"Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır.
Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his
Onlardan aklımda hem kaçınılmaz olarak bir hasret hem de dünyanın boşluğu karşısında bir nebze tevekkül duygusu kalmıştı. Bir gün çekip gitmek gerektiğinde geride bıraktığın için üzülebileceğin hiçbir şeye bağlanmamak!
Boşa çaba insan kaçınılmaz olarak bağlanıyor. Sonra yine kaçınılmaz olarak gidiyor. Kapıyı bile çekmeden gidiyor, zaten ne duvar ne kapı kalmış oluyor geride.
Kentin gözleri kapandığında,
Uykudan uyanır düşlerimiz,
Bir dünya, ötekine kovar,
Bir dünya ötekinin mirasına konar,
Kendi gürültülerini
Kendi ışıklarını getirir...