Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Affetmek, yapılan bir hatayı unutmak demek değildir. Yapılan hatanın sizde yarattığı acıdan kurtulmak için adım atmaktır. Affetmek, o kişiyle ilişkinizi devam ettirmeniz gerektiği anlamına gelmez. Bundan sonraki hayatınıza onsuz devam edecek olsanız da ona karşı hissettiğiniz ve olumsuzluğuyla içinize kadar işleyen o boğucu hissiyatı üzerinizde taşımamak ve özgürleşmek için affetmek gerekir."
Destek Yayınları
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.
Reklam
Ünlü Arap tarihçi İbnü'l Esir geçtikleri her yeri takip yıkan Moğolların yaptığı katliamların büyüklüğünü tasvir etmek için şu cümleleri kullanır: Keşke annem beni doğurmasaydı, keşke bu büyük felaketten önce ölüp gitseydim. Adım ve sanım unutulsaydi da bu olayla karşılaşmasaydım.
adım atmadığımız bir coğrafyanın kapısından içeri girmediğimiz bir evine bir gülüş umut olabilir. sahi bir gülüş umutsuz, karanlık sokaklara güneş doğurur mu?"🌿 Ramazan Mervan Kurt 🤍
538 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kalitesi yine şaşırtmadı. Aynı Aklından Bir Sayı Tut kitabında olduğu gibi olay örgüsü, gizem unsuru çok güzel ve başarılı kurgulanmış. Dedektif Gurney'in farklı düşünme tarzı onu olaylara kimsenin daha önce yapmadığı değişik bakış açılarıyla bakmasını sağlıyor. Ve bu bize çok güzel yansıtılıyor. Sonunda da tatmin olduğumu ve hiç tahmin etmediğim bir sonuçla karşılaştığımı söylemeliyim. Kitap boyunca sizin de düşünmediğiniz ihtimal kalmıyor ama ona rağmen yine de doğru sonuca ulaşmak çok zor. Bütün kitap çok sürükleyiciydi. Eğer başarılı bir dedektifin esrarengiz bir olayı adım adım çözmesini ve bu esnada kendini de toparlamasını okumak istiyorsanız bu kitabı öneririm.
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139,1bin okunma
Müdrik miydim nâtık mıydım hâfız mı Adım bir intikam olarak bari anılacak mıydı acaba
Reklam
Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belâya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Derin yar adım çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha itti beni, ha itecek
Sayfa 11 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Nazım'a göre burjuva demokrasisi, işçi sınıfının ortaya çıkması için ideal olan or­tamın yaratılması demektir. İşçi sınıfı da devrimi yapacak olan sınıftır. Feodal bir toplum düzenine dayanan (daha çok el emeği ile üretime, tarıma dayalı bir üretim bi­çimini kastediyoruz) Osmanlı Devleti'nde toplumu sosyalizme taşıyacak olan işçi sı­nıfı bulunmamaktadır. Proletarya (işçi sınıfı) fabrikalardaki makineli üretimin, sana­yileşmiş kentlerin sınıfıdır. Bu nedenle sanayileşme yolunda bir adım olarak gördü­ğü Kemalist projeyi işçi sınıfını yaratması açısından olumlamakta ve Cumhuriyetin ilanından hemen sonra meseleyi sınıf mücadelesine, işçi sınıfı ile burjuvazi arasında­ ki mücadeleye dayandırmakta ve kendi sınıfının yanında saf tutmaktadır:
Sayfa 54 - Hece dergisiKitabı okuyor
Nazım Hikmet Cumhuriyet dev­rimlerine bir ideal olarak bakmamakta, bu devrimleri feodal bir toplumu sosyalist bir topluma taşıyacak olan bir aşama olarak görmektedir: "Türkiye'de bir inkılap oldu: Burjuva inkılabı. Bu inkılap Türkiye'nin tarihi inkişaf seyrinde ileriye atılmış bİr adımdır, fakat son adım değildir." (Nazım Hikmet-Aydınlık 1924)
SELİMNÂME
Ben Sultan Selim Han! Anadolu’nun ve Rum’un ve Acem’in ve Türkmen’in ve Kürd’ün ve Arab’ın ve Kıpti’nin ve Ermeni’nin ve Gürcü’nün ve Tatar’ın ve Çerkez’in ve Ubıh’ın ve dahi ismini saymaktan yorulacağım milletlerin sultanı… Ümmet-i Muhammed’in Halifesi… Mekke ve Medine’nin hizmetçisi… Mağlup hasmım İsmail Şah’ın hitabıyla “Zamanın
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.