Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
HAGY
HAGY
@Tostoyevski
Kitaplar hakkında fikir sahibi olmak isteyen herkesi beklerim.
Kitabı okuyun okutun merak etmeyin sizi ısırmaz.
Gogolun Paltosunda
109 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Tutunamayanlar(bir sosyal sınıfın manifestosu)
Disconnectus Erectus yani bildiğimiz adıyla Tutunamayanlar,insan boyunda beceriksiz ve korkak kendine özgü bir iç güdüsü bile olmayan ihtiyaçlarını diğer hayvanları taklit ederek gideren bir yaraktır.
Tutunamayanlar birbirlerini gördükleri anda birbirlerini kuyruklarıyla sokarlar ama yine de hep birlikte yaşarlar.
Toplum'un dışında kendi sınıfları bulunur ve bu sınıfa kolay kolay dahil olamazsınız.
İşte böyle tutunamayanlar ne topluma tutunabilirler ne hayata tutunabilirler ne de birbirlerine tutunabilirler adı üstünde tutunamayanlardır.
Kitaba tutunamayanları anlayabilmek için başladım ve bazı noktalarda kitapta kendimden de bir şeyler buldum,fazlasıyla yoğun bir kitap olduğu için herkes kendinden bir şeyleri bu kitabın satır aralarında bulabilir.
Kitabı okumak isteyen bir insanın her şeyden önce sabırlı olması gerekir çünkü bu kitap da tutunamayanlar gibi kolay kolay bizi dünyasına almıyor,kafamızı karıştırıyor,dikkatli olmamızı istiyor biraz da yoruyor ama o dünyaya dahil olduktan sonra geri dönmek zorunda olduğumuzu bilmek hüzün veriyor.
İşte böyle bir kitap Tutunamayanlar.
Okuması kolay değil ama sabırlı olursanız kesinlikle okunmaya değer bir kitap olduğunu göreceksiniz.
Neyse iyi okumalar kitaplı günler size sayın Tutunabilenler ve unutmadan Tutunamayanlar.
Yeniden doğuşun manifestosu
Yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden doğan bir Türkiyenin kitabı veya bilinen adıyla Nutuk Atatürk'ün 1919-1927 arası dönemde olan önemli olayları ve bir ulusun yeniden doğuşunu belgeleriyle anlatan eseridir.
Nutuk Mustafa Kemal Atatürk tarafından 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında meclis kürsüsünde milletvekillerine okunmuş ve günümüzde kadar
Seçilmiş Hayat
Seçilmiş Hayat Ferit Özmen'in yazdığı bir şiir kitabı olup benim de elime aylar önce geçmişti,okumam için biraz zaman geçmesi gerekti ve bugün bitirdim.
Kitap şiir türünde olduğu için ve Ferit Özmen'e bir şans vermek istediğim kitaba hevesle başladım,yer yer bazı şiirler de hoşuma gitmedi değil,kapağı da hoşuma gitti.
Ancak şiirlerin çoğunu beğenmedim,kağıt kalitesi de hoşuma gitmedi,yazarın anlatımı da bana biraz sığ geldi ancak her şeye rağmen çok da kötü bir kitap diyemem en azından üzerinde emek olduğu belli.
Yazar başka bir kitap yazar mı bilemiyorum ama diğer kitaplarının bundan çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Yazara kitap için teşekkür etmekle birlikte okuyup okumamayı size bırakıyorum tamamen sizin tercihiniz belki de şiirler hoşunuza gider.
İyi okumalar.
Okur Takip Önerileri
Simsiyah ömürde Bembeyaz geceler
Beyaz Geceler Dostoyevski'nin ilk ve kıymeti pek de fazla bilinmeyen eserlerinden birisidir.
Kitap kendi karanlığında kaybolmuş bir gencin o karanlığı aydınlatan bir kadınla geçen 4 bembeyaz gecesini anlatıyor.
Kitapta yalnızlık,aşk,karamsarlık gibi duygular çok iyi bir şekilde işlenmiş ve Dostoyevski'nin diğer eserlerinden farklı olarak romantik esintiler taşıyan coşkulu bir eser.coşkusu bana Genç Wertherin acılarını hatırlattı.
Kitap hakkında benim yorumuma gelirsek tek kelimeyle bayıldım.
Kitap diğer Dostoyevski kitapları gibi insanların görünmeyen yüzlerini çok iyi bir şekilde yansıtmakla beraber romantizmin de hakkını vererek bizleri içine çekiyor bittiğinde de boğazımıza bir yumru oturmuş oluyor.
Bu yönleriyle bence Suç ve Ceza'ya giden yolda önemli kilometre taşlarından birisi de bu eserdir okumanızı tavsiye ediyorum.
