Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.çepık

M.çepık
@Tirat
Mardin
25 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Eskiler "ya devlet başa, ya kuzgun leşe" demişler. Günümüzde hiç kimsenin başına iş düşmüyor. Yani meselelerin çözümü için hiç kimsenin başına iş düşmüyor. Çünkü devletin konacağı, işin düşeceği "baş" yok. Yaşayış düzenimiz insanların erişkin, yetişkin, olgun olmalarını gerektirecek tarzda değil. İş bizim başımıza düşmedi diye sevinmeyelim, eğer başımıza iş düşmediyse bunun sebebi bizim bir başımız olmayışındandır.
Reklam
Özelleştirmeyi endişe verici kılan tek husus yapılan her şeyin köhne bir siyasî zemin üzerinde yapılmaya çalışılmasıdır. Yani Birinci Dünya Savaşı ertesindeki siyasi anlayışın gereklerine uyularak teşekkül etmiş bir zeminde soğuk savaş sonrası meselelerinin halline çalışılmasıdır. Açmaz olarak karşımıza çıkan milletin ve devletin hangi hamurdan yoğrulduklarını kabulden kaçışlarıdır. Yoksa çoktan tartışma bitmişti.
Bıktım sizin şu iğrenç gerçeğinizden! Hem ne demek gerçek? Kimisi kara görür, kimisi ak; çoğunluk da elinin körünü görür. Mikelanj’dan daha az doğal kimse yoktur, ama ondan güçlüsü de yoktur! Dış gerçek kaygısı, çağdaş bayağılığın belirtisidir; bu gidişle, sanat, dinin altındaki şiir, çıkarın altındaki politika gibi saçma sapan bir şey olacaktır. Siz de, uyguladığınız bütün oyunlara, düzenlere rağmen, şu cılız yapıtlarınızla, sanatın, kişisel olmayan bir coşku sağlama amacına -evet, amacına!- ulaşamayacaksınız. Basolier’nin tablolarını örnek alalım söz gelimi: güzeldir, gönülçelicidir, temizceciktir bunlar, bir ağırlıkları da yoktur. Cebine koyabilir, yolculukta yanına alabilirsin. Noterler falan böylesi tablolara yirmi bin frank verirler; ama beş paralık bir düşünce yoktur içlerinde; oysa düşünce olmadan yücelik de olmaz! Yücelik olmadan güzellik de olmaz!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ele bulaşan kan belki temizlenebilir, ancak katı yürek hiçbir zaman yumuşamaz. Onun için oğlum katı bir yürek kanlı bir elden daha tehlikedir.
Sayfa 38 - IthakiKitabı okudu
Özgürlük
Özgür olmak ilk gelen dalgaya binmek,hazır paketlerden paket beğenmek değilmiş. Özgürlük- özünde- ' seçim yapabilmek' demekmiş. Seçim yapmayanın akıntıya kapılıp gideceğini, şartlara ve kendi akıl-dışı isteklerine köle olmaktan başka seçeneği olmadığını o gün adamakıllı kavramaya başladım diyebilirim.
Reklam
Aşk
Tatlı ve acı veren bir ağırlık beni uyuşukluğa itiyordu ve sesinin tınısı; zaptedilmiş, müstehzi, kanıma ve kemiklerime işleyen sesi. Son haftalarda ne kadar huzurlu olduğum geldi aklıma kendimi aldatmış, kendimi hipnotize etmiştim sanki çünkü yaşamak buydu Camilla' nın siyah gözlerine bakmak...
Artık gönlünden at bu gamları Zülfün gibi havaya savur. Gece rengi saç halkalarından ışıklar saç Aç gül gibi gül renginden yanaklarını.
Sayfa 229Kitabı okudu
Ağlayın, rahatlarsınız
''Yazgımı sevebilmek için kendimi eğittim, daha doğrusu teslim oldum diyelim. Ama şimdi sizin sayenizde, açık yüreğiniz sayesinde bir seçim yapabileceğimi anladım. Ben hep yalnız kalacağım ama bunda fark var, yaptığım şeyi seçmek son derece farklı. AMOR FATI; yazgını seç, yazgını sev''
Sayfa 376 - AyrıntıKitabı okudu
Kahvaltı
Yaşarken yaşayın! İnsan, yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm taşıdığı dehşeti yitirir! İnsan doğru zamanda yasamazsa,asla doğru zamanda ölmez.
Sayfa 109 - AyrıntıKitabı okudu
Don't scared
Ölümün sizi tehdit etmesi gibi bir durum büyük bir lütuf: Hiç duraksamadan yazdım durdum,çünkü yazmam gerekenleri bitirmeden öleceğimi sanıyordum. Felaketle sonlandıgında o eser daha büyük olmaz mı? Ölümün ağzımdaki tadı bana hem bir yön çizdi hem de cesaret verdi.En önemlisi bana KENDİM olma cesaretini verdi.
Sayfa 124 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
Keskin
''Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir.'' Yine söylüyorum 'hastalığım bir nimettir.'
Sayfa 124 - AyrıntıKitabı okudu
Fakat aşıklarla arzu sahipleri ayrıdır. Bir kısmı faydalanmak ister bir kısmı feda olmak Bazıları canları için ister Cânânı Bazıları da Cânân için verir canı Kimisi kavuşmak ister Tacdin gibi Kimi de derdi seçer Mem u Zin gibi
ACZ
Aşk aşk bir şehir harabesi daha kazandın Kurşun kanatları gergin Fosforlu mermiler yine taze Yıldırımlanmış boğalar Havanın katı gövdesini kırarak Yararak hayat dolu sevdanın karnını Pilot ağzı zehirli bir dil Kentelenmiş çeneler arasından Gözler ovaya başını çıkaran insanları
Jivago :)
Sanat yapıtları bizi birçok şekilde etkiler. Konusu,teması,kişileriyle ayrı ayrı etkiler bırakır üzerimizde. Sanatı,üzerinde derin düşüncelere dalinabilecek sınırlı bir şey olarak görüyorum. Biçimden çok öz olarak.
Sayfa 258 - CemKitabı okudu
Eleni Vitali
Ay ışığının aydınlattığı gece tanrının bir lütfu gibiydi.Ermiş insanların hayal dünyasını andırır gibi bir şeydi sanki.
Sayfa 138 - CemKitabı okudu
Reklam
. * Fakat sonu yok ki, kıyısına varılsın... haddi yok ki, sayıya sığsın! *
Merhaba
Eğer halkta,halklarda dindarlik olmazsa ne bilim ne felsefe ne sanat ne politika ne de teknoloji insanları kötülükten,hayatın zorluklarindan kurtarabilir.
Sayfa 205Kitabı okudu
''Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı”