Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yazarın Notu
Bu kitapta yer alan öykülerden “benim adım Feridun” Duvar dergisinin Kasım-Aralık 2012 tarihli 5. sayısında çıktı. Diğerleri ise yeni yazıldılar, annemle babam bana “aferin oğlum” desinler diye.
Sayfa 9 - Can Çağdaş / 2023Kitabı okudu
İnsan kendinden yorulur mu, yoruluyordu.
Hayatımın dönüm noktalarından birini; "Bir şeye devamlı olarak tekrar ediliyorsa, bunun bir hata değil bir tercih olduğu” gerçeğini anladığım o an oluşturur. Şundan bahsediyorum: Valla! Birinin geçinmeye gönlü varsa geçiniyordu, bu bir hata değil kesinlikle bir tercihti yani. Herkes birbirinin aynası gibiydi. Bir hata çok istenirse telafi
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Ülkemin çağdaş yazarlarını okumak bana büyük keyif ve gurur veriyor. Son yıllarda bu haklı gururu yaşadığım yazarların başında Mahir Ünsal Eriş geliyor. Henüz hiçbir kitabını okumadıysanız ilk okumanız gereken kitap kesinlikle ‘Olduğu Kadar Güzeldik’ olmalı. Bu kitaba da ancak böyle bir isim yakışırdı. Kitap 8 öyküden oluşuyor. Hepsi de birbirinden güzel. Kimisini kahkaha ile okudum kimisinde hüzünlendim, gözlerim doldu. Karakterler bizden, olaylar bizden, anlatım dili şahane. Yalın, samimi. Özellikle de son günlerde ülkece yaşadığımız gergin gündemin arasında bana bir soluk oldu. Beni en çok etkileyen öyküler; Benim Adım Feridun, Dayımın Avrupa’ya Kaçışı, Stoper oldu. Mahir Ünsal Eriş kitabın başında öyküleri için; ‘’yeni yazıldılar, annemle babam bana ‘aferin oğlum’ desinler diye’’ yazmış. Bizler de gurur duymalı, yazarlarımıza destek olmalıyız. 60. Sait Faik Abasıyanık Hikaye Armağanı’nı kazanmış bu kitabı herkese tavsiye ederim. • Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikayet edesin geliyor. Bir şeyden şikayet edebilmek için bile insan lazım. Öyle hileli bir şey bu. • Umut çok garip bir şey, insanı olduğundan daha aptal etmeye yetiyor. • Demek ki insan, yaşıyorsa nasıl olsa bir iz bırakıyor, bir zeytincinin paslanmış tabelasında bile olsa. İlla birilerinin kalbini dağlamanın lüzumu yok iz bırakmak için demek ki. • Ben niye yalnızım? Şu köpek bile tasmasını kavrayan ele dönüp dönüp gülümserken,ben böyle sevdiğim,böyle kendimden vazgeçtiğim halde niye yalnızım,niye mutsuzum?
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20212,936 okunma
'Demek kanserim! Nilgün Teyze ağlama ne olur. Nasıl bir çaresizliktir bu, nasıl bir acizlik. İnsan kaç kere yaşar bu çaresizliği, Nilgün Teyze? İnsan kendini her gün, akşama kadar her şeyi yapabilecek güçte zanneder ya. Aslında başına gelene kadar hiçbir şeyin elinde olmadığını hiç fark etmez değil mi? Çiçekleri kendi büyüttü zanneder,
“Annemle babam bana ‘aferin oğlum’ desinler diye…”
Ne var ki mimaride geriye dönük akımların sonucu hiçbir zaman tutarlı olmuyor. Bir özenti, bir taklit mimarlığı olmanın ötesine geçemiyor. (...) Mimarlık yaratma sanatıdır. Her sanat dalında olduğu gibi, mimarlıkta da yeni şeyler söyleyeceksiniz, yeni bir dil geliştireceksiniz, çağdaş olacaksınız, mümkünse hiç söylenmemişi söyleyeceksiniz.
Reklam
Ama üzerinde, birçok ağaların, uydurma somurtkanlığı, kibirli kasılması yoktu. Canı konuşmak istediği halde "Ağır..." desinler diye, kendini sıkmaz, birini dinlerken, başka şeyler düşünüyor görünmek için gözlerini duvara dikmezdi. Tersine güleryüzlü, şakacıydı. Gençliğinden beri, en iyi becerdiği şaka da, gördüğü şeyi, dinlediği sözü ömründe ilk defa görüp işitiyor gibi çakır gözlerini açıp şaşması, geniş göğsüne çapraz astığı kalın gümüş kösteğine yumruğuyla yapışıp: - Ulan iyi... Ulan aferin! - demesiydi.
Sayfa 97 - 6. Baskı, Nisan 2008, (İthaki Yayınları'nda 2. Baskı), Birinci Bölüm, "Ağalık Vermekle...", IIKitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.