İkinci dünya savaşı sırasında köyde yaşayan bir kadının toprak ile konuşmasını anlatan kitap oldukça etkileyici ve kısa ifadelerle savaşın insanlar ve toprak ve doğa üzerinde ki etkisini göstermektedir. Toprağı konuşturan yazar bir yandan da toprak ve doğa gözünden savaşı anlatır. Keşke hiç savaş olmasa insanlar toprağa ve doğaya sahip çıksa toprak da insanlara kucak açacak ve onlara fazlasıyla rızkını verecektir. Savaşların en önemli sebebi de insanoğlunun açgözlülüğüdür. Gözümüz gözlümüz tok olduğu sürece topragımız da tok olacaktır.
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,2bin okunma
"İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrı'nın, Tanrı da onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir."
"Sağ yan sınırımdan, milyonlarca mülteci geçti.
Kimi savaştan, kimi aşktan iltica etti.
Ama sol yanım geçitsizdi ve kaçak girişleri çetindi.
Anlamadım ki
Sen nasıl girdin içeri..."
Bu kente yağmasın yağmur, sevgili.
Cadde, sokak ıslak zaten.
Ve zahmet edip esmesin rüzgâr.
Uğultusu kulaklarımda gidişinin, dal kıpırdamazken,
Söyle de sussun herkes,
Ölmeye ihtiyacım var azıcık...
"Kara toprak, sevgili Toprak Ana, hepimizi sinesinde barındıran sensin! Bizlere mutluluk vermeyeceksen neye yarar senin Toprak Ana oluşun? Dünyaya niçin geliyoruz? Biz senin çocuklarınız, bize mutluluk ver, bizi mutlu kıl Toprak Ana!"
"Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle ugraşmamalı. Insan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir."