Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zeynep Aydın

Zeynep Aydın
@Zeynepaydi
Evsiz?
Dünya(sanırım)
39 okur puanı
Ekim 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Ayrıca, sevginin onuru, sevilene değil, gerçekten sevebilene aittir.
Zeynep Aydın

Zeynep Aydın

@Zeynepaydi
·
17 Kasım 2023 01:10
Gerçekten sevmek sevilen için lütuf değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Sevmek ancak seven için lütuftur.
Reklam
“Kendin ol” buyruğu her zaman daha iyi bir kendiliğin - tamlığın- var olduğunu işaret ederek seslenir. Özne ise bu buyruğa, idealden-uzak diğer öznelere göre kendini ölçüp biçerek cevap verir: “Bu ben değilim!” Başka bir ifadeyle, özne sürekli olarak ikiye bölünmüş duygulanımsal bir fay hattında yürür.
heterotopik özdeşleştirme
Bir yılan tarafından iştahla gözlenen bir beyaz sincap bir dalda sallanmaktadır. Beyaz sincap kendisini iştahla gözleyen yılandan öylesine korkar ki ondan yavaşça uzaklaşmak yerine kendisini yılanın açık ağzından içeri atar. Sincabın kendisini koruma güdüsü, yılanın iştahını doyurma gayretinin nesnesi olmasıyla sonuçlanır. Sincap duygusal olarak yılanla özdeşleşir. Bunun üzerine kendini onun boğazından aşağıya bırakarak onunla bedensel özdeşlik kurar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
iki tür özdeşleştirme
İdiyopatik özdeşleşmede Ötekini Öteki yapan bilinçli varlığı ve karakteristik özellikleri bir başkası tarafından ele geçirilir. Ötekinin “ötekiliği” kelimenin tam anlamıyla yutularak yok edilir. Heteropatik özdeşleşme ise tam tersine işler. “Ben” Öteki’ne hipnotize olmuşçasına kendi varlığını gönüllü olarak sunar. “Ben var olurum, ama kendimde değil, tamamen ötekinin varlığı içinde var olurum”
Kırılgan
Burada “mağdurlardan” söz etmediğimizi tekrar hatırlamak gerek. Kırılgan, egemen öznelliğe bir türlü ulaşamamış, ulaşmaya teşvik edilen, sürekli olarak “yapabilirsin, çünkü yapmalısın” çağrısına maruz kalan ve sürekli kendisindeki açıklığı kapatmaya çalışandır.
Reklam
Yüksek statü bize para, özgürlük, mekân, rahatlık, zaman kazandırmanın yanı sıra bizi belki de en az bunlar kadar önemli bir hisle donatır: başkaları tarafından önemsendiğimiz ve değerli insan muamelesi gördüğümüz hissi.
Saçmalık
Rümeysa

Rümeysa

@Rmeysa__
·
20 Şubat 20:28
"Dîni sevenler dünyadan çıkmadı. Dünyayı sevenlerse dinden çıktı.” •Osman Nuri Topbaş
Seks kölesi hukuku düzenleyen kutsal(!) kitap size saçma gelmiyor mu ya? Göğüsü yeni tomurcuklanmış huri, bugün pedofil denebilecek bir fantezi değil mi?
Allah yok, din yalan, siz de korkaksınız.
Zamane

Zamane

@ZeynpTan
·
20 Şubat 19:31
Yaşasın Şeriat🌹☝️
Çocukça. Bunu ancak bir çocuk ebeveynine söyler. Aslında Allah figürü, olgunlaşmamış insanın baba arayışıdır. Bu baba, onayının alınması gereken, yıkıcı bir babadır.
Gönderi kullanım dışı
Reklam
Masal, zalim bir masal
İnci Sinem

İnci Sinem

@incisinemvatansever
·
20 Şubat 20:08
Sübhanallah
Münafıkların durumunun anlatıldığı bir ayette şöyle buyurulur: ‎‫ذَهَبَ اللَّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمُتٍ لَّا يُبْصِرُونَ‬‎ "Allah, münafıkların nûrunu giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler." Münâfıkların anlatıldığı bu âyette şu husus dikkatleri çekmektedir: Allah Teâlâ âyette ذَهَبَ اللَّهُ بِنُورِهِمْ "Allah onların nuruna giderdi" buyurarak "nur" kelimesini müfret/tekil zikrederken; ‎‫ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَاتِ "Onları karanlıklarda bıraktı" buyurmak sûretiyle, "karanlık" kelimesini çoğul olarak kullandı. Neden? Çünkü hak yol tektir. O da Allah'ın doğru yoludur. Ondan başka Allah'a ulaştıran hiçbir yol yoktur. Bunun tersine birçok bâtıl yol vardır ve çeşitli dallara ayrılmıştır. Bu sebeple Kur'ân-ı Kerim'de Hakk'ın yolu müfred/tekil, bâtılın karanlık yolları ise çoğul lafızla gelir.
Şeriat
Şeriat isteyen birinin ruhsal açıdan olgun olduğunu düşünmüyorum. Kendi inancını (ki bana göre kötü bazı fanteziler) başkasına dayatmak zalimce, korkakça bir eğilim.
Can sıkıntısı, yaşamsal zorunlulukların karşılanmış olduğu, böylece varoluşsal gerginliğin tavsadığı bir toplumda, genişleyen bir tecrübedir. Varoluş bütün çıplaklığıyla görünür onda, boşluk ve ıssızlıkla deneyimlenen hayatın yalın olgusallığıyla tezahürüdür.
İkincisi, can sıkıntısının anlam ve önemini teslim ederek ona adaletli davranabilecek durumdadır. Kaçınamayacaksak bu tecrübeden, onu farklı yorumlayabilir, başka bir istikamete döndürebiliriz; ara sıra gelen can sıkıntısından başlayarak yapabiliriz bunu: İnsan, tam da modern zamanlarda, havadisler, hiçbir şey söylemeyen laflar, fuzuli gelgeç izlenimler tarafından tıka basa doldurulmamak, hatta bir çöp tenekesine çevrilmemek için, boşluğun terbiye edici etkisine ihtiyaç duymuyor mu?
Kendinizi gerçekleştireceğiniz bir hayat içinse uğraşınız, kendinize boş zaman hediye etmek kaçınılmaz bir şeydir. Bundan feragat etmek, hayatı daraltmak demektir, günün birinde bilincine varacak olursa insanı pişman eder. En iyisi, boş zamanı biraz sündürmek, aylaklığı genişletmektir. Bir kitaba gömülmek, bunun için mükemmel bir fırsattır.
926 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.