Stefan Zweig'in okuduğum ilk kitabı.
Bir kadının seneler evvel başından geçen bir olayın 24 saatlik zaman diliminde onda bıraktığı hisleri seneler boyu taşıması ve bunun tek şahidi sadece kendisi olsa bile o duygulardan arınamamasının romanıdır.
Kadının iç dünyasının başarılı bir şekilde anlatımıdır.
Tabi burada kadının yaşadıklarının sosyolojik olarak onun üzerindeki etkileri de çok güzel verilmiş.
Kısa, kolay okunabilen, kadınların iç dünyasına ışık tutan bir roman. Keyifli okumalar.
Minnet ifadesi insanlarda çok nadir görülen bir şeydir, özellikle de minnet duygusu büyük olanlar, duygularını açığa vuracak ifadeyi bulamazlar; şaşkın şaşkın susarlar, utanırlar, zaman zaman da duygularını saklamak için yüzlerini asarlar.
Küçücük bir çocuğun neleri başarabileceği ancak bu kitaptan sonra fark edebilirsiniz sanırım. Ayrıca kitap zaman kavramını o kadar güzel anlatmış ki etkilenmemek ürpermemek elde değil. Her şeyden ziyade yazarın son sözü beni hem korkuttu hem de heyecanlandırdı.
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,6bin okunma
Öncelikle size konusundan bahsetmek istiyorum;
İnsanı gezmeye,keşfetmeye ve öğrenmeye teşvik eden kitap, asıl amacın hedefe ulaşmak değil bu hedefe ulaşmaya çalışırken olgunlaşmak, ulaşma çabasının keyfini çıkarmak olduğu seklinde bir mesaj verdi bana.
Görüşüm;
Yaşadığımız her yerde, her şeyde işaretler sunulmuştur bize, önemli olan onları görmek ve değerlendirmektir. Ancak çevirisinden midir bilmiyorum ama kitap bu kadar popüler olmayı hak ediyor mu karar veremedim , ileride tekrar okuduktan sonra karar vereceğim buna.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,4bin okunma