“Yiyen, içen, gezen, konuşan, gülüp oynayan benliğimizle düşünen, gören, duyan benliğimiz arasındaki yol ne uzundur. Öbürü berikine kavuşuncaya kadar o derecede yorulur, o derece soluk soluğa kalır ki, artık ne söylediği, neden şikayet ettiği, ne istediği belli değildir; artık yarı ölü yarı diridir.”