"İster hoşuma gitsin, ister gitmesin; hangi hal üzere sabahlarsam sabahlayayım benim için farketmez. Çünkü ben, hayrın hoşuma giden de mi, gitmeyen de mi olduğunu bilmiyorum..."
Kitap iki bölümden oluşmakta. Farklı bir tarzi var. Daha önce bu tarz bir kitap okumamistim.Olay örgüsü biraz yavan kalmış gibi. Sonu enterasandi. Zalimligin aslında bildiğimiz ama dile gelmiş halı gibi. Biraz daha detaylandirma ve betimlemelerle daha farklı olabilirdi hissi verdi...
Kitap sıradan bir ailenin fertleri arasında geçiyor. Yazar karakterlerin dilinden her bölümde farklı bir anlatim sunuyor. 3 kardeş eşleri anne ve babaları... Ve dopdolu iç yangınlarına dair sirlari... Başka bir anneden olduğunu bilmeyen Ethemin dünyası... Abisi Emin... Hepsinin yasamlari bambaşkaydi...Tabiki sırları da... Sır olmadan olur muydu ki hayat... Sirlarimiz olmadan...
Ne diyordu,
En ağır yük sırdır, aşk olsun taşıyabilene...
Aşk olsun taşiyabilene, aşk dolsun...
Zaafıma...