Yolculuk, benliğimizdeki bir tür iç “dekor”u yıkar. Hile yapmak, yani büro ve şantiye saatlerinin (bizi sert bir biçimde ayaklandıran, ama yalnız olmanın acısından da çok iyi koruyan bu saatlerin) ardına gizlenmek olanaklı değildir artık. Bu yüzden kahramanlarımın “Bürodaki saatlerim olmasaydı halim ne olurdu?” ya da “Karım öldü, ama, bereket versin ki, tamamlanacak bir sürü evrak var yarına,” diye konuşacakları romanlar yazmak gelir hep içimden