Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fevkalbeşer

Fevkalbeşer
@TvhdTvhd
حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ ️Tevhid üzere ...️️
/Bir zamanlar muallime.../ Davası için mesleğinden vazgeçenlere,inancı için ‘yolda’ olanlara,Allah için sevip,Allah için buğzedenlere ve Allah’tan başka ilah edinmeyenlere selam olsun..!
Lisans
153 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
a.İslam her söz söyleyenin sözünü kabul etmez.Sözün kabulü için adalet şarttır.Burada yaptığı fiilin haramlığını ikrar eden bir fasıkla karşı karşıyayız.Yıllarca ve her gün düzenli olarak yapılan bir haram var ortada (cürüm sahiplerinin ikrarına binaen).Acaba İslam bu haberi kabul ediyor mu ? “Ey iman edenler,eğer bir fasık,size bir haber
Reklam
a.İslam her söz söyleyenin sözünü kabul etmez.Sözün kabulü için adalet şarttır.Burada yaptığı fiilin haramlığını ikrar eden bir fasıkla karşı karşıyayız.Yıllarca ve her gün düzenli olarak yapılan bir haram var ortada (cürüm sahiplerinin ikrarına binaen).Acaba İslam bu haberi kabul ediyor mu ? “Ey iman edenler,eğer bir fasık,size bir haber
Son Osmanlı Şeyhülislam’ı Mustafa Efendi Diyor ki;
“Yeni Türk Yönetimi şer’i Hükümlere bağlı değil,tamamen özgürdür.Herhangi bir dini kontrol tanımamaktadır.Eğer Ümmet,böyle bir hükümeti seçip hoşnutlukla kabullenirse,bana göre kesinlikle dinden çıkar. Bundan şüphe eden de dinden çıkar.Mürted olmuş olur.Tevbe edip dini hüküm ve dini yönetime dönmedikleri sürece müslüman sayılmazlar.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuklar,ebeveyne verilmiş en güzel nimetlerdendir.Ayrıca Allah’ın ebeveyne emanetidir çocuklar.Allah çocuğu fıtrat üzere,yani tevhid üzere/tevhide meyilli yaratmıştır.Onu tevhid üzere muhafaza,şirkten koruma görevi ebeveyne aittir. “Ey iman edenler,kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır;üzerinde oldukça sert,güçlü melekler vardır.Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.” 66/Tahrim,6 “Her çocuk fıtrat üzere doğar.Anne-babası onu Yahudi,Hristiyan veya Mecusileştirir.” (Bir rivayette müsrikleştirir/Müslim;Kader) “Ben kullarımın hepsini hanif olarak yarattım.Sonra şeytanlar onlara gelip dinlerini alıp götürdüler,kendilerine helal kıldığım şeyleri haram kıldılar.Kendisine bir güç vermediğim şeyi bana şirk koşmalarını emrettiler.” ( Müslim;Kudsi Hadis ) “Dikkat edin hepiniz çobansınız ve her biriniz güttüklerinizden sorumlusunuz.” (Buhari)
Okullarda bulunan ve İslam’ın temellerine aykırı haller kendilerine hatırlatıldığında:’Müslümanlar cahil mi kalsın?’ ‘Bizler İslam’ın maslahatı için bunları yapıyoruz’,’Her yerde onlar mı olsun ?’ , ‘Kim bizi temsil edecek ?’ diyenler,seleflerine ne kadar da benziyorlar.Allah’ın ‘yapma’, ‘reddet’,’uzak dur’, dediği şeylerle,Allah’ın dinine ve Müslümanlara hizmet... “Bilin ki;gerçekten,asıl fesatçılar bunlardır,ama şuurunda değildirler.” 2/Bakara,12
Reklam
Okullarda bulunan ve İslam’ın temellerine aykırı haller kendilerine hatırlatıldığında:’Müslümanlar cahil mi kalsın?’ ‘Bizler İslam’ın maslahatı için bunları yapıyoruz’,’Her yerde onlar mı olsun ?’ , ‘Kim bizi temsil edecek ?’ diyenler,seleflerine ne kadar da benziyorlar.Allah’ın ‘yapma’, ‘reddet’,’uzak dur’, dediği şeylerle,Allah’ın dinine ve Müslümanlara hizmet... “Bilin ki;gerçekten,asıl fesatçılar bunlardır,ama şuurunda değildirler.” 2/Bakara,12
