Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ezgi

Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
Reklam
Mutluluk fikrimin diğer herkesin mutluluk fikriyle tamamen çelişmesinden korkuyorum. Bu korku beni tüketiyor, bazen geceleri kıvranmama, acı içinde inlememe, deliliğin eşiğine gelmeme neden oluyor.
Şimdi geriye bakarak düşünüyorum da insan yaşamı, yazgısı gerçekten çok küçük rastlantılara dayanıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan yaşamında öyle şeyler vardır ki, bunları insanın birebir yaşamadan anlaması, bunlar hakkında bir sonuç çıkarması imkânsızdır.
Reklam
İnsan denilen varlık senelerce dayanabilir, itaat eder, en acımasız cezalara katlanır ve sonra küçücük, hiçbir önemi olmayan bir şey için alevleniverir.
Evet, insan denilen varlık her şeye dayanır! Her duruma alışmayı becerebilen bir yaratıktır ve bana göre, bu onun nasıl bir varlık olduğunu gösteren en doğru tanımdır.
Büyükbaba dedi ki, verdiğin bir şeyi nasıl yaptığını ona anlatmak, yalnızca "bir şey" vermekten daha iyiymiş. Dedi ki, "Bir adama kendi başına yapmasını öğretirsen, o zaman adam iyi olur. Oysa yalnızca bir şey verip hiçbir şey öğretmezsen, o zaman adama geri kalan yaşamı boyunca, sürekli veriyor olursun." Büyükbaba dedi ki, "O adama yanlış hizmet yapmış olursun, çünkü sana bağımlı olursa, o zaman onun kişiliğini alır ve çalarsın."
Büyükbaba dedi ki, anlamak gerekirmiş. Ama birçok insan anlamak istemezmiş çünkü anlamak zahmetli işmiş.
Kendimi kötü ve boş hissediyordum. Büyükbaba dedi ki, neler hissettiğimi biliyormuş, çünkü kendisi de aynı şeyleri hissediyormuş. Büyükbaba, sevip de kaybettiğin her şey sana bu duyguyu verir, deyip ekledi: "Bundan kurtulmanın tek yolu hiçbir şeyi sevmemektir, ki bu daha da kötüdür, çünkü o zaman sürekli boşluk hissedersin."
Reklam
... duyulara egemen olan duyguları, Yaşlı Rippitt gibi insanları da aptallaştırdığını defalarca gördüğünü söyledi. Ki sanırsam öyleydi...
...ölüm haberi kendisini adamakıllı sarsmıştı. İnsan oturduğu odanın duvarlarından biri yok oluvermiş gibi bir noksanlık, bir çıplaklık duyuyor, bir gün evveline kadar kolumuz, bacağımız gibi pek tabii surette mevcut olan bir şeyin birdenbire hiç olmasına inanmak istemiyordu.
"İnsanın insana duyduğu düşmanlık ne denli köklü, ne denli derin ve çılgınca: Tek bir düşünce, tek bir sınır için insanlar gelecek kuşakların arasına ölüm ekmeye hazırlar."
"Kaygı yok ama ilgisizlik var ve bu daha da keder verici bir durum; kaygı, bir kaynaşma, ayaklanma belirtisidir, ilgisizlikse tam tersine teslim oluşun işaretidir."
"Ah, bu dünya yalnızca insanların acımasız acı çektiği bir yer."
Yeşil BambuKitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.