Şevval Yılmaz
@Sevval12ylmz
" Sevgiyi yüreğimde tutmalıyım bugün yoksa bütün gün nasıl yaşarım? "
17 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Yaşam, bir dişçiye gitmeye benzer. Her an, daha kötüsünün henüz yaşanmadığına inanırsınız, oysa zaten yaşanmış bitmiştir."
Sayfa 87
"Acı duygusu, buna ilişkin net ve kesin bir tablo oluşturduğumuz an acı olmaktan çıkar."
Sayfa 89
"Kendini gerçekleştirme denilen şey, hiç de ulaşılabilir bir şey değildir. Bunun da basit bir nedeni vardır. Kişi buna ulaşmak için ne kadar çok uğraşırsa bunu da o kadar çok kaçıracaktır."
Sayfa 125
Okur Takip Önerileri
" Onu yüreğimin hazine dairesinde saklıyorum. Ödemeye gücümün yetmeyeceğini düşünmekten hoşlandığım gizli bir borç olarak tutuyorum orada onu. Sayısız gözyaşının tarçın ve mürrüsafi sularıyla ıslanmış, taptaze duruyor o. "
" Mutluluk, zevk ve başarı, kaba tanecikli ve kalın lifli bir dokuda olabilir ama üzüntü, yaratılmış şeylerin en duyarlısıdır. Düşünce dünyasında devinen hiçbir şey yoktur ki üzüntü onun içinde müthiş ve güçlü bir nabız gibi atmasın. Gözün göremeyeceği güçlerin tarihçesini içeren titrek, ince dövülmüş altın yaprak bile, ona kıyasla çok kaba sayılır. Sevginin elinden başka bir el dokunduğunda kanayan yaradır üzüntü; aslında o el dokunduğunda da kanar, acısız bile olsa. "
" Bizim için tek bir mevsim var; mutsuzluk mevsimi. Güneşle ay, sanki bizden alınmıştır. Dışarıda gün, mavi ve sarı parıltılarla dolu olabilir ama altında oturulan demir parmaklıklı küçük pencerenin kalın örtüyle kaplı camından sızan ışık, kurşuni ve ölgün. Tutuklunun hücresi, her zaman alacakaranlık; yüreğinin içi de öyle. Düşüncede hiçbir devinim yok, nasıl ki zamanda yok. "
" Zaman, bizimle ilerlemiyor. Dönüp duruyor. Sanki acıdan oluşmuş bir merkezin çevresinde döngüsel bir hareketi yineliyor. "
" Çekilen acı, süre olarak tek ve uzun bir andır. Bunu mevsimlere bölemeyiz. "
" Hayalgücün, cezaevine kapatılmıştı; benim gibi. Kibir, pencerelere demir kafes örmüştü; gardiyanın adı ise, nefretti. "
" Nefret, senin gözlerini kör etmişse kibir de gözkapaklarını çelik iplerle dikmiştir. "
" Ellerine baktım. Yazarken de o kadar güzel ki elleri. Üstünden eğilirim, saçlarım yüzüne dökülür, oradan gene görür yazacağı kelimeyi. Saçlarım, kelimeleri yakınlaştırırmış kendisine. "
" Düşündükçe daha da büyüyor. Hep yanında olayım istiyorum. Yanında anlıyorum ancak anlamını hayatımın. "
" En çok da sabahları anlamlı kadın. "
" Sayın Bay, kahvaltıda Sayın Bayan'a ' gözlerinde ne kadar kuş var! ' dedi. "
" Yöneticinin gözüne koltuk tozu kaçınca ulusunu tanıma olanağı yok. "