Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Matt

Reklam
"İnsanlık öldü mü?" dedim. "Yok" dedi, "ölmedi, ölmedi ama, bir şeyler oldu, başka bir yerlerde sıkıştı kaldı herhalde?" "Nerede kaldı acaba?" Mahmudun yüzü bir sevinç ışığında şakıdı. İnsanlık belki Mahmudun bu ağız dolusu gülüşünde, bu yürek dolusu sevincindedir, kimbilir, belki... "Kuşlar da gitti" dedi
Belki bir yerlerde, bir köşelerde kuş alıp salıverecek kadar yüreği yufka birkaç insan kalmıştır, kimbilir, belki.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O zamanlar insanlar, daha iyiydiler denemez, kim bilir, ama daha başkaydılar. Belki de kuşları daha çok seviyordular. Belki de yürekleri yufka, daha acımayla, daha sevgiyle doluydular. Belki de doğaya daha yakındılar, kim bilir...
Bir diken topunun içine oturursun, bir de ayağa kalktığında yüzlerce küçücük kuşun arasında kalırsın. Kuşların kanatları kulaklarına, ellerine, alnına yüzüne değer... Bir kuş yağmuru ortasında kalırsın.
Reklam
Hürriyete Doğru
Gün doğmadan, Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola. Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında, İçinde bir iş görmenin saadeti, Gideceksin; Gideceksin ırıpların çalkantasında. Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı; Sevineceksin. Silkeledikçe Deniz gelecek eline pul pul; Ruhları sustuğu vakit martıların, Kayalıklardaki mezarlarında, Birden, Bir kıyamettir kopacak ufuklarda. Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin; Bayramlar seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi? Gelin alayları, teller, duvaklar, donanmalar mı? Heeey! Ne duruyorsun be, at kendini denize; Geride bekleyenin varmış, aldırma; Görmüyor musun, her yanda hürriyet; Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol; Git gidebildiğin yere. (Irıp: Genellikle uskumru, istavrit gibi balıkları avlamakta kullanılan, kayıkla denize atılan, çok büyük bir balık ağı.)
... İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor, fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul’u dinliyorum.
... İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başında eski âlemlerin sarhoşluğu, Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; ..
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. ...
Reklam
Davet
Bekliyorum Öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın.
Sokrates, kendini ölüme hazırlarken "Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız" der.
Benim sorularım her türlü bilginin temelini oluşturan yegane geçerli sorulardır; suç bende ya da sorularımda değil, bu soruları cevaplayacağını sanan bilimdedir. ... "Hayatımda kaçınılmaz olan ölümümle yok olmayacak bir anlam var mıdır?"
Hayatımın durduğu bu anlar, hep aynı sorularla ortaya çıkıyordu: Niçin? Peki sonra ne olacak?
Oysa ruhumun derinliklerinde çok iyi biliyorum ki, ben, gerekli olan herhangi bir şeyi öğretemezdim; çünkü neyin gerekli olduğunu kendim de bilmiyordum.
128 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.