Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zuhal kaya

"Çölü güzel yapan," dedi küçük prens, "bir yerlerde bir kuyuyu gizliyor olması..."
Reklam
Küçük prens çölü geçerken yalnızca tek bir çiçeğe rastladı. Üç taç yapraklı önemsiz bir çiçekti bu. "Günaydın," dedi küçük prens. "Günaydın," dedi çiçek. Küçük prens, "İnsanlar nerede?" diye nazikçe sordu. Çiçek bir kez bir kervanın geçtiğini görmüştü. "İnsanlar mı?" dedi. "Sanırım onlardan altı ya da yedi tane var. Birkaç yıl önce görmüştüm. Ama nerede olduklarını kimse bilemez. Rüzgâr sürüklüyor onları. Kökleri yok, bu yüzden de yaşam onlar için güç." "Hoşça kal," dedi küçük prens. "Hoşça kal," dedi çiçek.
Eğer büyüklere, "Güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı, pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var," derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar. Ne zaman ki onlara, "Yüz milyonluk bir ev gördüm," dersiniz, işte o zaman size, "Oo, ne kadar güzel bir evmiş!" derler gözlerini koca koca açıp.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların bazen kafalarında bir şeyler kurup sonra bunları gerçekmiş gibi yaşamaları ne kadar tuhaf.
Ares'in gücü var. Ama tek sahip olduğu şey güç. Bazen gücün bile aklın karşısında boyun eğmesi gerekir.
Reklam
Ölüler korkunç değildir. Sadece hüzünlüdürl
Sayfa 248Kitabı okudu
...Gerçekten, insanların gördüklerini kendi gerçeklerine uydurmak için yapmayacakları yok."
Gabe bana döndü ve Kahin'in o törpü sesi gibi sesiyle konuştu: batıya gideceksin, geri dönen tanrıyla yüzleşeceksin. Sağındaki arkadaşı bana baktı ve o da aynı sesle konuştu: Çalınanı bulacaksın, selametle iade edeceksin. Solundaki adam iki poker fişi sürdü masaya, sonra şöyle dedi: dost bildiğin ihanet edecek sana. Sonunda, apartman görevlimiz Eddie en felaket satırı söyledi: ve en çok önemsediğini kurtaramayacaksın sonunda.
Zeus
Şey, Percy..." dedi Kıvırcık. "Gök Tanrısı'ndan bahsederken o ç ile başlayan sözcüğü kullanmıyoruz."
Sayfa 114Kitabı okudu
Onu tanımıyorum, hayır, tanıyorum onu. Şimdi kaç yaşında, nerede bilemiyorum, ama tanıyorum! Bana yanıldığımı söylemeyin öğretmenim, yanılmış olmak istemiyorum. Tenimden içeri, hiçbir yanımı dağıtıp yırtmadan sızabilecek kimse o, bilmelisiniz!
Reklam
Pamuk Prenses ya da Külkedisi değil bu kadın; takma kirpikleri yok.
Görünen bu, şimdilik: İki deniz kestanesi; öyle, yosunlu kayalara tutunmuş, suyun yüzeyine çok yakın. �
Sayfa 9
Yaşamak...
Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak...
Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.
Yalnız tarla kuşu...
Siz hepiniz hasta insanlarsınız!” “Biz insan değiliz. Vampiriz.” “Her ne haltsanız işte.” William beyaz dişlerini açığa çıkartacak şekilde gülümsedi.
Sayfa 231Kitabı okudu
Yalnız tarla kuşu...
Eğer bir yabancının dokunuşundan zevk alacak kadar yalnızsa, insanlarla temasa geçmeye çaresizce ihtiyacı var demekti.
Sayfa 169Kitabı okudu