Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.28
“İnsanoğul hiç belli olmaz Ağam. Bugün böyleyse, yarın şöyle. İnsan her gün yeniden doğabilir isterse Ağam. Ama her sabah anadan yepyeni, başka bir insan olarak doğabilir. İyi de doğabilir, kötü de.. Şimdi bu baktığın, gördüğün benim, yarın bir iş yaparım ki senin de, benim de aklımızın köşeceğinden geçmemiş ola. Onun için tevekkül ol, daha çok
“İnsan bir kere ölür yavrum ama içinde şüphe bulunduran insan her gün ölür” demişti Muhsin amca. Memlekete geldiğim zaman, yanına gidip bir çayını içtiğim, çocukluğumun bastonlu camiye koşan amcası. Balkonu rengarenk çiçeklerle süslü, çiçeklerinin kokusu üzerinde gezen bir amca…
1. Geçen sene okumuştum. 2. Ve 3. Serisini ard arda okumamın
İnce memed serisi bu zamana kadar okuduğum ve beni en çok etkileyen serilerden. Özellikle Çukurova, Adana yöresini öyle güzel anlatmış ki oralara hiç gitmemiş olmama rağmen yazın ve kışın nasıl geçtiğini, hangi tür çiçeklerin olduğunu hepsini öğrenmiş oldum. Ve kendime çok kızdım bunca yıldır nasıl böyle bir yazarı görmedim? Kitaplarını okumadım. En yakın zamanda yazarın diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Mutlaka okuyun, okutun.. Asla pişman olmayacağınız bir seri.
“(…) Kainat boşluk kabul etmez. Boşalan kadro, gecikmeksizin tayin görmüş ve doldurulmuştur. Yeni yargıç, köhnemiş bir sistem… Kendi sahte değerlerini topluma empoze eden sistem… İyiyi kötü, doğruyu yanlış, haklıyı haksız gören bir sistem… (…)” – Kelebek Etkisi: Cinayet Savcının Ölümü –
Bir ilk romanın en büyük avantajı da dezavantajı da aynı
248 syf.
3/10 puan verdi
"Hikayenin merkezindeki yazar, "Gonzo" okurunu da katılımcı olmaya teşvik ediyordu. 1971'de yayınlanan "Gonzo Gazeteciliğini Okumak İçin Talimatlar" yazısında bizim iyi doktor bıyık altından gülerek değilse de tebessüm ederek, okunan destanın "doğru koşullar altında" deneyimlenebilmesi için yarım litre
Spoiler içerir
Okuduğum ilk Yaşar Kemal kitabı.. Niye bu kadar çok geç kaldım diye kendime kızıyorum. İnce memed serisi ile başlayacaktım ama 4. Kitap eksik olduğu için hep erteledim Yaşar Kemal okumayı.. Ama iyi ki de okumuşum diyorum.
Kitaba gelecek olursak töreniz batsın diyorum tek kelime ile.. El kadar çocuğa cinayet işletecek kadar hem de anasını, niye nu kadar gözler kararır, kalp fesatlaşır, bağnazlık artar.. Çocuk köyüne çıkamıyor, baskı artıyor, mahalle baskısını buram buram hissettim.. Adana'nın ovalarında, dağlarında küçük bir gezintiye çıkaran bu kitabı okumanızı tavsiye ederim
Yaşar Kemal, Türk Edebiyatının usta ismi. On iki yılda yazdığı İnce Memed serisi, destansı özelliklere sahip, bir halk anlatısı özelliklerini taşıyor.