İyi okumalar kitaplı günler.
Büyük Dünya Tarihi
Büyük Dünya Tarihi Andrew Marr'ın homosapien'den itibaren günümüze kadar insanlığın dolayısıyla da dünyanın tarihini kendi yorumuyla anlattığı eserdir.
Bu kitabın bir de belgeseli olup BBC'nin önemli yapımlarındandır.
Kitabın anlatımı çok da akıcı değil ancak yine de yazarın bakış açısı hoşuma gitti.
Ayrıca kitap için detaylı bir araştırma yapıldığı çok belli bu yüzden tarihe ilgili insanlar için iyi bir kaynak.
Kitabın olumlu yanları gerçekten fazla ama olumsuz yanları da mevcut.
Mesela bir çok önemli kişi ve olaydan kitapta bahsedilmemiş ya da yüzeysel olarak geçilmiş.
Ayrıca imla hataları kitabın anlatımını baltalamış.
Ancak her şeye rağmen güzel bir kitap.
Okumanızı tavsiye ediyorum.
Kitapla kalın hoşça kalın.
Mor veya Mavi
İster Mor ister mavi Canan Tan'ın 1997 yılında Rıfat Ilgaz gülmece öykü yarışması birincisi olan kitabı.
Benim elime de uzun zaman önce geçmişti okumak bugüne nasip oldu.
Doğruyu söylemek gerekirse kitap resmen beni ters köşe etti.
İşlediği konular bana hitap etmediği için Canan Tan'a karşı biraz mesafeliydim ama bu kitabında hakkını yememek gerekir.
Yazar gerçekten harika bir iş çıkarmış özellikle varoşların feministi adlı öyküsünde iyi güldüm.
Kafa dağıtmak için gerçekten ideal bir kitap.
Hacimli bir roman okuduktan sonra kafa dinlendirmek isteyenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitaba 10 puan vermiyorum çünkü bu kitap her ne kadar harika olsa da bu türde edebiyatımızın öncü ismi Aziz Nesindir ve bu türde edebiyatımızda henüz onun kadar kaliteli yazabilecek bir yazar yok.(varsa da ben bilmiyorum)
Her ne kadar bu kitap bir öncü olmasa da yine de kaliteli bir eser.Kitabı yeni bitirdim ve diyorum ki keşke Canan Tan hep böyle eserler yazsaymı.
Neyse okuyun okumamakla çok şey kaybetmezsiniz ama okuyarak da hayata farklı açılardan bakabilirsiniz.
Son söz olarak teşekkürler Canan Tan iyi ki bu eseri yazdın ve iyi ki ben de okudum.
Harami bir ülke
"Harami" kitap başlatan bu sözcük tüm kitabı özetleyen ve bitirende bu sözcük.
Kitap harami bir ülkedeki harami bir kadın üzerindeki Afganistan gerçeklerini tokat gibi yüzümüze vuruyor.
Acı çekiyoruz,ağlıyoruz,gülüyoruz,kalplerimiz ısınıyor ama en sonunda bin muhteşem güneş kararmış kalplerimizi aydınlatıyor.
Kitapta kadınları üzerinden Afganistanın geçirdiği değişimi gerçekçi bir bakış açısı ile görüyoruz.
Yazar önceki romanında da yine gerçekçi bir bakışla Afganistanı anlatmıştı ama o romanında sadece yüzeysel olarak değindiği pisliğe bu sefer bizi iyice batırıyor ve en sonunda kıyıya ulaştırıyor bize kalan da bir avuç hüzün oluyor.
Evet hüzün kitap her ne kadar mutlu sayılabilecek umutlu bir sonla da bitse de içimizden "böyle bitmemeliydi diyoruz"
Kitabı kesinlikle beğendim Afganistan gibi dünyanın harami ülkelerinden birisini tanımak için kesinlikle okunması gereken bir kitap okuyunuz okutturunuz.
Bir deli ermiş
Halil Cibran Lübnan asıllı Amerikalı yazar,ressam,filozof.
Yani fazlasıyla çok yönlü bir isim.
Edebiyat dünyasında adını daha çok ermiş ile duyurmuş olsa da diğer eserleri de en az onun kadar önemlidir.
Bu kitapta yazarın şu eserleri yer almakta:
Deli
Ermiş
Ermiş'in bahçesi
Gezgin
Kum ve köpük
Rüzgârgülü
Tebessüm ve gözyaşı
İçinde yer alan öyküler her ne kadar birbirinden kıymetli olsa da benim favorim deli çünkü içindeki hikayeler gerçekten de dikkate değerdi.
Aynı değerlendirme tabiki diğer öyküler içinde geçerli yani okunması gereken bir kitap.
