Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
murat çelik
murat çelik
@Phoenix21
HAYATA KARŞI BİRŞEY HİSSETMEDİĞİN ZAMAN OKUMAYA BAŞLARSIN.
Olympic Powerlift
istanbul
215 okur puanı
Ekim 2014 tarihinde katıldı
Che'nin kendi elinden yazdığı günlük tadında savaş anılarını okurken kelimenin tam anlamıyla huzur buldum.Küba ihtilalinin bir kısım öncesi ve ihtilale kadar dayanan kısımda Fidel Castro ile Meksika'da bir generalin çiftlik evinde sefer hazırlığı yapmaktadırlar.
Ancak içlerinde bazı hain ve casuslarında olmasıyla(düşmana silah satan)Meksika'nın
Pargalı İbrahim Paşa denilince aklıma ilk gelen şey Osmanlı altın çağının kesinlikle baş mimarisidir.Daha henüz çocukken parganın bağrından koparılıp manisaya zengin bir eve köle olarak satılmıştır.Bu dönemde saruhanda sancak beyliği yapmakta olan 1.Süleyman'ın dikkatini çeker ve çok güzel keman çaldığı için Şehzade Süleyman onu yanına
Savaşlar her zaman kötüdür,acıdır ve açgözlü doymaz insanlar tarafından çıkarılır ve savaşta tüm zorluğu en çok ülke sınırları içinde yaşayan hiçbir suçu olmayan halklar çeker.
Nobel edebiyat ödüllü yazar Steinbeck romanlarında savaşlara,komünizme,insanların birlik ve beraberliğine,iktidarlara karşı yapılan haklı mücadelelere sıkça yer verir.
Bir savaş vardı adlı eserinde,ikinci dünya savaşında harap olan ülkelerin şehirlerin özellikle İngiltere,İtalya,Afrika,Cezayir'deki halkın ve amerikan,İngiliz asker müttefiğinin savaştaki zorluklarını anlatan bir eser.Amerikan askerlerinin gemi yolculuğuyla başlayıp İngiltere'ye uzanan yolculuğu ve Amerika'nın burayı üst olarak kullanması ile başlar hikaye.Ancak asıl anlatılan savaş değildir savaştaki askerlerin görünmeyen,bilinmeyen yanları ve savaş ülkelerinde yaşayan halkın psikolojisi anlatılır.
Savaştaki askerler için en büyük psikolojik sorun aileleridir.Sakat kalmış veyahut savaş uzadığı için ailesiyle hiç iletişim kuramayan askerlerin aile özlemleri ve ailesinin geçim durumları,sağlıkları eşleri,anneleri,babaları,çocukları fazlaca endişe konusudur.
O dönem ülkeleri için savaşa katılan ve geçimini temizlik işçiliğyle ve sıradan işlerle sağlayan ingiliz kadınlarının savaşta top,tüfek kullandıktan sonra savaş bitiminde tekrar eski işlerine nasıl döneceği sorusu kitap içinde geçen ironik diyaloglardan birisidir.
Okur Takip Önerileri
Dostoyevski'nin ağır psikolojik analiz ve insanı fazlasıyla düşünmeye yoran bir romanı.
Geçmişe bakıldığında özellikle insanlar tarafından din adamlarının,büyücülerin,putların hatta fiziki kusurla doğan insanların bile tanrı yerine ilahlaştırıldığı gözükmekte.Dostoyevski karamazov kardeşler romanında din unsuruna ve dinlerdeki aşırı bağnazlığa
Gerçekten harika ötesi bir kitaptı ancak anlatımıyla değil anlattıklarıyla.
Bölüm bölüm hikayelerden oluşan bazısını çok beğendiğim bazısını zor okuduğum bilimkurgu parantezinde evrenin her köşesine,gezegenlere hatta samanyolu galaksisine kadar bize yolculuk rehberi ederken aynı zamanda düşündüren ve kendimizle konuşmamızı sağlayan ütopik bir kitap.
Bence kaynak olarak da kullanabileceğimiz bu kitap bize doğayı,kozmosu,evrenin yaratılışını ve big bange kadar birsürü şeyi kimi zaman aç gözlü bir kralın,kimi zaman ölüm korkusu taşıyan bir robotun,kimi zaman bir insanın gözünden hafif eleştiri,hafif serzeniş ile anlatmış.
Dipnot:kitabın son kısmında yer alan maske adlı hikayeyi daha fazla konsantre sekilde okunmasını tavsiye ederim.
