Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlı

Nazlı
@Sokratesdensonra
Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.
Hangi şartlarda yaşanırsa yaşansın, nasıl bir geçmişi olursa olsun, her insan eninde sonunda var olma sorunlarıyla yüz yüze geliyor, geçmişte yaşadıklarından daha çok kendi varoluşsal gerçekliğin- mutlak acizliğinin ve çaresizlinin, mutlak kusurlularının, mutlak noksanlığının- farkına varmayan bir benliğin hoyratlığı ile inciniyordu.
Reklam
Yaratıcının sana nasıl yardım edeceğini sen belirleyemezsin…. Çünkü mutlak varlık olan O, sen değilsin. O, o gün şefkatini sana öğretmeniyle yolladı….. peki sen ne yapıyorsun, kendi benliğinin biçimlendirdiği, kendi uygun gördüğün yardımı talep ediyor, hatta direniyor. Yaratıcıya seçim hakı tanımıyorsun. Ona sana nasıl yardım etmesi gerektiğini söyleme cüreti gösteriyor(sun)….

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
Hayatta insana en çok sıkıntı veren kendi ben’idir. İnsanın sorunları ’ben’inin kendisiyle ilişkisinden kaynaklanıyorsa, o derdin devasını da başka yerde bulamaz. ‘Ben’lik ile kendilik arasındaki sorun halle dilemeden diğerleri çözülemez. Belki de ‘ben’inin kendisiyle ilişkisi sorunundan başka bir problemi yoktur insanın.
Ruhumda sıkı sıkıya atılmış düğümler var. Bu düğümler içimde anlayamadığım bir öfke doğuruyor. Yaratıcıdan başlayıp kendime, sonrada bütün nesneleri yayılan bir öfke.
Varoluş sancıları üzerine
Anlamsızlık boşluk demektir. Anlamsız bir varlığın varlığıyla yokluğu arasında hiçbir fark kalmaz. O çukur o kadar ürkütücüdür ki, kişi çılgınca bir anlam arayışına girer. İnsanın anlam arayisi, aslında bir var olma arayışı, yokluktan kurtulma çabasıdır. Bir kere tadııldı mı hayat, varolma bir kere ruha bulaştı mı, bir daha yakasını bırakmaz insanın.
Duyulan , görülen ,tadılan, dokunulan tek şey yalnızlıktı. Sadece insanların cüret edebileceği türden bir yalnızlık.
İş insanı yormaz, gönül yorgunluğu bezdirir.
Reklam
Gündelik avarelik varoluş hissimizi bizden alır ve yerine boş, değersiz bir rüya koyar. Sadece mutlu, sakin ve verimli bir şekilde çalışıp üreten kişi hayattan tam anlamıyla tat alabilir. “Yaşadığını hissetmek” dediğimiz o dopdolu duyguyu doldurabilecek ve günlük hayatımızın bir parçasına dönüştürebilecek yegane şey olan “çalışma” yaşama sevincini on kat artırır, Ama tembel bundan bihaberdir.
İnsanları bölen konular üzerine her tartışma orada kötü bir eğitimin işaretidir.
-Tanrının inayetine dikkat et. Hiçbir felaket yoktur ki insana çıkacak bir kapı bırakmamış olsun.
Sevgili çocuğum, dünyada hiçbir şey insanları idare etmek zenaati kadar can sıkıcı ve yorucu değildir. Başına neler gelecek neler!
Sayfa 234Kitabı okudu
196 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.