Mağaranın pek çok anlamı var. Uyku, rüya, erginleşme süreci, bilinçaltı, sığınak, sabır, çağ, kapı, boşluk, gelişme, fırsat, okul, korunak, mezar, ana rahmi gibi. Gördün mü ne çok mana var içinde! Mağara,insanın kendini yeniden gerçekleştirdiği, özünü bulduğu, dönüşüm geçirerek hayata yeniden başladığı doğum noktasıdır. Karanlık bir mekân olarak gördüğün mağara, zaman içinde aldığın yol hükmünce genişleyip aydınlanacak. Mağara özdür, çekirdektir. Bu çekirdeğe yaklaşman kendini tam anlamıyla bulmanı sağlar. Mağaranın içine girebilmek nasip işi, keşfedecek olan sensin, nasibin kadarını tabii. Korkularını ve peşin hükümlerini geride bırakabilirsen olma yoluna adım atarsın. Sana emaneti alacak yolcunun içinde bulunduğu hali anlatmaya gayret ederim. Ademoğlunun manevi perdeleri olduğu gibi, mekânların da manevi perdeleri vardır. Arzu edilen odur ki bu perdeleri kaldırabilesin.
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nefsine hiçbir hâli ve makamı nispet etme! – Âdemoğlunun başına gelen her türlü bela, Rabbinden şikâyet etmesi yüzündendir. – Amelinin karşılığında ödüllendirilmeyi bekleyen, muhlis değildir.
Kalpten Dünya Sevgisini Atmak
Kalpten Dünya Sevgisini AtmakAbdülkadir Geylani · Medine Yayıncılık · 201262 okunma
Reklam
Ezan ve kâmet arasındaki zaman dilimi gibi şerefli hälleri gözetmelidir. Enes radıyallâhu anhın naklettiğine göre Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Ezan ile kâmet arasında yapılan dua reddedilmez. Şerefli vakitlerden bazıları şunlardır: Namazların akabinde, yağmur yağarken, Allah yolunda savaşırken, Kur'an hatmi sonunda, secde esnasında, oruç açarken, kalbin Allah'a odaklandığı ve korku içinde olduğu an. Sehr b. Havşeb'in naklettiğine göre Ümmü'd-Derdâ radıyallahu anha şöyle demiştir: "Ademoğlunun kalbindeki Allah korkusu hurma yaprağının yanması gibidir. Yanarken onun titrediğini görmüyor musun? Dedim ki evet, görüyorum. Bunun üzerine şöyle dedi: Kalbinde bu hali hissedersen dua et. İşte o zaman dua kabul edilir." Gerçek şu ki vakitlerin şerefi aynı zamanda hällerin şerefiyle ilgilidir. Çünkü seher vakti kalbin saf ve meşguliyetten uzak olduğu bir zaman dilimidir. Secde de zillet ve meskenet hålidir.
Sayfa 315
Şeytanla Kısa Bir Diyalogumuz Olmuştur..
~•~ — Ses ver! — Sor vereyim! — Benden ne istiyorsun? — Ruhunu istiyorum! Allah'a bağladığın ruhunu! — Her ân tepemde, beynime çivi üstüne çivi çakıyorsun da yine bir şey başaramıyorsun!.. Bıkmadın mı hâlâ, usanmadın mı? (Duman; bir el şeklini aldı. Tırnakları kol boyu uzamış, üstü damar damar, kara kuru bir el... ) —Bırakır mıyım
Kalp bedenimizde hayatın merkezi olduğu gibi manevi hayatımızında merkezidir. Dünya hayatının keşmekeş hali ile büyük sıkıntılar çeken Ademoğlunun ilacı aslında kendisinde ve kalbindedir. Rabbimiz bütün dertlere deva olacak reçeteyi şu şekilde bizlere sunmuş. 𝐎𝐧𝐥𝐚𝐫 𝐢𝐦𝐚𝐧 𝐞𝐝𝐞𝐧 𝐀𝐥𝐥𝐚𝐡'𝛊 𝐚𝐧𝐦𝐚𝐤𝐥𝐚 𝐤𝐚𝐥𝐩𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐡𝐮𝐳𝐮𝐫 𝐛𝐮𝐥𝐚𝐧 𝐤𝐢𝐦𝐬𝐞𝐥𝐞𝐫𝐝𝐢𝐫. 𝐈̇𝐲𝐢 𝐛𝐢𝐥𝐢𝐧 𝐤𝐢 𝐤𝐚𝐥𝐩𝐥𝐞𝐫 𝐚𝐧𝐜𝐚𝐤 𝐀𝐥𝐥𝐚𝐡'𝛊 𝐚𝐧𝐦𝐚𝐤𝐥𝐚 𝐡𝐮𝐳𝐮𝐫 𝐛𝐮𝐥𝐮𝐫. (𝐄𝐫-𝐑𝐚'𝐝 28) Kalp cenâb-ı Hakk' ın nazargâhıdır. Öyleyse orayı her türlü kirden siyah noktadan mâsivâdan hâsılı kalbi Allah'ın zikrinden alıkoyacak her türlü şerden temizlemek gerekir.
294 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İnsan: "Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucundan değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı; adam, âdem, âdemoğlu, insanoğlu, kişioğlu, beniâdem, benibeşer, fâni" şeklinde izahatı yapılmıştır. Bu tanımdan hareketle ana kara parçası üzerinde
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Venedik Yayınları · 2020173,5bin okunma
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.