Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Saner YILDIZ

Ey sevgili! Hayat şehrine düşmüş bir divaneyim Sensiz hasretin pençesinde kederdeyim Aşkına revan olmuş biçareyim Bir defa göster gül cemalini uğruna öleyim
Karina YayıneviKitabı okudu
Reklam
MERHABA BİZ
"Edebiyat elzemdir; aşk hakikatse... Aşk, yaşamda bir tasavvur, kalpte huzurdur."
Sayfa 16 - DorlionKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk ruhun derinliklerinde saklanan yıllanmış bir şarap gibidir sabırla keşfedilmeyi bekler ve onu keşfeden kişi aşkı bedende değil bedelde olduğunu bilir.
Beklenmedik Yara
Vurulunca insan canevinden Yarası öyle büyük olur ki küçülmez Küçülenlerin kalpleri olmuş siyahiden Söylenecek ne söz ne temenni artık fayda etmez
Reklam
Dehliz
Lehçesi bozuk bir mülteci gibi kaybolmak istiyorum Bilmediğim, tanımadığım yabancı coğrafyalarda
Araftayım
Ömrümün bir parçası daha dilimlendi Zaman denilen ustanın bıçağında Yüzüme yer edinmiş sensizliğin derin çizgileri Ne giden yıla veda edesim var Ne de gelene merhaba diyesim var Yine odaklandı gözlerim yalnızlığın sinesine Kalan ömrüm de dilimlenmeyi bekliyor Sensizlikle geçtikçe bir hüzün deminde Birçokları gibi sevinçle giremiyorum yeni yıla Çünkü yokluğunun acısı hala ruhumda Gözlerime çöreklenmiş hasretinin çetinliği Gönlümde yalnızlığın hazin sersemliği O yüzden ne giden yıla veda edesim var Ne de gelene merhaba diyesim var.
"Aşk yâre kavuşmanın davasıdır, aşık ise o yolun cefakâr neferidir.."
Bir kitabın başında şimşek çizgileriyle yazılmış gibi şu giriş cümlesine muhatap oldu : "Allah kainatı insan için, insanı da kendisi için yarattı." Kainatın dibini bulmuş olmak gibi bir şeydi bu... İnsanın Allah'a ve kainata karşı memuriyeti... Manaları derinleştirdikçe derinleştirdi. Bu, hem mutlak hakikatı kelime ve ibareye sığdırabilmekte en mahrem nokta, hem de insana vazifesini göstermekte en muhteşem bildiri... Bu alemde insan bir yandan kainatın esrarını arar ve tasarrufuna cehdederken, öbür yandan, kendi esrarına dönecek, vücut hikmetinin yönünü bulacak... Dostu sevimli imam ona dedi ki: - Bu bahiste bir "hadis-i kudsi" bakın, ne kadar aydınlatıcıdır; "Ben insanın en büyük sırrıyım; ve insan benim en büyük sırrım..." Sır idraki... İnsanlıkça sistemleştirilecek tek usul... - "Allah ötelerin ötesinde, onun da ötesinde, onun da ötesinde..." - "Kendinden kurtul ve ol," Olmak, işte tüm mesele!..
Sayfa 6869Kitabı okudu
Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum, Kimdir o, nasıldır diye rüzgarlara sordum, Hulyamı tutan bir büyü var onda diyordum, Gördüm: Dişi bir parsın ela gözleri vardı.
Reklam
Amansız aşk, dikenler takınmış menekşe, arzular çatağında bir top çalısın, ağrıların kargısı, öfkenin tacısın, hangi yollardan geçip de vardın gönlüme? Nasıl afete çevirdin böyle acılı ateşini, aman vermeden, yolunun soğuk yaprakları arasında: Kim öğretti seni bana getiren yürüyüşü? Çiçek mi, taş mı, duman mı gösterdi sana evimi?
İşte Öyle Sevdim
Sevmek demek vazgeçmemek demektir Ne kendinden ne de sevdiğinden Yaşadığın tüm ölü rağmen Her şey, herkes üstüne üstüne geldiğinde bile Geri adım atmamaktır sevmek Bu öyle bir sevgidir ki Sevdiğin sevgini bilsin ya da bilmesin Yalnızlık denizinin kenarında Sonsuza dek otursan bile Sessizlik çölünde yansan bile Asla vazgeçmesin, sevdiysen vazgeçemezsin.
BİR UMUT TUTAR İNSANI
Unutulmuyor yaşanılanlar Birer birer zihnime yerleşmiş Sanki her anım sırat köprüsünden geçmiş Bu gözler öyle hadiselere oldu ki tanık Kalbim kırık toparlanmayacak kadar dağınık Şimdi derin bir acı yüzüme hakim Yalnızlığın kıyısında oturan yüreğimse sakin Mutlu olmaya korkan yüreğim Ürkek bir serçe misali Hazin dansı ile bütünleşti canevim Artık ne hüzün ne mutluluk ne de keder Törpülenmiş hislerimle oldu gönlüm derbeder Zor gelse de hayat, umudun hatırına yaşamaya değer.
Canım annem
Kelimeler yeter mi ki seni anlatmaya Fedakârlığının kutsiyeti yükselir ta arşı âlâya Göklerin sahibi sermiş cenneti ayaklarının altına Canım annem kurban olayım ayağının tozuna "Tüm Annelerimizin Anneler Gününü Kutlarım"
ZİHNİMDEKİ ÜTOPYA
Sevmeyi sevilmeyi hak edenlerin ülkesinde Aşk krallığının tahtında oturuyorum Burada aşıklar aşk şarabından sarhoş olurlar Mutluluğun şarkısını hep bir ağızdan okurlar Ayrılıklara, hüzünlere yer yoktur benim ülkemde Kapım da açık geçmişin acısını silmek isteyenlere Üstelik öyle bir rahatlık ve bolluğun içinde Kırk gün de neymiş, kırk yıl süren bir eğlence..
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.