Dostoyevski "İnsancıklar" adlı kitabında: "Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu." diyor. İnsanın içine atmasının, güçlü görünmeye çalışmasının en yorucu hali bu olsa gerek..
Bazı insanlardan neden soğuduğumu veya uzaklaştığımı hiç bulamıyordum. Sonra şöyle enine boyuna bir düşündüm. Meğer insan, ruhunun ışığını söndüren insanlara ne yapsa tekrar ısınamıyormuş...
Şimdi açsam pencereyi beklesem
Sen gelsen
Olmaz ya hani geliversen
Hiç bir şey sormasan
Hiç bir şey söylemesen
Sussam,
Sussan,
Sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek
Sırt sırta otursak
Katılasıya ağlasak
Sormasak birbirimize sebebini
Sarılsam,
Sarılsan,
Sarılsak.