104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir çocuğun gözünden hapishane yaşantısının anlatıldığı, acı yüklü bir roman. Yazar Feride Çiçekoğlu da düşünce suçundan hapis yatan birisi olarak, yazdığı romanın içeriğini bizzat yaşamış; yani bir hayal ürünü değil, gerçek bir yaşantı okuyorsunuz. Her birinin içeride yatma sebebi farklı; kimi düşünce suçundan, kimi insan yaralamadan, kimisi de zinadan hüküm giymiş. Allah kimseyi düşürmesin, zor bir yaşantı, hele dünyayı tanımaya çalışan küçücük bir çocuk olarak oradaysan daha da zor. İnsanın içini burkan, hüzünlendiren, zaman zaman da minik Barış'ın masumiyetinin yüzünüzde bir tebessüm oluşturduğu bir roman. 1989 yılında çekilmiş bir filmi de var; henüz onu izlemedim ancak romanı eğer okumayı düşünüyorsanız, zaten kısacık, çabucak biten ve son derece akıcı, güzel bir kitap olarak tavsiyemdir.
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202212,1bin okunma
·
Puan vermedi
VAKA Harun Özkan 304 Sayfa-2016 Ren Kitap Yayın Paramedik, ambulansta çalışan sağlık personelidir. İlk ve acil yardım konusunda özel eğitimler almış kişidir. Bir paramedikin görevi acil durumlarda insanlara yardım etmektir. Paramedik unvanına sahip olmanın en güzel yanı insanlara umut ol- maktır. Paramedik olsun, acil tıp teknisyeni olsun 112
Vaka
VakaHarun Özkan · Ren Kitap · 2018537 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Pencereden bakarlar (Sürpriz kaçıran içerebilir.)
Pencereden
Pencereden
'i okurken aynı anda
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
'nı okumam ne kadar doğru bir tercihti bilemiyorum. Her iki kitapta da ruhsal bunalım yaşayan karakterler var. Birinde Ayhan, diğerinde Werther ve her iki kitapta da karakterler kendilerini öyle derin anlatıyor ki onlarla hemhal olmak kaçınılmaz oluyor. Bu beni biraz yorsa da
Güray Süngü
Güray Süngü
ile tanışmanın
Pencereden
PenceredenGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020532 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba 60'lı yıllarda bir kadının evde oturup çocuk bakması , yemek yapması beklenirken ben "Bilim insanıyım" deyip her türlü zorluğa, soruna göğüs geren , mücadelesi, direnişi , dik duruşu ve açık sözlülüğü ile kadınların hayatlarına dokunabilen bir karakter Elizabeth Zott. Ne acı . Yıl olmuş 2024 değişen pek bir şey yok gibi. Kadınların hala evde oturup çocuk bakmasını ,yemek yapmasını bekleyen zihniyet var. Hee bende evde oturup çocuk bakmıyor muyum? Evet canı gönülden yapıyorum. Turizm okuyup ta bana göre olmadığını anladığımdan beri geçerli bir mesleğim yok. Ayrıca anneliği çok seviyorum. Elimden geldiğince iyi anne olmaya çalışıyorum. Elizabeth evliliği düşünmeyen, çocuk istemeyen , hayatını sadece bilim insanı olarak geçirmek isterken sevdiği adamı kaybedince bir anda herşey alt üst oluyor ve bekar bir anne olarak televizyonda yemek programı sunucusu oluyor. Kitapta cinsiyet ayrımcılığı, kadınların aşağılanması, cinsel istismar gibi bir çok konuya değinilmiş. Verdiği mesajları sevdim. Başlarda biraz durağan olsa da sonrasında gayet güzel gitti. Yazarın ilk kitabıymış ve 64 yaşında yazmış. Keşke daha çok kitap yazsa dediğim yazarlardan biri oldu. Kitabın arka kapağında "gülmekten kırıp geçiren mizahı" cümlesine anlam veremedim. İnce ince mizah vardı ama öyle kırıp geçiren değil sadece tebessüm ettim. Aldanmayın bu cümleye. Gayet ciddi ciddi ama severek okudum. Herkese de tavsiye ederim. Özellikle hemcinslerime.
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20232,124 okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Şiiri sevip, okuduğum halde, şiir yorumlamadan pek anladığım söylenemez. Çünkü biliyorum, şiirler üzerine yorum yazmak hiç de kolay değildir. Kısacık birkaç cümle ile başladığım bu yolda, Kitap hakkında fikirlerimi, yazara iletmek isterken kendimi inceleme yazıyor olarak buldum. :') Nerede, nasıl başlayacağımı bilmiyorum...Bildiğim tek şey
Her Şey Boş İse
Her Şey Boş İseSamet Temiz · Dionysos Yayınları · 0162 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Kitap içinden çıkan ve bir Balkan yemeği olan palaçinka tarifi ile kitabı okumaya başladım.En kısa sürede denenecek. Palaçinka kitaba adını veren ilk öykü ve neredeyse kitaptaki her öykü gibi hafif bir hüzünle biten bir öykü. İllüstrasyonlarını da çok sevdiğim kitapta beni en çok etkileyen ayrıntı öykülerin hepsinde ya durumla ya karakterle bir tanışık hissinin olmasıydı. Amcaoğlunun yanına tatile giden adamın orada Şerafettin’le yaşadıklarını anlatan “Ben,Datça,Bir de Şerafettin öyküsünün dupduru olan diline hayran kaldım. Huysuz ve kuralları olan Cevahir Hanım’ın ve sandıkta sakladığı buruşuk gömleğin hikâyesini anlatan öykü ve belli bir yere kadar beni yer yer tebessüm ettiren,kitap içinde beni etkileyen öykülerden biriydi.Bir torun gözünden Cevahir Hanım anlatılırken,onun sakladığı,taşıdığı hatırasına da şahit olunur.Öykü ben de buruk bir tat bıraktı. Ay tutulması hayli acı bir öyküyken ,ütü yapmayı seven Salim’in hikâyesini anlatan Bir Çay Bardağı Hayat sorular sorduran bir öykü oldu. Karasinek öyküsü de kurgusu ve sonu ile kendine hayran bıraktı. Akide şekeri seven,misafir için saklananları yediği zaman ceza olarak iple masaya bağlanan adaşım Mustafa’nın hikâyesini anlayan ,kuralcı bir evin kasvetini hissettiren Bir Avuç Akide Şekeri kitap içindeki özel öykülerden biriydi. Kitabın son öyküsü olan Floyen Tepesi bir emanetin teslimini anlatan kırık dökük bir öyküydü.
Palaçinka
PalaçinkaÖznur Unat · Vacilando Yayınlar · 202244 okunma
Reklam
570 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.