Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Samet Yalçın

Samet Yalçın
@TheLightCity
Adamların yüzlerini incelerken, hayaletler ve yalancılar, diye düşündü Griff. Unutulmuş savaşların, kayıp davaların, başarısız ayaklanmaların hortlakları. Mağluplardan, gözden düşenlerden, reddedilenlerden oluşan bir kardeşlik. Bu benim ordum. Bu bizim en iyi umudumuz.
Reklam
Bir kadının aşkıyla kıyaslandığında onurun ne kıymeti kalır ? Kollarına aldığın yeni doğmuş bir bebekle kıyaslandığında vazifenin ne önemi vardır ? Yada gülümseyen bir kardeşin hatırasına aklına düştüğünde ... Rüzgar ve kelimeler. Rüzgar ve kelimeler. Bizler sadece insanız ve tanrılar bizi sevebilen yaratıklar olarak tasarlamış. Sevgi bizim en büyük zaferimiz ve en büyük trajedimiz.
Aemon: Jon, Gece Gözcüleri'ndeki kardeşlerin neden evlenmediğini ve çocuk sahibi olmadığını merak ettin mi hiç ? Jon : Hayır. Aemon: Böylece sevemezler. Sevgi onuru mahveder. Vazifeyi katleder.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Sam biraz oyalandı. “Pekâlâ,” dedi, “elveda.” “Sana da Sam,” dedi Efkârlı Edd. “Gemin batmayacak. Gemiler, sadece içlerinde ben olduğumda batar.”
Zırh ustası eli jaime'nin bileğine ilk kez takarken, "İnsanlar bu günden sonra size Altın El diyecekler lordum," demişti. 'Yanılıyordu. Ben ölene kadar Kral Katili olacağım.'
Sayfa 71 - EpsilonKitabı okudu
Reklam
Bay Charles Dickens, Oliver Twist romanını tefrika halinde yayımlıyordu; Bay Draper ayın ilk fotoğrafını henüz çekmiş, onun solgun yüzünü soğuk kağıdın üzerinde dondurmuştu; Bay Morse mesajlarını madeni teller boyunca iletmenin bir yolunu açıklamıştı bu yakınlarda. Onlardan herhangi birine büyüden ya da Perili Ülke'den söz etmiş olsanız size kibirle gülümseyeceklerdi, belki o sırada genç bir adam ve sakalsız olan Bay Dickens dışında. O size özlemle bakacaktı.
Önce Eru vardı, Tek Olan, Arda'da Ilûvatar diye isimlendirilen; ve ilk önce düsüncesinden doğurduğu Ainur'u, Kutsal Olanlar'ı yarattı ve onlar, hiçbir sey yaratılmadan önce onunlaydılar.Müziğin temalarını olusturarak onlarla konuştu; ve onlar Eru'nun huzurunda sarkı söylediler ve O mutlu oldu. Uzun bir süre boyunca her biri sadece kendi basına ya da birkaçı bir arada şarkı söylerken geri kalanı dinledi; çünkü her biri, Ilûvatar'ın düsüncelerinin sadece kendi doğdukları kısmını kavramıstı, zamanla birbirlerini anlayışları gelişti, ama yavaş yavaş. Yine de dinledikçe daha derinden anlamaya başladılar, birlik ve uyum çoğaldı