Boyamayı ne çok seviyoruz. Boyuyor ama renk vermiyoruz. İşin rengi değişiyor, ama biz değişmiyoruz. Renkten renge giriyor, ama renk körlüğü yaşıyoruz. Her ne kadar renkli simalar varsa da aramızda, renk katmıyorlar hayatımıza. Büyüdük, ama boyama kitaplarından bir türlü kurtulamıyoruz. Boyacı küpü değil ki daldırıp çıkalım! Newton’un prizması yok ki elimizde, renkleri ayıralım.
Boyacılar, fırçalarının tahta kenarlarıyla ayakkabılarımıza hafifçe vurup, “ İndir ayağını,” mesajını veriyorlar. Belki de bu “ Ayağını denk al,” anlamına da geliyordur.
Sevgili okurlarım ölüm Allah’ın emri bilgisayar olmasaydı! Yapılan bir araştırmaya göre birçok genç bilgisayarını en yakın dostu gibi görüyor, dahası onun da hisleri olduğuna inanıyormuş. Bilgisayar kullanan on iki milyon kişiyle yapılan bir araştırmada, her yedi kişiden birinin bilgisayarıyla konuştuğu ortaya çıkmış.️
Tilkinin biri bir gün güneşin doğduğu vakit gölgesine dedi ki "öğle yemeği için bugün bir deve bulacağım." Bütün bir sabahı deve arayarak geçirdikten sonra , öğlen olduğunda tekrar gölgesini gördü ve "Bir fare bulacağım." dedi