Amcak bütün olumlu yanlarına rağmen yer yer dili fazlasıyla ağırlaşabiliyor bu yüzden bu kitabı okumadan önce biraz okuma alışkanlığı kazanmaya çalışmanız gerekebilir.
Özetle dilini beğenmesem de tavsiye ediyorum okuyun okutun.
Kitapla kalın.
Makas ve Kılıç
The dressmaker of Dachau Türkçe adıyla Ada'nın Savaşı aylar önce çok çok uygun bir fiyata A101'den aldığım bir kitaptı bugün bitirdim şimdi incelemeye geçeyim.
Öncelikle dilindeki sadelik hoşuma gitmiş olsa da edebi olarak beklediğim kadar kaliteli değildi ayrıca kitaptaki bazı cinsel içerikli yerleri gereksiz koydum sanki sırf satış için koyulmuş gibi geldi.
Ayrıca Ada'nın saflığı da yer yer sinir bozucu bir durum aldı,üstüne kitap yeterince objektif de değildi sanki Naziler şeytan İngiltere ve ABD melek gibi bir imaj yaratılmış,Naziler kitap boyunca o kadar gömülse de yarattıkları vahşet yeterince yansıtılamamış bence.
Gelelim olumlu yanlarına.
Öncelikle dönem ve döneme ait detaylar gayet güzel yansıtılmış yani kitabı okurken biraz da tarih bilgisi edinebilirsiniz.
Bazı yerlerde okuru şaşırtmak için kullandıkları detaylar gayet yerinde olmuş.
Anlatımı da gayet akıcı ben 7 günde bitirdim.
Yazar savaş sonrası İngilteresinin durumu ve kadınların o dönem yaşadığı zorluklar yansıtırken de gayet başarılı olmuş.
Genel olarak bakarsak hiç de fena bir kitap değil mükemmel olmasa da çok büyük beklentilere girmezseniz sizi tatmin edebilir.
Tavsiye ediyorum.
Fare miyiz İnsan mıyız
Of Mice and Man yani türkçesiyle Fareler ve İnsanlar John Steinbeck'in 143 sayfalık kısacık bir romanıdır ama kısa da olsa vurucu bir roman olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Kitabın konusu ömürlerini çiftliklerde çalışarak geçiren 2 arkadaşın yaşamı ve hayalleri.
Arkadaşlardan birisi iri yarı ve pek akıllı değilken diğeri kısa ve cin gibidir.
Kısa ve cin gibi olan diğer insanlar gibidir sırf başkları istedi diye çeşitli kötülükleri yapabilir,arkadaşının durumundan faydalanabilir ama her şeye rağmen o iki dost yani George ve Lennie birbirleri için yaşarlar.
Kitabın adıyla olayın bağını çok kolay bulamasam da belki de bu iki kişi iki kavramı temsil ediyor olabilir George insandır Lennie ise bir fare.George insan gerçekten gerektiğinde arkadaşına kötülük bile yapabilir ama Lennie iri yarı haline rağmen bir fare kadar korkak ve merhametlidir.
Yazar bu iki karakter üzerinden bize insanlığı sorgulama imkanı vermiş bence.
Bir diğer yandan da kitapta tarım işçileri ve yaşamları gayet başarılı bir şekilde işlenmiş.
Dili de gayet akıcı olunca karşımıza hemen bitiveren bir şaheser çıkmış.
İncelememi burada bitirmek istiyorum çünkü söylenecek daha fazla bir şey yok zaten fazla kitap hakkında tüyo vermeye girer.
Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ayrıca soruyorum size George mu yoksa Lennie mi biziz yani fare miyiz insan mıyız?
Ya da acaba gerçekten fare dediklerimiz insan insan dediklerimiz mi fare?
Bir tuhaf kitap
Agatha'nın Anahtarı Ahmet Ümit'in 1999 yılında yayımlanan ve 10 kısa öyküden oluşan bir öykü kitabıdır.
Bu kitap okuduğum ilk Ahmet Ümit kitabı olduğu için yazar hakkında pek de bir şey söyleyemeyeceğim ama içindeki polisiye öyküler gayet sürükleyiciydi sonuçta 1 günde bitti yani.
Dili akıcı ve sade olmakla birlikte içindeki öyküler bana tam olarak o polisiye tadını veremedi bunun için yazarın romanlarını okumak daha iyi olur galiba.
Kitaba adını veren öykü aslında bir roman konusu bile olabilecekken çok sığ bir öyküyle harcanmış bence Ahmet Ümit bence bu hikâyeyi çok daha iyi bir şekilde bir roman olarak yazabilirdi.
