Sürekli gördüğümüz nesneler hayatın akışını fark etmemizi sağlamazlar; onlar bizimle birlikte fark ettirmeden yaşlanırlar, oysa birkaç yıl boyunca gözden ırak kalmış olup da aniden karşımıza çıkanlar öyle midir, yaşam ırmağımızın ne kadar hızlı aktığını ifşa eden onlardır.
"Elimizin altında kitaplar var ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor."
… kayalıklar yazgının talihsizliklerine karşı kale surları işlevi görecekmiş, tabiatın sükuneti ruhun kederli çırpınışlarını yatıştırabilecekmiş gibi gelir insana.
Bir kadın bir kere uçurumlardan yuvarlanmaya başladı mı artık düşüşüne son verecek nokta yoktur, ne kadar aşağı düşerse düşecek yerler o kadar çoğalır.
O zamana kadar sevin ve acı çekin, umut edip düşleyin, Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.