Hikayeye başlarken klasik bir daltonlar romanı okuyacagimi düşünmüştüm.Dört kafadar genç arkadaş fazlasıyla hayatı umursamadan yaşayarak bir yandan da çokça suça karışıp hırsızlık yapıp insanlara zarar veriyorlardi.Ancak yolları ayrildiktan ve grubun diğer üyeleri lider alexi polise ispiyonladiktan sonra kitap daha çok psikolojik sıkıntılar çeken genç alexi anlatiyordu.
Aile sevgisinden ve sorumluluğundan yoksun büyümüş ve siddete çok bağımlı olan Alex hapishanede ve ıslah evinde kalır üzerinde farklı deneyler yapılır.Yıllar sonra bazı arkadaslariyla farklı şekilde karşılaşan Alex aynı zamanda yazarın kitabı anlattığı karakteridir ve enteresan çoğunlukla argo da olsa güzel,sevimli üslubu vardır.Kitabi okurken Alex zaman zaman iyi yetistirilmeyen bir çocuğun hirsini yansitirken zaman zaman da bir vicdan aynası oldu bana.
İkinci dünya savaşında nazilerin Rusya'ya karşı uyguladığı ve resmi kayıtlarda 600 bin resmi olmayanlarda bir milyon kişinin hayatını kaybettiği leningrad kusatmasini daha çok halkın gözünden anlatan bir kitap.
Stalin'in başında olduğu Sovyetler Birliğinde savaşın getirdiği zorluklarla leningrad şehrinde hayat tam olarak cehenneme dönmüştü.Aşırı soğuktan,açlıktan ölen insanlar zaman zaman pazarlarda yiyecek bulunamadığı için satiliyorlardi ve insanlar yamyamlasiyordu.
Savaşın getirdiği aşırı kıtlık insanları hırsızlığa,oldurmeye daha da kötüsü evcil hayvanları yemeye kadar zorluyordu.Yardim yapılmadığı için günü çoğu zaman 100 gram ekmekle geçirilen yaşam mücadelesini birde Helen dunmore'nin kaleminden okuyalım.
Içindeki çocuğu canlı tutanlara göre bir kitap. (Ben de onlardan birisiyim)
Bir çocuğun dünyasında kurduğu hayallerin limiti yoktur ve hep güzeldir.
Küçük prens gezdiği gezegenlerde,konuştuğu insanlarda,hayvanlarda yaşadığı olaylarda büyüklerin zaman zaman çok anlaşılmaz olduğunu dile getirilmiş ve zaten hiçbir yetişkin insan bir çocuğun hayal dünyasını net olarak kurup anlayamaz.
Gezdiği gezegenlerde karşılaştığı karakterler bana bazı insan duygularını anımsattı.Kibir,yalnızlık,çaresizlik gibi.
HAYALET,ALICE VE TOM CHIPENDEN DÖNÜŞ YOLUNDA BIR TERSLIK SEZERLER VE EYALETIN GUVENDE OLMADIĞINI ANLARLAR ÇÜNKÜ DUSMAN ASKERLERI TARAFINDAN SALDIRIYA UGRAMISTIR.
KISA BIR ZAMAN SAKLANDIKLARI YERDE HAYALET BAZI KABUSLAR GORUR VE HAYALETIN EVINE GIDERLER EVE VARDIKLARINDA TÜM KITAPLARI YAKILMIS EVI DAGITILMIS VE EVI KORUMAKTA BASARISIZ OLDUĞU ICIN EVCIL ÖCÜ TERKETMISTI.
DUSMAN ASKERLER TARAFINDAN SALDIRIYA UĞRAYAN HAYALETIN EVINDE KAFESTE DURAN ÖLÜM CADISI KEMIKLI LIZZIE DE SERBEST KALMISTI.
EYALETIN GUVENLI OLMADIGINI ANLAYAN HAYALET,TOM VE ALICE MONA ADASINA GIDERLER.BURADA YENI DOSTLUKLAR,YENI ZORLUKLAR ONLARI BEKLER.
Tarihin büyük savascilarindan birisi olan Selahaddin eyyubi hakkında fazladan bilgi sahibi olmak için okuduğum ancak bilgi açısından acligimi doyuramadigim bir kitap oldu.
