyle. Özellikle konuşma kısımlarından çok rahatsız oldum. Konuşmalar sadece bir virgül ile ayrılıyordu hangi cümleyi hangisi söyledi anlamak için defalarca okudum bazen. Mesela sadece iki kişi arasında geçtiğinden daha kolay bir konuşmayı hiç düzenlemeden alıntıladım #111111697 bakabilirsiniz. Bu kurguya bu yazım biraz hayal kırıklığı yarattı. Umarım bu sorunlar e kitaba özgüdür de gerçek kitap düzgündür.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Can Yayınları · 2015103,6bin okunma
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.