Doktor, doktorun karısı, ilk kör, ilk körün karısı, koyu renk gözlüklü genç kız, şaşı çocuk, gözü siyah bantlı yaşlı adam, göz yaşı yalayan köpek...
Kitapta karakterler isimlerle değil özellikleriyle anılıyor, bu durum anlaşılırlığı arşa taşımış.Kitabın en başından sonuna kadar sindire sindire ayrıntılı bir şekilde anlatım mevcut.
Günümüzdeki salgın gibi, bir kişinin körlüğünden (beyaz körlük) başlayıp yayılan bir salgın, bambaşka hayatları karantina altında bir araya getiriyor ama aklınızda sağlıklı bir karantina belirmesin, devletin otoriter tutumu ve olumsuz davranışalarda bulunanların hedefinde bir karantina, peş peşe gelen felaketler, bu körlük için herşey bembeyaz ,aslında gördüğü halde göremeyen körler, görmelerini engelleyen şey ışık...
Bir önemli noktada ikili ve daha fazla diyaloglar virgül ile ayrılmış, buna daha önce denk gelmemiştim, düşününce anlaşılmaz gibi geliyor ama aksine hiç hissedilmiyor kimin ne söylediği çok açık anlaşılabiliyor.
Fazlasıyla ve birçok açıdan övgüyü hakeden bir roman,iyi okumalar.