Kitabın anlatım tarzı çok iyi değildi ve eyyubinin yanında şamda kaçak aşk yaşayan bir gazeteci ile bir şairi anlatmaktaydi.Zaman zaman onların arasindaki diyaloglarda eyyubiden bahsedilsede bu kendisinin adını taşıdığı bir kitap için gereksiz bir anlatım olmuştu.Kitabin içinde eyyubinin kendisinin anlatıldığı kısımlarda ise daha çok en sevdigi komutani mahmud ile girdigi diyaloglar,haçlı ordusuna karşı yapılan savaslardan bahsetmekteydi.İslami geleneklere çok önem veren eyyubi asla misira karsi savasmak istememis muslumanin muslumana karsi savasini hep kinamisti.Kudüsü uzun zaman sonra fethettikten ve haçlı donanmasindan kurtardiktan sonra Kudüs'te yaşayan hristiyan toplumlara iyi niyetli davranmisti.
INSANI ÇOK FAZLA YERE ÇEKEN DUYGUSAL BIR KITAPTI.SADECE DUYGUSAL DEGIL MERHAMET,ACIMA,ICE KAPANIKLIK GIBI ÇOK FARKLI DUYGULARI BARINDIRDI BENİM ICIN BU KITAP.POPULER KULTURDEKI YERINI HAKEDIYORMU ACIKCASI BILEMEM HERKES ICIN AYNI ANLAMI IFADE EDECEGINI SANMIYORUM AMA BENI FAZLASIYLA ETKILEDI.
RAIF BEYİN MEMUR OLARAK HAYATI TATSIZ OLARAK SADECE ÖMRÜNÜ TAMAMLAMAK ICIN YASADIGI GÜNLER DE YANINA YENI ATANAN DIGER MEMUR ARKADASI TARAFINDAN GIZEMLI KISILIGI YAVASCA ACIGA ÇIKIYORDU.OLDUKCA ICINE KAPANIK FAZLA KONUSMAYAN AILESI TARAFINDAN BILE ÇOK SEVILMEYEN BIRISIYDI.AMA ONUN ICIN ÇOK DEGERLI ŞEYLER CEKMECESINDEKI GUNLUGUNDE YAZILIYDI.
GENCKEN VE HAYATININ EN URKEK ZAMANLARINDA CALISMAK ICIN GITTIGI BERLINDE TANISTIGI BIR RESSAMLA(MARIA) ILE YAŞADIĞI KENDİSİ ICIN ÇOK BÜYÜK OLAN AŞKI HIC UNUTAMADI VE KADERI YILLAR SONRA ONU ÇOK FARKLI 1SEKILDE MARIAYA TEMAS ETTIRMISTI.
HERKESIN MERAK ETTIGI VE KITAPTA HIC ISMININ GECMEDIGI RAIF BEYIN GUNLUGUNU OKUYAN GIZEMLI ADAM ISE ASLINDA SADECE BİZDİK.
SADECE OKUYAN BILIR YAZARIN NE KADAR MUAZZAM BIR ANLATIMI OLDUĞUNU.TARIHI HIKAYELESTIREREK HEM OKUMA ZEVKI VERİYOR HEMDE DAHA AKILDA KALMASINI SAGLIYOR.
KOSEM SULTANIN MILOS ADASINDAN KACIRALARAK BASLAYAN HIKAYESI USKUP KUMANOVA'DA AKINCI BEYI KARAYEL IBRAHIM BEYIN EVINE KOLE OLARAK ONU ALMASIYLA BAŞLAR.KISA SUREDE KENDİSİ GIBI DEVSIRME OLAN EVIN BAŞ KAHYASI MIRINA ILE IYI ILETISIM KURAR ABLA KARDEŞ GIBI OLURLAR.
KOSEM,KILISEYE GITTIGI BIR GÜN DONUSUNDE BIR DILENCIYLE KARSILASIR VE DILENCI ONA BIR GÜN KRALICE OLACAGINI SOYLER.BASTA BU KEHANETE GÜLÜP GECSE DE KAFASINA FAZLASIYLA YER EDER.
DAHA SONRA KONAGA SIKÇA GELIP GIDEN PASALARDAN BIRININ DIKKATINI ÇEKER VE HANDAN SULTAN'A HEDİYE OLARAK SUNULUR.ANCAK SULTAN AHMED'İN ESI MAHFIRUZ SULTAN TARAFINDAN ÇOK GÜZEL OLDUĞU ICIN KISKANILIR VE SAFIYE SULTANINDA BULUNDUĞU ESKİ SARAYA SURGUN EDILIR.
