Ancak matbaa herkes için cazip bir buluş değildi. 1485’te Osmanlı padişahı 2. Bayezid bir fermanla müslümanların Arapça baskı yapmasını yasakladı. Bu kural 1515’te Sultan 1. Selim tarafından daha da güçlendirildi. Osmanlı topraklarına ilk matbaa ancak 1727’de gelebildi. Sultan 3. Ahmet bir fermanla İbrahim müteferrika‘nın bir matbaa kurmasına izin verdi. Bu gecikmiş adım bile bazı kısıtlamalarla atılabilmişti…
Sovyetlerin bazı yenilikleri sürdürebildikleri tek alan büyük çabalar sonucunda elde ettikleri askeri ve uzay teknolojisi oldu .Sonuçta uzaya ilk köpeği( Leika) ve ilk insanı ( Yuri Gagarin) göndermeyi başardılar.
Afrika sömürgelerdeki siyasi ve ekonomik kurumların gelişimi, bu kurumların ilerlemesi için kritik dönemeçler yaratmadı. Aksine bağımsızlık vicdansız liderlere Avrupa sömürgecilerinin yönettiği sömürüyü daha da derinleştibilecekleri boşluklar yarattı.
Fransız devrimi batı Avrupa kurumlarını İngiltere kurumlarına yaklaştırırırken doğu Avrupa kurumlarını daha da uzaklaştıran bir diğer kritik dönemeçti.
Sanayileşmenin tek kaybedeni aristokrasi değildi. El becerilerinin yerini makineleşmenin aldığı ,zanaatkarlar da aynı şekilde sanayinin yayılmasına karşı çıktılar. birçokları sanayileşmeye karşı örgütlendi isyanlar başlattılar. ve geçim kaynaklarındaki gerilemenin sorumlusu olarak gördükleri makineleri parçaladılar bu kişilere Luddis dendi ve bu kelime bugün halen teknolojik değişime direnişle aynı anlamda kullanılmaktadır.
Yoksul ülkelerin yoksul olmasının sebebi iktidarda olanın yoksulluğa yol açan seçimler yapmasıdır.Yyanlışlıkla ya da cehaletten değil bile bile yanlış yaparlar.
Orta Doğu’yu yoksulluğa düşüren Osmanlı İmparatorluğu’nun genişleyip güçlenmesidi. Yoksulluğu bugünlere taşıyansa bu imparatorluğun kurumsal mirasıdır.
1820 ve 1845 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde patent alanların yalnızca %19 unun ebeveyni belli bir meslekten ya da toprak sahibi ünlü bir aileden geliyordu. Aynı dönemde patent alanların %40’ı tıpkı Edison gibi en fazla ilkokula gitmişti. Üstelik yine Edison gibi patentlerini genelde bir şirket kurarak kullanmışlardı. Amerika Birleşik Devletleri 19. yüzyılda siyasi açıdan dönemin en demokratik ülkesi olmasının yanı sıra yenilikler konusunda da diğerlerinden daha demokratikti. Bu ekonomik yönden dünyanın en yenilikçi ulusu olma yolunda önemli bir özellikti.
Bu arada Ethem kuvvetlerinin geleceğini halkta işitmişti şehirde paniğe yakın bir telaş ve korku vardı. Yaşlı kocalar, nineler ve sakatlar zabitlere koşuyor ve “aman bizi koyup gitmeyin ,Ethem Yunandan da zalimdir” diye yalvarıyorlardı.
Beşinci günün ikindisinde kendini tamamen kaybetti.Yetmiş küsur yılın dertleriyle,mutlulukları ile,harpleri, darpları ve hastalıkları ile savaşa gelmiş bulunan beden son irade direnişini de yitirmiş , pes ediyordu artık.