« Gece yarısı uyanmak, hayata parantez açmak gibidir. Her şey durmuştur. Hiçbir şeyi kaçırmayacağını, hiçbir şeyden geri kalmayacağını bilerek, bunun rahatlığı içinde, sakin ve telaştan uzak, düşünürsün. Bu, bazan keyiflidir.
(...)
Ama evin içi mutsuzlukla doluysa, gece yarısı uyanmaları, insana acı verir. Zaman geçmez ve acılar uzar. Gelip seni kurtarsın diye uykudan medet umarsın...»