Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sadiye Arsoy

Sabitlenmiş gönderi
Kim bir yaşam kurtarırsa tüm dünyayı kurtarmış olur, kim bir yaşamı yok ederse dünyayı yok etmiş olur.
Sayfa 35 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu kitabın geri kalanında hedefim, televizyon epistemolojisini tekrar görünür kılmak. Somut örneklerle televizyonun bilme şeklinin, tipografinin bilme şekline ödünsüz derecede düşman olduğunu; televizyondaki söyleşilerin uyumsuzluğu ve önemsizliği teşvik ettiğini; "ciddi televizyon" ifadesinin kavram kargaşası olduğunu ve televizyonun yalnızca tek bir kalıcı sesle yani eğlencenin sesiyle konuştuğunu göstermeye çalışacağım.
Televizyon bizim için iletişim ortamımızı, hiçbir başka ortamın sahip olmadığı bir güçle düzenlemektedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fotoğraf bu sınırsız çeşitliliğin tikel unsurlarını belgeler ve göklere çıkarır. Dil onları anlaşılır kılar.
Reklam
Sözcüklerin ve cümlelerin aksine, fotoğraf bize dünya hakkında, imgeleri fikirlere dönüştürmek için dilin kendisinden yararlandığımız durumlar haricinde hiçbir fikir veya kavram sunmaz.
Telgraf için zeka çok şey hakkında bilgi sahibi olmak demekti, onların neler olduğunu bilmek değil.
Telgraf ayrıca kamusal söylemi esasen tutarsız hale getirdi.
Reklam
Reklamcılık bir yanıyla derinlik psikolojisi, bir yanıyla estetik bir teori olmuştu. Akıl kendisini başka alanlara kaydırmak zorunda kaldı.
Matbaanın hakim olduğu bir kültürde, kamusal söylem olgular ve fikirlerin tutarlı ve düzenli bir yapılanmasıyla nitelenme eğiliminde olur.
Dolayısıyla okumak, doğası gereği ciddi bir iştir. Aynı zamanda esasen rasyonel bir faaliyettir elbette.
Yazılı bir cümle yazarından bir şeyler söylemesini, okurlarından da söylenen şeyin anlamını bilmesini talep eder.
Televizyon kültürüne ait insanlar gerek sözlü gerek görsel açıdan "yalın bir dile" intiyaç duyarlar ve bunu bazı hukuki koşullara talep edecek kadar ileriye götürürler.
514 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.