Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fehmi Çelik

Fehmi Çelik
@_JOKERR
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar…..
Sabitlenmiş gönderi
…. Umut bağladığımız adam bir Mûsâ değil, Meğer bir Fîravunmuş…
Sayfa 239
Reklam
166 syf.
·
Puan vermedi
Görme Biçimleri
Görme BiçimleriJohn Berger
8.1/10 · 5,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Babalarının dünyasında kendine yer bulamamış erkek çocukları, babalarını yalnızca korku nesnesi olarak tanımlıyor. Hal böyleyken evde babalık yapmak; varlığını hissettirmek için tahakküm kurmaktan, öfkeli ya da en iyi ihtimalle ciddi durmaktan ibaret oluyor. Ev halkı kendilerinden çekiniyorsa, örneğin konuyu babaya açmak, öncesinde kulis yapmayı gerektiriyorsa yeterince iyi babalık yaptıklarını düşünüyorlar.
Sayfa 112
Babalık Üzerine
Anne çocuğun dünyasına giren ilk kişidir, o dünyada içiçe geçmiş bir ilişki yaşanır. Baba ise ilişkiye sonradan dahil olur. Bir anlamda dış dünyayı temsil eder. Dolayısıyla çocuk, babayla ilişkisi üzerinden dış dünyanın gerçekliğini,kuralları, kültürü deneyimler. Baba çocuğa annenin veremeyeceğini verir; anneden başka biri olarak hayata bakışı,olayları yorumlayışı ve diğerleriyle kurduğu ilişkilerle, çocuğun, dış dünyada kendisini nelerin beklediğini fark etmesini sağlar. Babalarıyla sağlıklı bağlar kurabilen çocukların *sosyal ilişkilerinde daha başarılı, girişimci ve özgüvenli* olmaları da bu yüzdendir.
Sayfa 99
Reklam
Çocukluk ihtiyaçları düzenli olarak karşılanmamış kişiler hayattan hep alacaklı olduklarını düşünürler.
Sayfa 67
Ebeveyni Memnun Etmek
Koşulsuz sevgiyi hissederek büyüdüğümüzde yetişkin hayatlarımızda yakınlık kurmaktan çekinmeyiz. Kendimizi Sevilmeye layık kişiler olarak görürüz. Sevme kapasitemiz yüksek olur. İlişkilerimizi sevgiyi sorgulamadan, doğal duygularla yaşarız. Buna karşın ebeveynlerimizi memnun etme kaygısı yaşamışsak ilişkide olduğumuz başka insanlara da benzer şekilde davranırız. Kendimizi fedakârca adayacağımız ilişkiler arar, sorunlu, ilgiye muhtaç, sorumluluk almakta zorlanan insanları hayatımıza alırız. Sanki bir el, bizi zor durumda olan kişileri çekip çevirmek, onların hayatlarındaki sorunları çözmek için ilişkiye atamıştır. Ebeveynlerimizden firsat bulup kendi duygu ve ihtiyaçlarımızın farkına varmayı öğrenemediğimizden, sevgi ilişkilerimizde de bizi yok sayacak kişilerle birlikte oluruz.
Sayfa 24
Ev
Nerede yara almışsak iyileşmek için oraya geri dönmemiz gerekir. Doğduğumuz eve dönmek, orada yaşanan ilişkilerle yüzleşmek, unutmak istediğimiz anıların üstündeki örtüyü kaldırmaya cesaret etmek zor ama özgürleştiren bir eylemdir.
Sayfa 14
Kontrol Toplumu
Günümüzde yerkürenin bütünü bir panoptikon* durumuna doğru gelişme gösteriyor. Panoptikonun dışı diye bir şey mevcut değil Bir topyekûnlük söz konusu. İçerisini dışarıdan ayıran bir duvaryok. Kendilerini özgürlük alanları olarak sunan Google ve sosyal ağlar panoptik biçimlere bürünüyorlar. Bugün gözetleme, genelde sanıldığı şekliyle özgürlüğe saldırı şeklinde gerçekleşmiyor.İnsanlar kendilerini daha ziyade gönüllü olarak teslim ediyor panoptik bakışa. Kendilerini soyarak ve teşhir ederek dijital panoptikonun oluşuna bilerek katkıda bulunuyorlar. Dijital panoptikondaki mahkûm aynı zamanda hem kurban hem faildir. Özgürlüğün diyalektiği işte budur. Özgürlüğün kontrol olduğu ortaya çıkıyor. Panoptikon: *Bütünü Gözetlemek'* anlamına gelen Panoptikon adını alır. Bentham'ın tasarımında temel alınan düşünce, dönemin geniş kitleleri KONTROL altına alma felsefesidir.
Sayfa 72
Enformasyon Toplumu
Enformasyon (Haberleşme) ve resim yığını, içinde boşluğun kendini hâlâ gösterdiği bolluktur. Enformasyon ve iletişimin artması kendi başına dünyaya AYDINLIK getirmez. Şeffaflık *kâhinliğe* yol açmaz. Enformasyon yığını hakikat oluşturmaz. Ne kadar çok enformasyon serbest kalırsa dünya o kadar karmaşıklaşır. Hiper-enformasyon ve hiper-iletişim karanlıkta bir ışık olamaz.
Sayfa 61
Reklam
Şeffaflık uğruna karşılıklı olarak sınırsız bir çıplaklaşma talep eden "mahremiyet-sonrası" faaliyeti de hazla tam bir uyuşmazlık içindedir.
Sayfa 32
Şeffaflık Üzeine
Günümüz toplumunu sarmış olan şeffaflık tutkusu karşısında mesafe tutkusunu hayata geçirmeyi öğrenmemiz elzemdir. Mesafe ve utanç sermayenin, enformasyonun ve iletişimin hızlandırılmış dolaşımına dahil edilemez. Bu dolaşım insanın çekilebileceği mahrem alanların şeffaflık adına ortadan kaldırılmasına yol açar. Işıklandırılır ve tüketilir bu alanlar. Böylelikle dünya daha utanmasız, daha çıplak bir hal alır.
Sayfa 18
396 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.