Ey aşk!
Ateştir senin nesebin;niteliğin dumandır,kaynağın ise rüzgâr..
Su, tufâna dönüştü;toprak da küle..
Senin kokunla ateş rüzgâra karıştı..
Şirin’siz her saray,bisütûn gibi virânedir..
Ferhat’sız her dağ,bir saman çöpüdür rüzgârda..
Yedi nesil öteye,tüm atalarımız gâmdı..
Bize miras kalan,hep sonsuz keder oldu.
Rüzgar esince toprağımızdan senin kokun geliyor
Sadece Sen kalacaksın;
Biz hepimiz gidince…
/
Tanrı, hiçbir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir; kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar.
/
“Gülleri sarı severim, toprağı ıslak.
Türküleri yanık, şiirleri hoyrat!
Havayı nemsiz, çayı demsiz …
Bir seni olduğun gibi,
bir seni herşeye rağmen.
Bir seni, hala…”
/
Ben seninle çay içmek istiyorum. Seni duymak, seni görmek, seni bilmek, seni yanımda hissetmek istiyorum. Sana şiir okumak istiyorum. Yazmaktan bıktım, usandım. Ben artık yazıları sana söylemek istiyorum. Küçük bir evde, büyük hayaller kurmak istiyorum. Sobanın yanında, seninle birlikte, üşüyen ellerimi çayın sıcaklığına bırakmak istiyorum. Ben aslında sevmek değil, seninle yaşlanmak istiyorum.
/
"Annem öldüğünde çok ağladın.
Ben ölürsem ağlamayacağına söz ver"
deyince Orhan Seyfi söz verir. Bir süre sonra kızını kaybeder ve şu dizeleri yazar: “Bir alev halinde düştün elime, hani ey gözyaşım akmayacaktın?"
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
#
"Hangi şehre gidilir yalnız başına, Hangi şarkı dinlenir sen olmayinca?
Kimle çay içilir?
En güzel sözlerin altı kim için çizilir, Kimin kokusu saklanır?
Hangi hayal hediye edilir, Hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerin, Nasıl anlatılır gülüşünün sesi?
Adının güzelliğine hangi alfabede rastlanır, Senin bakışın hangi şiire benzer?
Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp; Hangi insanda rastlanır sana Gel de anlat..
Senden başkası nasıl sevilir?
Bilmiyorum ben..
/