Ayrılığın üzerinden biraz zaman geçtikten sonra tekrar karşı karşıyaydık. 10 saniye sürmedi onunla tekrar sıcacık hissetmem. Hiç onca şey yaşanmamış, zamanlar geçmemiş gibiydi.
Birkaç cümle içinde "Canım", "Hayatım" gibi hitaplar kullanmışım. Düşünmeden, doğal akışında sıkışmıştır cümlenin içine. Ben fark bile etmezken O duraksadı.
-Ne diyorsun ya! Ben senin hiçbir şeyin değilim!
Şaşırdım tepkisine çünkü onun sevgisinin üstüne ya da yerine hiçbir şey koymamıştım ben. Ayrılık da sevdaya dahil değil miydi hem? Ben sadece üstüne kullanılmayan bir çarşaf örtmüştüm tozlanmasın diye. Sonra kapıyı kapattım. Soğuk geçmesin, bu oda kullanılmayacak. Hem çoluk çocuk gelip ortalığı dağıtmasın demiştim içimden.
Zamanla çarşafın altındaki koltuk yok olur mu?
Atsızın ilk okuduğum kitabı bı olsaydı başka bir tane daha okumazdım. Allah'tan Ruh adam ile başlamışım.. Nasıl bu daha meşhur ya da benim görmediğim ne vardı kitapta da insanlar beğendi bulamadım.