Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

A.

Bazı mahcubiyetler, ge­cikmiş olduklarından, sahiplerini daha da mahcup ederler.
Sayfa 13
Reklam
Şair­lerin ortalığa hakim olacakları saatler herkesin uykuda olduğu saatler­dir.
Sayfa 11
Ne tuhaf! İnsanoğlunun yaşamda en geç keşfettiği şey şimdiki zaman­dı. İnsan içinde yaşadığı anı derinleştirmeyi zamanla, yani zamanı azaldıkça öğreniyordu.
Sayfa 9

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
A.
Bir kitabı okumaya başladı
Şairin Romanı
Şairin RomanıMurathan Mungan
9/10 · 1.570 okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
Reklam
A.
2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
2/10 kitap - %20 tamamlandı
2 kitap okudu
10 kitap
204 sayfa
0 inceleme
38 alıntı
31 günde 1 kitap okumalı.
Aslında her okuduğumuz romanla, şiirle, gör­düğümüz filmle sürekli yeni kişilikler ediniriz. Her yeni kişilik, her yeni ‘bir başkası’ bizim dünyaya farklı açı­lardan bakmamızı, demek duyarlığımızı genişletmemizi, sonuç olarak konuşma yetimizi artırmamızı sağlar. Zira, konuşabilmek için ilk önce anlamak gerekmez mi? Anla­mak da ancak konuştuğumuz kişinin bulunduğu yerden dünyaya bakabilme yetisini gerektirir.
Sayfa 42
Biz sözcüklerle konuşuruz, ama sözcükleri ne­reden, nasıl kullanırız: Onlar bize duyarlık alanımızdan gelir; daha doğrusu oradan kendilerini dile fışkırtırlar za­ten.
Sayfa 38
Konuşmak işte insanın kendi kabuğunu soymasıdır. Karşılıklı konuş­mak ise karşılıklı olarak kendi kabuklarımızı soymamızı gerektirir. Konuşarak birbirimizin çevresini saran, varlı­ğımızı kaskatı kesen katmanları bir bir çeker, bir elmayı soyar gibi, kendi özümüzü, demek karşılıklı özlerimizi ortaya çıkarırız.
Sayfa 37
‘Delilik mantığı yitirmektir, gerçekliği değil. Çünkü bütün insanlar sustuğunda gerçeği gösteren kanıt­lar vardır.’
Sayfa 33
Reklam
Bir konuşmanın inşa edilebilmesi için sözcüklerin ön­celikle bir anlam aktarması gerektiğini ileri sürüyorum. Ama bu anlamı iletmekte sözcüklerin, daha önce de be­lirttiğim nedenlerden dolayı, yetersiz kaldığını söylüyo­rum.
Sayfa 20
Derler ya, bir ‘gösterilen’i ‘gösteren’dir sözcük. Ama çoğu zaman gösteren ‘gösterilen’i tam olarak gösteremez; an­lam dil ile örtüşmez, ya da daha doğrusu, dil anlamı ta­şıyamaz, anlam dilden taşar.
Sayfa 19
Bir varlığı işaret ettiğini varsaydığımız sözcükler, onları kullananın salt kendisine ait çağrışımlarıyla yüklüdür. O sözcükleri duyan kişi de o sözcüklerin gösterdiklerini ken­di bulunduğu yerden, demek kendi yaşamından bakarak, kendi duyarlığı içinde algılar. Birçok insanın karşılıklı bir konuşma inşa edememesinin arkasındaki neden işte bu­dur: Yani herkesin kendi bulunduğu yerden, kendi Varlığı­nın sınırları içinden Dünyayı ve başkalarını algılamasıdır.
Sayfa 8
Bir insan bir başkasıyla tam olarak konuşamaz. Çünkü konuşmak, karşılıklı söylenenler­le ilerler; iki kişi konuşmayı birlikte inşa ederler. Bunun olabilmesi için de karşılıklı olarak birbirlerini anlamaları gerekir. Ben konuşmanın imkânsız olduğunu söylerken aslında iki insanın bir konuşmayı inşa etmek için gerek­li olan karşılıklı anlamayı gerçekleştiremeyeceklerini sa­vunuyorum.
128 syf.
·
Puan vermedi
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç
8.2/10 · 12,8bin okunma
3.983 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.