Bu noktayı aydınlatması açısından,benzer bir olay da münafıklar arasında yaşanmıştı.Allah subhanehu ve teâlâ Müslümanlara,Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyi yasaklamıştı.Kalbinde hastalık bulunanlar ise onları dost edinmeye devam ediyordu.Kendilerine Allah’ın subhanehu ve teâlâ yasaklaması hatırlatılınca:’Biz,müminlerle ehli kitabın arasını ıslah ediyoruz’ diyorlardı.Yani bizler arabulucuyuz.Bir sıkıntı olması halinde ilişkilerin düzelmesi için onlarla dostluğumuzu bozmuyoruz.Bunun üzerine şu ayetler indi: “Kendilerine;’Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde:’Biz sadece ıslah edicileriz’derler.Bilin ki;gerçekten,asıl fesatçılar bunlardır,ama şuurunda değildirler.” 2/Bakara,11-12 Ayetler onların cürmünü ve içinde bulundukları tezatı ne güzel resmediyor.Dinin ‘yapma’ dediğini ‘dinin maslahatı’, ‘müminlerin faydası’ için yapmak.Zahiri süslü,içi boş ve anlamsız bir iddia ... Allah bu vakıada da sorunun temelini açıklıyordu; “İşte bunlar,hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır;fakat bu alış-verişleri bir yarar sağlamamış;hidayeti de bulmamışlardır.” 2/Bakara,16
Dünya Hayatını Ahirete Tercih Etmek !
Evet,insanlar ne der endişesi,toplumda kabul ve adam yerine konma kriterleri,iş ve rızık sorunu,dünyevi imkanlardan faydalanma... Hepsi dünya hayatıyla alakalı olan bu durumların,ahiret hayatına tercihi söz konusudur.İşte bu sebepten dolayı münafıklar ayet inmesinden korkardı. “Münafıklar,kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin aleyhlerinde indirilmesinden çekiniyorlar.De ki:’Alay edin.Şüphesiz,Allah kaçınmakta olduklarınızı açığa çıkarandır.’ “ 9/Tevbe,64 Çünkü,Kur’an onların yaşadığı bir olayı anlattıktan sonra,sahiplerinin tüm mazeret yollarını kesecek ‘asıl illeti’ de haber veriyordu.Kitabın bir kısmını görüp bir kısmına da kör olanların hastalığı dünyevi çıkarlarıdır.
Bilginin Alınacağı Kaynak
İslam,öğreticilerinin Rabbani olmasını emretmiştir.İlmi elinde bulunduranların “adaleti ayakta tutmak” kaydıyla övmüştür.İlmi,kendini Allah’ın ayetlerini akletmeye,O’ndan korkmaya itenlerden öğrenmeye yönlendirmiştir insanları. Bu okullarda “Oku!” emrine istinaden çocukların teslim edildiği öğretmenler bu vasıflara uygun mudur? Kella! Bilakis aynı okullarda yetişmiş ve çocuklara bu müfredatı öğretip,çocukların bu ortamlarda bulunmasına tepkisiz olan insanlar bunlar.İslami camiadan (!) gelenleri ele aldığınızda ‘tağuta memurluk yapan,dilsiz şeytanlar’ olduğunu görürsünüz.Kalbinde iman kırıntısı olan birinin ‘maaş’ için bu münkerata sessiz kalması,körpe çocukların inancının ve ahlakının iğfal edilmesine ‘biz olmasak daha kötüleri gelir’ hassasiyetiyle (!) tepkisiz olması düşünülebilir mi ? Acaba daha kötüsünde kastedilen nedir ? Veya daha iyisi ? Biri İslam’a göre ‘natık(konuşan) şeytan’,diğeri ‘ahres(dilsiz)’... İyi ve kötü arasındaki fark bu olsa gerek. Ya ahlak ... Yüzlerce insanla beraberlik yaşayan evli (!) bir öğretmenin bunu kitap haline getirmesi ... Öğretmen ve öğrencilerle beraber tecavüz ve taciz olaylarına karışan yöneticiler ... Ki bunlar basına yansıyanlardır.Dışlanma ve kınanma endişesiyle yaşadıklarını gizleyenler cabasıdır... Buna öğrencilerin arasında yaşanan ahlaksızlıkları da ekleyin ... İslam’ın “Oku!” diye kendinden ilim alınmaya teşvik ettiği öğretmenler bunlar olmasa gerek.
