Konumumuz ve gücümüz ne olursa olsun bizim gerçek kişiliğimizi yansıtmaz. Var olan gerçekleri kabullenmek yerine, olmayan ütopik düşlerle kendimizi kandırmaya çalışıyoruz. Çoğu şeyin göründüğü gibi olmadığını kabullenmekte, ayrı bir güç gerektiriyor. Örneğin; Zengin bir insanın maddi ve manevi imkanlara sahipse onun çok mutlu olduğunu, basit bir ifadeyle hayatını yaşadığını düşünebiliriz, oysa gerçek belki de tam tersidir.
İkinci bir diğer konu, birilerine bağımlı olarak yaşama hissidir. Dünyanın en iğrenç duygularından biridir birilerine bağımlı yaşamak. Her hareketimizin, her davranışımızın, istek ve arzularımızın bir başkası tarafından kontrol edilmesi, bir başkası tarafından belirlenmesi asalak bir yaşamdan öteye geçmez. Pek çok insan her alanda otoriter olmak ister, güç kullanmak ister. Ben bunun "içindeki eziklik psikolojisinden veya bastırılmış bir takım duygulardan kaynaklandığı düşünüyorum ( özellikle otoritesini ve gücünü insanları ezmek için kullananlar için).
Bir diğer konu global dünyada hala popülerliğini koruyan ırkçılık hastalığı. Doğa ve tabiat çok değişik renklerle bir bütün olabiliyorsa, eşsiz ve muhteşem bir görüntü çizebiliyorsa biz insanlar da pekala bunu yapabiliriz.