"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatında mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."
Belki de küçük tesadüfler ile, hafif bir hikaye olarak başlayacaktık. Sonra olaylar tırmanacaktı. Sade görünümlü biri olarak sokak aralarında belirecek ve gündelik teferruatlar arasında dolaşacaktım. Olaylar beni mecnuren kahraman rolüne itecekti.
Müstesna fikirlerimi kendime sakladım. Kimseyi ürkütmeden, sakin ve ağır yol almalıydım. Eğer kendisi için olanı isteyebilmek bu idi ise, birinci adımı halletmiştim. Sırada kendi başıma davranabilmek vardı.
Ayrıca ben yorulmayı sevmez, gerekliliğine inanmaz, inanan ve yorulanlar ile karşılaştığımda bunu belli etmez fakat bir yandan da onlarda eksik ya da fazla olanın ne olduğunu düşünürdüm.
bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.