Hangi Bilgi ? (Lütfen okuyun beğenmeniz önemli değil)
İslam emrettiği bir şeyi orta yerde bırakmaz.Onun sınırlarını en güzel şekilde çizerek,insanların hevalarıyla baş başa bırakmaz.Bir şeyi Allah subhanehu ve teâlâ emretmiş olsa dahi,onu istediğiniz ortamda yerine getiremezsiniz.Allah’ın emirlerinin icra edildiği ortamlar da, o emirler gibi temiz olmalıdır. Namaz Allah’ın subhanehu ve teâlâ
Reklam
Bir Cürmün Kur’an’a Mal Edilmesi
İslam’ın bilgiye ve bilgiyi elde etme yöntemlerine verdiği önem malumdur.İslam’ın ilk emrinin “Oku!” olması kimilerinin cürmüne kalkan olmuştur.Madem İslam’ın ilk buyruğu “Oku!” dur,öyleyse en iyi okuyan Müslümanlar olmalıdır.Bu okullara dünyevi bir iş gibi bakmamalı,Rabb’lerinin emrine ve rızasına muvafakat edilen bir ibadet gibi düşünülmemelidir.Dalaletten Allah’a subhanehu ve teâlâ sığınırız. ‘Neyi oku?’, ‘Nasıl oku?’ , ‘Kimden oku?’, Hangi ortam ve şartlarda oku?’ Bu sorular ise mehcurdur.Oysa bu ayete ilk muhatap olan Allah Rasûlü’nün sallallahu aleyhi ve şeklen ne yaptığına bakmak,meselenin nasıl anlaşılması gerektiğinin en kısa yoludur! Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve şeklen bu ayetten sonra ne yaptı? Yahudilere veya Hristiyanlara gidip,onların dinini mi öğrendi ? Mekke’li müşriklerin şairlerine gidip şiir eğitimi mi aldı ? Daha basiti de,bu emirlerden sonra ‘okuma-yazma’mı öğrendi ? Şayet cevap hayırsa o zaman bu ayeti nasıl -modern mabedlerde tağutlara kulluk pahasına - ‘zorunlu eğitim’e delil alabiliriz. “Allah,gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti;melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler.Aziz ve Hakim olan O’ndan başka ilah yoktur.” 3/Âli İmran,18 “Allah,sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin.Allah,yaptıklarınızdan haberdardır.” 58/Mücadele,21 Ancak bu övgüler her okuma ve bilgilendirme için geçerli değildir.İslam gibi ‘adalet ve doğrulukla’ tamamlanmış bir dinin,tabilerini sadece “Oku!” lafzıyla baş başa bırakması düşünülemez.
... Onun için okullara önem veriliyor,eğitimi zorunlu kılıyorlar.Oysa bu Allah’ın subhanehu ve teâlâ değişmez kanunlarına ( Sünnetullah’a ) aykırıdır.Tağutlar insanların hayrını dilemezler.Onların tek amacı halkları zillet içerisinde kendilerine boyun eğdirmektir... Vakıa da bunun şahididir.Yıllarca zorunlu eğitime tabi tutulan insanların,okul sonrası iş imkanlarıyla ilgilenmezler.Öğrenme ve anlamaya dayalı bilgi sistemi oluşturmazlar, ( kendi itiraflarıyla ) ezbere ve unutmaya dayalı müfredatla insanların en verimli çağını insanlardan çalarlar. İlginçtir,okul sonrası umulan faydaların hiç biriyle ilgilenmeyen tağutlar ‘okulun kendisiyle’ ilgilenirler ... Din düşmanlığı üzerine kurulmuş ve varlığını İslam’ın yönetim biçimi olan hilafete zıtlık esasıyla tanımlayan sistemin okullarında din eğitimi zorunludur. Çocuğun din eğitiminden muaf tutulmasını isteyen bir baba,mahkemeye başvurmuştur.Danıştay 8.Daire,ana yasası 24. Maddesine dayanak göstererek ‘Din eğitimi anayasal bir zorunluluktur’ şeklinde bu talebi reddetmiştir.Akıl sahipleri için bu kadarı bile meseleyi anlamak için yeterlidir. Evet,bu okullar tağutların modern mabedleridir.Orada en büyük tağuta ibadet edilir ve onun kulluk ilkeleri beyinlere kazınır.Aksi halde yeryüzünde büyüklük taslamak adına koca bir halkı perişan eden,on yıllarca fakirlik ve yoksulluk pençesinde kavuran birinin ve onun yaşayan varislerinin eğitime bu denli önem vermesi nasıl izah edilebilir ?
