Granger durup Montag’la geriye baktı. ‘Büyükbabam, herkes öldüğü zaman geride bir şey bırakmalı, derdi. Bir çocuk, bir kitap, bir resim, bir ev, yapmış olduğu bir duvar ya da bir çift ayakkabı. Ya da ekili bir bahçe. Ellerinin bir şekilde dokunduğu ve ruhunun öldüğün zaman gidebileceği bir şey… Öyle ki insanlar senin diktiğin ağaç ya da çiçeğe baktığı zaman seni orada görebilsinler. Ne yaptığın önemli değil, derdi, yeter ki sen ellerini onun üstünden çektiğin zaman, ona dokunduğun zamanki halini değiştiren bir şey yapmış olasın.”
"Beni kendime ördüğüm kozanın dışına çıkarmaya çalışıyordun, farkındaydım.Belki bazı kişilikler, kozadan çıkmak istemiyorlardır; o, ölüm kozası bile olsa."