331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bakabiliyorsan,gör.Görebiliyorsan,fark et.
Doktor, doktorun karısı, ilk kör, ilk körün karısı, koyu renk gözlüklü genç kız, şaşı çocuk, gözü siyah bantlı yaşlı adam, göz yaşı yalayan köpek... Kitapta karakterler isimlerle değil özellikleriyle anılıyor, bu durum anlaşılırlığı arşa taşımış.Kitabın en başından sonuna kadar sindire sindire ayrıntılı bir şekilde anlatım mevcut. Günümüzdeki salgın gibi, bir kişinin körlüğünden (beyaz körlük) başlayıp yayılan bir salgın, bambaşka hayatları karantina altında bir araya getiriyor ama aklınızda sağlıklı bir karantina belirmesin, devletin otoriter tutumu ve olumsuz davranışalarda bulunanların hedefinde bir karantina, peş peşe gelen felaketler, bu körlük için herşey bembeyaz ,aslında gördüğü halde göremeyen körler, görmelerini engelleyen şey ışık... Bir önemli noktada ikili ve daha fazla diyaloglar virgül ile ayrılmış, buna daha önce denk gelmemiştim, düşününce anlaşılmaz gibi geliyor ama aksine hiç hissedilmiyor kimin ne söylediği çok açık anlaşılabiliyor. Fazlasıyla ve birçok açıdan övgüyü hakeden bir roman,iyi okumalar.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105,2bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Yaşlıların ölemediği, çocuklarınsa büyüyemediği bir distopya Tokyo'nun Son Çocukları. Bir felaket evresinden sonra bu hale dönüşen ve kendini dünyadan soyutlayan Japonya'da, bir dede ve üçüncü kuşaktan torunu üzerinden anlatılıyor durum. Yazar kurduğu dünyayı açık seçik anlatmıyor, aralarda birbirinden kopuk bilgiler veriyor sadece. Ayrıca yerel ve dilsel göndermeler de bir hayli fazla. Bu açılardan biraz durağan biraz da sıkıcı bir kitap. Uzakdoğu edebiyatına ilgi duyanlar okuyabilir.
Tokyo'nun Son Çocukları
Tokyo'nun Son ÇocuklarıYoko Tawada · Siren Yayınları · 2020849 okunma
Reklam
163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
"Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı"
Yazarın 3 eseri ön plandadır; Kuyucaklı Yusuf, içimizdeki şeytan ve Madonna. Geçmiş yakın tarihimize kadar Kuyucaklı Yusuf’un daha ön planda olduğu Madonna’nın geride, arka planda kaldığı bilinmektedir, kimi otorilerce ve bazı okurlarca. Lakin bu günlerde okunma listelerine bir göz attığınızda diğer iki romana kıyaskla Madonna’nın açık ara farkla
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021318bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Anlamasını bilene çok şey anlattığını düşündüğüm bir eserdi. Özellikle Utku Lomlu'nun tekrar tekrar eşsizliğini göstermiş olduğu kapak tasarımları her seferinde ağzımı açık bırakmaya ve bir o kadar da kendisine hayran etmeye devam etmekte. SPOILER NİTELİĞİNDE! Gregor Samsa'nın dönüşümünü çok olağan karşılaması ki ilk andan itibaren tek düşündüğü şeyin kendisi değil ailesi, onların geçimleri ve ekonomik durum olmasının yanı sıra ailesinin ona aslında kendisi olmasından farklı olarak kendilerine kattığı ekonomik destekten dolayı değer verdiğini fark ettim. Ailesine her şekilde değer vermesi ve onları incitmemeye özen göstermesi ile Gregor Samsa harika bir evlat olduğunu kanıtladı. Ailesi ise onun hala içinde var olduğunu bile fark edemedi ya çok acınası bir durum... Toplumun hangi tabakasında olursak olalım yaşanılan olağanüstü değişiklikleri artık olağan bir şekilde karşılamamız, bize dayatılanın dışına çıkınca toplum tarafından dışlanmamız ve değerimizin giderek azalarak hiçliğe dönüşmesi hatta bizlerden kurtulmak istenmesine kadar daha neler neler anlatan ve hayatın birçok döneminde tekrar okunulması gerektiğini düşündüğüm bir yapıt.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Can Yayınları · 2019225,3bin okunma
143 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Merhaba herkes! Nasılsınız, var mı bir değişiklik? Bugün size çok değişik bir kitap incelemesiyle geldim. Böyle cüretkar isimli bir kitap okuyunca inceleme de hayli cüretkar olmalı diye düşünüyorum. Kiminiz kitap ismini duyunca hemen tüydünüz, kiminiz tövbe estağfurullah deyip okumaya devam ediyorsunuz. Kiminiz de gerçekten söyleyeceğimi merak
Vajina Monologları
Vajina MonologlarıEve Ensler · Miron Yayınları · 2002213 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Babaya Mektup, Franz Kafka'nın çocukluğu, babası, kardeşleri, annesi ve hayatı hakkında itiraflarıdır, en çok babası hakkında. Stewan Zweig'in Bilinmeyen bir kadının Mektubu'na benzemektedir o yönüyle. Tabi durum ondan çok daha farklıdır. Çocukken otoriter olan babasının gücü karşısında çaresizliğini anlatır, güce boyun eğdiğini, ezildiğini, güçsüzlüğünü. Bunu anlatırken çoğu kişinin babasını anlatır aslında, kendi eserlerini yaratmaya çalışan ressamlar, heykeltraşlar, mühendisler gibi... Babası gözünde en ideal kişidir onun gibi olmaya çalışır her ne kadar bunu istemese. Burada Adler ve Freud'un kurumları akla gelir, kendisi de Freud 'dan etkilendiğini söylemiştir. Birey olma yolundaki en büyük ve ilk engel otoriter bir babanın olmasıdır. Kendi başına karar alamaz Kafka, kendi seçimlerini yapamaz onun her işine karışan ne yapacağını söyleyen bir babası vardır. Toplumumuzda da  bunun örneklerine çok rastlıyoruz ve babanın bu otoriter tavrı bütün hayatımızı şekillendiriyor. Kendi başımıza hareket edemiyoruz, en küçük bir şeyde bile bir kişinin onayına almadan bir şey yapamıyoruz. Yönlendirmelere açık ve dıştan deneyimli bireyler haline geliyoruz.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · İndigo Kitap · 201741,1bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.