İnsanları kendilerine kul kılan,yeryüzünde haksız yere büyüklenen tağutlar;insanların bu hakikatleri düşünmelerini istemezler.İnsanların durup düşünmesi onlar için felaketin başlangıcıdır.Bunun için birçok yola başvururlar.Bu yöntemleri şu başlıklar altında ele alabiliriz. 1. İnsanların kendilerine ibadet edecekleri bir din uydurmak. 2. İnsanların eğlence/lehv/lağv ile oyalayıp,onları düşünmekten alıkoymak. 3. İnsanlar ile Rasûllerin aleyhimussellam daveti arasında engeller oluşturmak. Kur’an;tüm tağutların prototipi olarak Firavun’u ve onun sistemini zikretmiştir.Rasûllerin davetleri birdir.Çünkü kaynakları ortaktır.Bunun gibi tağutların yöntemleri de birdir.Onlar da ortak kaynaktan beslenirler.Cinni şeytanların onlara vahyettiği doğrultuda hareket ederler. Firavun kendisine ibadet etmeleri için bir din uydurmuştu.Bu dine göre mülk Firavun’a aitti,her şeyin sahibi oydu.Her şeyin en doğrusunu da o biliyordu.Öyleyse onları yediren ve mülkünde barındıran olarak,onların Rabbi de o olmalıydı.
Bu Kelimenin Anlamı ile Yaratılış Gayemiz Aynıdır
İnsanoğlunun yaratılış amacı ile bu kelimenin manası aynıdır.İnsanın yaradılış amacı ve tevhidin içeriği ise tek kelimeyle,ibadettir. “Ben insanları ve cinleri sadece bana ibadet etsinler diye yarattım .” 2/Bakara,112 Kelime-i Tevhid’in ibadet ile alakasını kavramak için ‘ilah’ kavramını anlamamız bize yetecektir. Allah subhabehu ve teâlâ buyuruyor ki: “Sizin ilahınız tek bir ilahtır.(Ondan başka ibadeti hak eden)hiçbir varlık yoktur.O,Er i-Rahman (özünde merhamet sahibi) Er-Rahim ( rahmetini kullanıma eriştiren) olandır.” İmam Taberi ayetteki ‘ilah’ kavramını:’Kendisine itaat edilip,sadece ibadeti hak eden’ olarak açıklamıştır. İmam Razi rahimehullah:’ilah,kendisine ibadet edilendir.’ demiştir. Beydavi rahimehullah ise:’İlah sizden,ibadeti hak edendir.’ der.
İslam dini söylemden ziyade pratiğe önem veren bir dindir.Kur’an-ı Kerim baştan sona incelenecek olursa görülecektir ki:Allah subhanehu ve teâlâ imanı zikrettiği ayetlerde,müminlere seslendiği ayetlerde imanla beraber ameli de zikretmiştir.İtikad esaslarında vahyi esas alan ehli sünnet,amelin imandan olduğunu vurgulamıştır.Kur’an,iman ettiğini iddia edip,amelden yüz çevirenleri münafıklar olarak vasfetmiş ve imanlarını yalanlamıştır. Kur’an-ı Kerim’de iman lafzı her zaman fiil kalıbıyla kullanılmıştır.Fiil:İş,oluş,eylem bildiren kelimelerdir.Söylemde kabul edilen Kelime-i Tevhid pratik olarak eyleme dönüşürse sahibine fayda verecektir.Yoksa Kur’an nassıyla yalanlanmış olacaktır. “(Bazı insanlar)’Allah’a Rasûlü’ne iman ettik ve itaat ettik’ derler.Sonra onlardan bir grup (bu sözlerinden) ardından yüz çevirir.Bunlar müminler değildir.” 24/Nur,47
57 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.