Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyda Nur

Ramazan sevincine ithafen
İlk gününe göre son demlerinde heyecan. kaybını, içimizi istila eden günahlardan arınamamışlığımızın Ramazana etkisi olarak anlayabiliriz.
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir. Kimileri Malezya Kaptanı'nı okuyup uzak diyarlardaki üniversitelerde edebiyat profesörü oldu. Siddhartha binlerce gencin Hinduizm'e merak salmasini sağladı, Hemingway onları sporcu yaptı, Dumas binlerce kadının hayatını alt üst ettiyse de, yemek kitaplari sayesinde intihardan kurtulanların sayısı hiç de az değildi.
Kur'an'ın Nasıl Bir İlâhi Kitab Olduğuna Dair
Kur'an-ı Kerîm'in ruhlar üzerindeki tesirine gelince, buna da bir nihayet yoktur. Kur'an-ı Kerîm'in ayetlerini güzelce anlayarak okuyan ve dinleyen temiz kalbli insan, kendinden geçer. dimağında pek çok yüksek duygular uyanır ve ruhu maneviyat alemine yükselir. O manevî duygunun tesirinden de gözlerinden yaş dökülmeye başlar.
Reklam
Artık bugün hiç bir millet, din konusundaki bilgisizliğinden ötürü özürlü sayılamaz.
Mecburiyet bir acizlik halidir ki, Allah'ın şanına uygun olmaz.
"Şübhe yok ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün değişmesinde akıl sahibleri için (Allah'ın varlığını, kudret ve azametini gösteren) büyük işaretler vardır." (Ali İmran: 190) ayetini okuyup yüksek anlamını düşünmek yeterlidir. Bu ayet-i kerîme güzelce düşünülürse, Yüce Allah'ın varlığına, kuvvet ve kudretinin büyüklüğüne dair sayısız deliller önümüze çıkar. Bizim bu eserimiz onları açıklamaya yeterli değildir. Ancak astronomi, kozmoğrafya, biyoloji, kimya, ruhiyat (psikoloji) ve anatomi gibi ilimlerin verdiği bilgileri göz önüne getirenler, bu ayet-i kerîmenin işaret ettiği delillere pek güzel akıl erdirebilirler. Her sağduyu sahibi insan düşündükçe, Yüce Allah'ın varlığını kabule mecbur olur.
İnsanın dünyayı güzelleştirmek gibi bir gayesi vardır. Bunun yolu da ilk olarak insanın kendisini kurtarmasından geçer. Kendini anlamayan bir insanın, diğer insanlar ve yaşadığı hayatı anlayamayacağı gibi, kendisini güzelleştirmeyen bir insanın da çevresini ve yaşadığı dünyayı güzelleştirmesi mümkün değildir.
Reklam
Hayat ve anlam
Hayatın anlamı maddeye indirgenemeyecek kadar kutsal bir meseledir. Maddi nesneler insanı mutluluğa götürmez. Tam tersine bilakis derin bir mutsuzluk çukuruna sürükler. Yeni bir eşya insanda ilk başlarda suni bir mutluluk kaynağı yaratabilir. Ancak bu elbette gelip geçici olacaktır. Bunu idrak etmek gerçekten çok önemli...
Şunu hiç unutmayın ki aklını ve kalbini ikisini de bir arada kullanamayan insan ilkönce kendine ihanet etmektedir. Kendi menfaati uğruna her şeyi yok sayan insanların eninde sonunda varacağı yer hüsrandır.
Farabi'ye Göre İnsan
Ona göre insan, nefis, düşünme, hayal etme, arzulama ve duyum özelliklerinden oluşmaktadır. İnsanın özgürlüğünün varlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu da söyleyen Farabi “özgür irade, özgür insan...” gibi tanımlamalar yapar. “İnsan nedir?” sorusu felsefenin en çok sorulan ve en çok üzerinde düşünülen sorusudur. Bu sorunun üzerine eğilmeden önce Farabinin insanın nasıl olması gerektiğine bakmamız gerekiyor. Farabi insan için şöyle der: “insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak onu öğrenmek ve onu anlatmak zorundadır” Bunun üzerinden insanı ele alırsak, insan bilmeye muhtaçtır. Bilmeyen insanın aklı ve ruhu boştur, tlimsiz bir insanı hayvandan ayıran fazla özelliği de yoktur. “İnsan ilme aç olmalı ve kendini ilimle doyurmalıdır.” Thales, “İnsan araştıran bir hayvandır” derken, Sokrates, “İnsan, sorgulayan bir hayvandır” der. Aristo ise “İnsan düşünen bir hayvandır” der. Batılı filozoflar hayvan benzetmesi yaparak hayvan ve insan arasındaki çizginin fiziksel özellikler değil tamamen düşünce yapısı ve kavrayış ile alakalı olduğunu söylerler.
Ve yılanlar yuvasına benziyor bu dünya Ve bu dünya, bir yandan seni öperken Kendi zihinlerinde senin darağacının ipini dokuyan İnsanların ayak hareketlerinin sesleriyle doludur.
386 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.