Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

NİETEFUS

NİETEFUS
@PontifexMaximus
"Apathia est sapientia."
null
Lisans/Felsefe
Bursa/Ankara
2001
44 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
"Politika alanında yalan sanatıyla uğraşanların, diğer alanlarda yalancılık yapanlardan önemli bir farkı vardır; politikada yalancıların belleklerinin güçlü olmaması gerekir, çünkü politika alanında yalanla uğraşanların bir saatlerinin bir saatlerini tutmaması, tartışan iki tarafa birbiri ardına onların safında olduğuna dair yeminler etmesi bir zorunluluktur."
Sayfa 111
Reklam
"Politik yalan çoğunlukla insan yavrusu gibi bebek olarak doğar, büyümeleri zaman alır, yetişkinliğe eriştiğinde çevresine ışıltılar saçar ve zaman ilerledikçe ışıltısını yitirmeye başlar."
Sayfa 109
"Aşina olmak demek anlamak demek değildir. Aşina olmak anlamaya kendiliğinden yol açsaydı, bilime ya da felsefeye gerek kalmazdı."
Sayfa 15

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Mutsuz insanlar için en uğursuz şey, en korkunç andır uykudan uyanmak; duyuların dinlenmesi, düşüncelerin bir süre yatışması, acıların geçici olarak unutulması, yeniden bütün ezicilikleriyle canlanıverir, eskisinden daha fazla etkiler kişiyi, her şey daha bir artırır ağırlığını."
Sayfa 41
"Yeni iktidar biçimi üretken bir sınıf yaratmayı amaçlayan, gözetime dayanan disiplinel bir yapılanıma sahiptir."
Sayfa 114
Reklam
"Gözetim, itaatkâr bedenlerin yaratılması ve bu bedenleri daha da üretken kılınmaları bağlamında kapitalistik üretim sürecinin ve daha sonrasında tüm toplumsal denetim pratiklerinin merkezi belirleyeni olmuştur."
Sayfa 114
Medeia
"Beni yasta bırakacak bir saadet, kalbimi yırtacak bir refah benden uzak dursun."
Sayfa 84
"Altı yüzyılı aşkın bir süre Baba, Töre, Devlet, İnanç dörtlüsünün yoğun baskısı altında yaşanmış topraklarda mizahın renginin koyulaşması için gereken 'köktenci' başkaldırı dozuna ulaşılamamış, ulaşıldığında da yaygınlaşmayı önleyecek ölçüde simgesel bir anlatıma başvurma zorunluluğu doğmuştur. Kara Mizah için dokunulmazlığı olan kişi, kurum ya da düşünce yoktur. Bizde Kara Mizahın serpilmesini engelleyen işte bu seddi zorlayacak olan cüretten yoksun olunmasıdır."
Sayfa 13
"Bu umutsuzluk dozu, onu (kara mizahı) inanç olgusundan kaynaklanan bütün değerleri acımasız kalarak sorgulamaya, dahası yerin dibine batırmaya yöneltir: Tanrı ve din, ulus ve toplum, yöneticiler ve yönetilenler, kadınlar ve erkekler, okul ve aile kırbaçsı dilinden nasiplerini alırlar. Bir sınır yoktur Kara Mizahçı için topa tutarken: Gerektiğinde aynaya bakar ve ateş eder. Tutuklanmaktan, işkence görmekten, öldürülmekten de gözü korkmaz."
Sayfa 8
"Vatos gibi çarpıp geçer Kara Mizah özdeyişleri, ama değdikleri yerde durmadan hatırlanan bir acı kalır."
Sayfa 9
Reklam
"Zihin ve madde arasında kutupsal bir karşıtlığın bulunduğu inancı, onların aynı mantıksal kategorinin terimleri olduğu inancıdır."
Sayfa 90 - Doruk Yayınevi
"Vatandaşların özgür olmaları ve vergi ödemeleri gerekir, sırf köleler ya da fakirlerden oluşan bir ülke olamaz. Ayrıca başka şeylere de ihtiyaç vardır: Adalet ve savaş bakımından erdemli olmak. Bu özelliklere sahip olunmadan kent varlığını sürdüremez, özgür insanlar ve zenginlik olmadansa kent var olamaz, adalet ve cesaret olmaksızın bir kent iyi bir şekilde yönetilemez."
Sayfa 110
"Hiçbir ülke diğer ülkelerin vatandaşlarının ticari konular dışında ne kadar dürüst insanlar olduklarıyla ilgilenmez. Ancak siyasi konularda vatandaşların iyi ya da kötü davranmalarıyla da ilgilenmek gerekir. Bu nedenle gerçekten de devlet adını taşıyan oluşumun vatandaşların erdemini kendisine dert edinmesi gerekir."
Sayfa 102
"Doğru anayasalar şunlardır: Bir kişinin yönetimi yani krallık, bir kişiden fazlası ama azınlık yönetimi yani aristokrasi, ve tüm vatandaşların ortak yarar için katkı verdikleri sistem olarak anayasa. Sapmalar ise şunlardır: Krallıktan tiranlığa, aristokrasiden oligarşiye ve anayasal yönetimden demokrasiye sapmalar."
Sayfa 99
"Daha önceden de belirttiğimiz gibi tiranlık devletin tek bir kişinin keyfiyetiyle yönetilmesidir. Eğer yöneticiler sadece zenginlerden oluşuyorsa o zaman yönetim şekli oligarşiye dönüşür. Yönetim malı mülkü olmayan fakirlerin elindeyse o zaman da demokrasi vardır."
Sayfa 100
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.