İnsanlar, ölümleri hakkında konuşurken onları dikkatle dinlemeyi öğrenmelisiniz. İçimizde taşıdığımız ölümü, yaklaştığında hissederiz ... Ve ben, herkesten farklı bir hayata sahip olduğum için daha fazla hissediyorum. Hiç normal olmayan bir hayat sürüyorum; havasız, yemeksiz ... Çocukluğumdan beri astım krizleri hiç şüphesiz sağlığımı mahvetti.
Size kim bilir kaç kez söyledim; bronşlarım yanık lastik gibiler, kalbim artık yıllardır içimdeki noksan havayı bulmaya çabalamaktan bitap düştü, nefes alamıyor. Çok ama çok yaşlı bir adamım Celeste ... Zavallı kalbim de bronşlarım kadar yaşlı. Daha uzun yaşamayacağım."
Okuma Üzerine kitabını okuyorum ve tam 262 kelimelik -bağlaçlar vs de dahil- bir cümlesiyle karşılaştım. Proust, adamım sen bir harikasın! Nice uzun cümlelere... :)
İnsan ne yaparsa yapsın hiçbir şeyi değiştiremiyorsa, sorunu dünyada aramamalı. Belki de, eski gözlerini değiştirmenin vakti. Kim bilir? Proust, "Gerçek keşif, yeni topraklar bulmakla değil, yeni gözlerle bakmakla ilgilidir." der. Bu sabah, şu yaşamak eylemini yeniden keşfedeceğimiz bir güne gebe . Tıpkı her sabah gibi!..
Céleste