İnce Memed 3, serinin ilk kitabındaki olaylar devam ediyor. Dört kitap birbirinin devamı niteliğinde. Birinci kitapta Memed'in dağa çıkıp adalet araması anlatılırken ikinci kitapta hakim olan
askerlik eğitim sürecinde bitirdiğim kitaplar serisi 4
Herkese merhaba dikkat edin çok spoiler vardır. Övmemin amacı kitabı gerçekten çok beğenip unutmamam gerekiyor incelemeyi her okuduğumda o anlar aklıma gelmesi için böyle bir şey yaptım herkese keyifler okumalar
Kitabımız okuyabileceğiniz en iyi sıralamalardan biri olabilir. Çünkü ben etkisinde hala çıkamadım
Olayımız padişahın ölümü
Yaşar Kemal'in muhteşem serisi
32 yıllık bir sürede yazılan 4 kitaplık serinin ilk kitabını çok severek okudum. Kitap, Değirmenoluk köyünde annesiyle yaşayan İnce Memed'i anlatır. Değirmenoluk köyünün ağası Abdi Ağa, 5 köyün ağasıdır. Tüm köylülere zulüm çektirmektedir ve sonunda yine kendine mecbur etmektedir. İçinde başkaldırma kurduyla doğmuş ve bu düzene karşı koyan ilk insan İnce Memed olacaktır. İnce Memed'in yolculuğu ilk başta köyden kaçarak devamında Adana'ya şehir merkezine gitmekle devam etti. İnce Memed köyden çıkmayı aklına koydu ancak günün birinde Abdi Ağa'nın yeğeni İnce Memed'in sevdiği Hatçe'yle nişanlanır. İnce Memed, Hatçe'yi Adana'ya kaçırmaya karar verir. Malesef Abdi Ağa, İnce Memed'i kaçtıkları gibi bulur. Abdi Ağa'nın yeğenini öldüren İnce Memed'tir ancak Abdi Ağa'nın kurnazlığı sonucu Hatçe cezaevine girer, İnce Memed'de dağa çıkar. İnce Memed zalimler için eşkıyaya, köylüler için kurtarıcıya dönüşür.
Yaşar Kemal'in muhteşem betimlemelerini okurken sanki çok heyecanlı bir film izliyormuş hissiyatına kapıldım. Hiç Adana'ya gitmeme rağmen sanki oraları çok iyi biliyormuş, Adana'da güneşin batışını çok kez izlemişim gibi hissettim. Karakterlerin ruhsal betimlemeleri çok iyi yazıldığı için kitabı bitirseniz bile etkisinden çıkmakta zorluk çekeceğinize eminim.
Kitabın dili sade ve akıcı. Betimlemeler çok güzel diyorum ama bir yandan da içinden 1 cümle bile çıksa kitap yavan kalırmış, o kadar da sade bir kitap bence.
Okumamış olan herkese tavsiye ederim
Atlas’ın bu sayısının kapak konusu olağan şüpheliler YARASALAR. Salgında neredeyse bir yılı geride bırakırken, dergi bu sayısındaki yarasalar dosyasında madalyonun öteki yüzünü çeviriyor ve “olağan şüpheli” konumundaki bu canlıların olağanüstü becerilerine ve faydalarına odaklanıyor. Belki de en çok yanlış anlaşılmış canlılar olan yarasalar, üzerlerine yapıştırılmış onca sevimsiz etikete rağmen böcek nüfusunu kontrol altında tutuyor, tohumları taşıyor, birçok bitki türünün tozlaşmasını sağlıyor. Şaşırtıcı yetenekleriyle insanı hayrete düşüren yarasalar, özel fotoğraflar ve ayrıntılı bir dosyayla yılın ilk sayısında.
Halk danslarının zenginliğiyle ünlü Kafkasya’nın güneyinde, Gürcistan’da her şehirde özel ya da devlete ait eğitim kurumları bulunuyor, dans ekipleri dünyanın her köşesinde hayranlıkla karşılanıyor. Atlas, Gürcistan’ın halk dansları okullarını gezdi, bu zengin geleneğin nasıl yaşatıldığını gördü, kökenlerini araştırdı.
İstanbul’dan Sinop’taki İnceburun Deniz Feneri’ne uzanan 700 kilometrelik karavan yolculuğu, Batı Karadeniz’in ormanları, kanyonları, vadileri ve şelalelerinin soğuk aylarda da benzersiz manzaralar sergilediğini gösteriyor.
Dünyanın farklı köşelerinden doğa ve insan öykülerini bir araya getiren “Yeryüzü Fotoğrafları” serisi, Türkiye’nin çölleşme riski en yüksek noktalarından Konya Ereğli’de kum fırtınalarına karşı yapılan ağaçlandırma çalışmaları, Avrupa’dan ithal edilen plastiğin çöplüğüne dönüşen Adana ve Mersin’deki çevre sorunları da Atlas’ın bu sayısının konuları arasında.