KOSEM GUZELLIGIYLE SAFIYE SULTANINDA ILGISINI CEKMEYI BASARMISTIR.ONU ESKİ SARAYA SURGUN ETMESINDEKI BAŞROL OLAN HANDAN SULTANDAN INTIKAM ALMAK ADINA KOSEMI EGITIP OSMANLIYA YENI SULTAN OLACAGINI SOYLER.
Gogol adına okuduğum ilk kitapta çok pozitif ve çok negatif yanlar vardı.Öncelikle anlatım biçimi iyi ve kitap adı zekice kurgulanmıştı.
Rus bir asilzade olan ivanoviç şehire geldiği andan itibaren valisinden,savcısına kadar herkes tarafından şatafatlı karşılanmıştı.Herkes ivanoviçi davet yarışına koyulmuştu.(Hikayenin baş kısımları biraz durgundu).İvanoviç sonraki kısımda enteresan bir amaç için uzak köylere yolculuk etmeye başladı.Amacı eski dostları ve bazı çiftlik sahiplerinden bir şey almaktı.Alacağı şey nüfusa kayıtlı ölü köleleri satın almaktı.Bunlar için sıkı pazarlıklar yaptı çok da tartıştı.(Ölü köle alma fikri onları ne yapacağı için okuyucuda merak uyandıracak bir fikirdi).
Ancak kitabın sonraki kısımları durgun geçti 70,80 küsür sayfa diyalogsuz genel bir anlatım barındırıyordu.Bu kısımda kitap çok can sıkıcı hale gelmişti.Gogol bu kısımlarda karakterin rusyadaki popüleritesini,rusyayı ve karakter hakkındaki rusyada çıkan asılsız haberleri anlatmaktaydı.(karakterin bir haydut,bir casus veya daha da abartılarak fransız lider napolyon bonapart olduğunu iddia edenler bile mevcuttu).
Kitabın içindeki diğer olumlu yan gogolun anlatırken zaman zaman okuyucuyla sohbet eder gibi yazdığı diyaloglardı.
Kitabın ilk bir kaç sayfasında çok enteresan bir durum yaşadım kopuk olarak bir hikayeye dalinmisti ve birbiriyle bağlantısız cümleler kurulmuştu. (Sanki ilk birkaç sayfayi başkası yazmıştı).
Çok eski bir kitap olduğundan anlatım biçimi ağırdı.Hikayeler zaman zaman başka konuya direkt olarak geçiş yapıyordu.Net bir kurgusu yoktu.
Tren istasyonun yakınında bir otel işleten zebercet'in garip hayat öyküsünü anlatmaktaydi.Genelde otelde geçmekte kitap zebercet dürtüleri fazla gelişmiş bir çocuk otele gelen müşterileri fazlasıyla inceleyen zaman zaman kapı dinleyen birisiydi.
Bu kitap şimdiki zamanda yazılan bir metin olsaydı kitabın içindeki bazı olaylara eleştiri olarak değerlendirilebilirdi.
Kitabın başlarında geçmiş döneme ait ve hala sürmekte olan kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesinden söz edilmişti.İlerki sayfalarda o dönemin yaşam biçimleri,hayat zorlukları,hükümete bağlı insanların yaşam biçimleri biraz kayirmacalar göze batmaktaydi.
Yazarın anlatımı eksiksizdi gerek betimlemeler,tasvirler,huzunler,mutluluk ne cok abartiydi ne de acemiceydi.Yazarin okuduğum ilk kitabı olduğu için popüler kültürde sıkça yeri olan kürk mantolu Madonna yerine bu kitabı seçtim.Bu romanı birazdaha duygusallik içeren turdendi digerleride boylemi bilmiyorum.
Ailesini ufak yaşta kaybeden ve cok sevecen onu öz babasi gibi benimseyen bir kaymakamin yusufu evlat edinmesiyle başladı hayat.Kaymakamin karısı sahinde hanim yusufa karşı hep bir duvar örmustu.Bir zaman sonra edremite tahin olan kaymakam salahattin bey ve Yusuf için hayat yeni yeni burada başladı.Hep içine kapalı bir çocuk olan yusuf aşkı,acıyı,hüzünü edremit topraklarında tatti.
Okuyani çok farklı yerlere götüren bu kitap Türk edebiyatında anlatım biçimi olarak cok farkliydi.
