Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seçil Yardım Örengül

İyi ve kötü kavramlarına, eğer insan hayatı için kullanılıyorsa, pek de itibar etmemek gerekir. Çünkü bu iki zıt kavram birbirinin kardeşidir, genellikle el ele dolaşır
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
İnsanlara yeni bir yaşam tarzının nimetlerinden söz ediyorsanız, halihazırdakini savunanlardan korkmanız gerekir
Dünya, dostum Govinda , mükemmellikten yoksun ya da mükemmellik yolunda ağır ağır ilerliyor değildir; hayır, her an mükemmeldir o, tüm günahlar bağışlanmayı, tüm küçük çocuklar yaşlıyı, tüm bebekler ölümü, tüm ölenler sonsuz yaşamı kendi içinde taşır. Hiç kimse bir başkasının yürüdüğü yolda ne kadar ilerlemiş olduğunu göremez, haydutların ve zar atıp kumar oynayanların içinde bekleyen bir Buddha, Brahmanların içinde bekleyen bir haydut vardır...
Sayfa 140Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilgelik bir başkasına anlatılmaz, bir bilgenin başkalarına anlatmaya çalıştığı bilgelik, aptalca bir şey gibi gelir kulağa....Bilgi bir başkasına aktarılabilir, bilgelikse hayır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışardan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz. Çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Sevgili oğlun bundan esirgenir sanıyorsun belki, çünkü onu seviyorsun, acı ve üzüntüden, düş kırıklıklarından esirgemek istiyorsun onu. Ne var ki, onun için tekrar tekrar ölüp dirilsen bile, yine de yazgısının en küçük bir parçasını koparıp alamazsın ondan
Sayfa 120Kitabı okudu
-Söyler misin bana, sevgili dostum, oğlunu terbiye ediyor musun? Zorla bir şey yaptırıyor musun ona? Onu dövüyor, onu cezalandırıyor musun? -Hayır, Vasudeva, hiçbirini yaptığım yok bunların. -Farkındayım yapmıyorsun.........Çok iyi bir insan, övgüye layık birisin. Peki, onu zorlayıp cezalandırmadığını sanmakla yanılıyor musun acaba? Sevgi bağınla onu bağlamıyor musun? Onu her gün utandırmıyor, iyi yürekli ve sabırla davranarak onun işini daha da güçleştirmiyor musun?
Sayfa 118Kitabı okudu
...yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlü, sevgi zorbalıktan güçlüdür
Sayfa 118Kitabı okudu
....sürekli bir şeyler öğreniyordu. Dinlemeyi öğreniyordu en başta, sessiz bir yürekle, bekleyen, dışa açık bir ruhla, içinde tutkulara, isteklere kulak vermeyi öğreniyordu, yargılara, görüş ve düşüncelere yer vermeden.
Sayfa 107Kitabı okudu
Gördü ki bu su akıyordu hep, sürekli akıyor, ama hep yerinde duruyordu, aynı suydu hep, ama yine de her an yeniydi! Oh, kim kavrayabilir, kim anlatabilirdi bunu! O anlayamıyor, kavrayamıyordu, yalnızca bir sezginin kımıldadığını duyumsuyordu içinde....
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir” diye geçirdi içinden.” Dünya zevklerinin ve dünya malının insana hayır getirmeyeceğini daha küçükken öğrendim. Hanidir biliyordum ama ancak şimdi yaşadım. Ve şimdi biliyorum, belleğimle değil, gözlerimle, yüreğimle, midemle biliyordum bunun böyle olduğunu. Ne mutlu ki öğrendim artık!
"Unutma ki, sevgili dostum, ölümlüdür görüntüler dünyası, ölümlü, son derece ölümlüdür giysilerimiz, saçlarımız, vücudumuzun kendisi ayrıca."
İnsanların büyük çoğunluğu Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgarın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgar varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
Aynı zamanda hem sevip, hem aşağıladığı insanların çocuksu ya da hayvansı bir yaşam sürdüğünü görüyordu. Çalışıp didindiğini görüyordu onların; karşılığında ödedikleri ücrete hiç de değmeyecek nesneler uğrunda, para pul, küçük hazlar, küçük payeler uğrunda acı çektiklerini, saçlarını ağarttıklarını görüyor, birbirlerine veriştirip hakaretler yağdırdıklarını bir Samana’nın gülüp geçtiği ıstıraplardan dolayı ah vah ettiklerini, bir Samana’nın hiç duyumsamadığı yokluk ve yoksunluklardan etkilendiğini görüyordu.
Her sevi şenliğinden sonra sevgililer birbirlerinden, biri ötekine hayranlıkla bakmadan ayrılmamalıydılar; hem yenmiş hem yenilmiş olmalı, herhangi birinde aşırı doymuşluk ya da bıkkınlık duygusu uyanmamalı, sömürdükleri ya da sömürüldüklerini hissetmemeliydiler.
9bin öğeden 9bin ile 9bin arasındakiler gösteriliyor.