Kitapta favorim diyebileceğim bir öykü olmasa da pezevenk adlı öyküsünde atmosferi ve çalınan cesetteki ters köşe yapan detaylar ilgimi çekti bu yüzden bu puanı veriyorum.
Okumasanız çok bir şey kaybetmezsiniz bence ama okursanız da vaktiniz boşa geçmez bence.
Kitaplı günler.
Yeniden doğuşun romanı
Suç ve Ceza bir gencin kendi kendini buluşunun ve dünyaya yeniden gelişinin romanıdır.
Raskolnikov parasızlık yüzünden üniversitesiyi bırakmak zorunda kalan bir gençtir.
Yaşadıkları ve çevresi kendisinde büyük tahribat yapmış ve onu insanlardan uzaklaştırılmıştır.
Şartlar onu böyle bir atmosferde bir suç işlemeye itmiştir.
Her ne kadar öldürdüğü
İnsancıklardan notlar
İnsancıklar Dostoyevski'nin 1846 yılında yazdığı ilk romanıdır.
Bu roman o dönem Rusyasında büyük yankı uyandırır Dostoyevski adeta ikinci Gogol olarak görülmeye başlanır çünkü eserde Gogol etkisi epey bir göze çarpar zaten Gogol'un palto adlı öyküsü de kitapta geçer.
Kitabın içeriğine geçersek kitap Varvara Alekseyevna ile Makar Alekseyevich arasındaki mektuplaşmalardan oluşur bir nevi Milenaya mektupların Rus versiyonu gibi bir roman.
Bu arada Milenaya mektuplarda da bu eserin ismi geçer o da ayrı bir tesadüf.
Kitapta aşkı,umutsuzluğu,insanların acımasızlığını,fakirliği,o dönemki Rus toplumunun sorunlarının iliklerime kadar hissettim desem yalan olmaz.
Dostoyevski bu eseri henüz 25 yaşında yazmış olmasına rağmen yeteneğini konuşturmuş ve adeta gelecekte başarılarının işaretini vermiştir.
Kitaptaki insan tasvirleri de her Dostoyevski eserindeki gibi yine mükemmeldi,Dostoyevski bir çok duyguyu bize okutmuyor adeta yaşatıyordu.
Kitapta olumsuz bulduğum bir nokta şimdilik yok ama Dostoyevski bundan daha kaliteli eserler verdiği için puanım biraz düşük kalmış olabilir ziyanı yok.
Neyse incelemem burada sona eriyor kitaplı günler.
Bir Çalıkuşu Romanı
Çalıkuşu Reşat Nuri Güntekin'in en tanınmış eseri olmakla birlikte Türk edebiyatının da en önemli eserlerinden bir tanesidir,ayrıcı Mustafa Kemal Atatürk'ün de en sevdiği kitap olduğu söylenir.
Bütün bunlar birleşince de bu kitabı okumaya karar verdim zaten okumazsam olmaz ya neyse.
Kitap 4 bölümden oluşuyor ve her bölümde en az 1 tane önemli olay
Bir servet-i fünun klasiği
Eylül Türk Edebiyatının ilk psikolojik romanı olmakla birlikte Mehmed Rauf'un da ilk ve son başarılı eseridir.
Ben de bu sebepten dolayı bu kitaba büyük bir merakla başladım,kitabın konusu,karakterleri,sonu gibi detayları çok fazla olmasa da biliyordum bu yüzden alıcı olur diye okumaya başladım.
Yanıldım doğrusu çok da akıcı bir kitap olmamakla birlikte okurken bunaldığımı da hissettim ama her şeye rağmen kitaptaki tasvirler gayet başarılıydı,keza yazarın kitapta aşk konusunda söyledikleri de gayet hoştu,bu kitap zaten imkansız bir aşkı anlattığı için sonu beni pek şaşırtmadı ve doğruyu söylemek romanın akışına en uygun son da bu olurdu zaten ama bu sonun trajik olduğu gerçeğini değiştirmez tabiki.
Kitaptaki karaketlere gelirsek Suat ve Necip yer yer olumsuz tavırları da olsa başarılı bir şekilde tasvir edilen karakterler olmuş kitabı okurken onların aşkını derinliklerine kadar hissettim.
Diğer karakterler de yeterince derin bir şekilde betimlenmiş yer yer sinir bozucu olsalar da kitaba iyi oturmuşlar.
Kitaba benim puanım 7 o da üsluptan ötürü,zaten kitabın kaybettiği nokta da üslup,yazarın üslubu bana sıkıcı geldi belki de aşık olmadığım içindir bilemiyorum.
Neyse aşık olunca okunacak kitaplar listeme bunu da yazdım ve yazıyı burada bitirdim.
Şimdiden size iyi okumalar.
