Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
George Perec'in okuduğum ilk kitabı 2 . tekil şahıs ile yazdığı yapıyorsun ediyorsun kalkıyorsun oturuyorsun yapmıyorsun gibi yazdığı benim de beğendiğim kitabı. Yazarın biraz biyografisini okuduğumda anne ve babasının bir tanesinin Autswitch Nazi toplama kampında öldüğü bir tanesinin ise erken yaşlarda öldüğü kendisini halası ve eniştesi
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,136 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Çiçek Açan Badem Ağacı gibi tabloların ressamıVincent Van Gogh‘un adını duymayan kalmamıştır belki de günümüzde. Kendi tarzı ve kullandığı renklerle kalbimizde taht kuran 1853 doğumlu ressam, ne yazık ki yaşadığı dönemde anlaşılamamış. Başka birçok sanat/edebiyat insanı gibi kıymeti öldükten sonra anlaşılmış. Hal böyle
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186,3bin okunma
Reklam
516 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uyumsuz Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk, Bilgelik beş ayrı topluluk ve hepsi katı kurallarla ayrılmış ama hepsinin içinde ayrı ayrı olan beş duygu insan bir duyguyla yaşayamıyor kimisinin içinde bilgelik kimisinin içinde dostluk bu nedenle de uyumsuzluk değilde karma olmak gerekiyor hepimiz birer uyumsuz değilmiyiz o zaman hangimiz bulunduğumuz topluma ait olduğunu hissediyor ki? Ya da kaçımız bulunduğumuz konumdan memnunuz? Bir söz var bulunduğun yerde mutlu değilsen yerini değiştir ağaç değilsin diye ama bir ağaç kadar kökümüz olmasada mecbur kılınmışlığımız vardır. Günümüzde bir ağacın yerini bile değiştirmek bir insanı değiştirmekten daha kolay. Bu kitabı okuyalı iki gün oluyor ama hızlı ilerliyorum okudukça merakım artıyor. Genelde ağır kitaplar okumama rağmen arada böyle romanlar beni dinlendiriyor.
Uyumsuz
UyumsuzVeronica Roth · Artemis Yayınları · 20126,8bin okunma
122 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Dört anlaşma Toltek bilgeliği öğretisidir. Toltek kelimesi bilgi yolunda olan kadın ve erkek anlamına gelir. Bu kadim öğreti bir inanç sistemine ait değildir. Toltekler yaşam sanatı uygulayıcılarıdır. Toltek yaşam sanatı dinlemeyi bilirsek su, toprak, rüzgar,hava,ağaç ve hayvanlardan çok şey öğrenebileceğimizi söyler. Don Miguel Ruiz (kitabın yazarı olur kendisi) der ki: Zihnimizde depoladığımız inançların %95’i yalandır ve biz bu yalanlara inandığımız için acı çekiyoruz. Hepimiz bir rüyada yaşıyoruz! Bu rüyadan çıkıp kolektif bilinçten özgürleşerek dört yeni anlaşma ile karşılaşırız. Kolektif bilinç mi? o ne yahu? şu: Biz çocukken herkesin bize kabul ettirdiği kurallara alıştırılırız hatta bu kuralları kabul ederek anlaşmamıza dahil ettiğimizde ödüllendiriliriz. Karşı geldiğimizde cezalandırılırız. Artık onay beklemeyi öğrenen bireyler oluruz. Bu süreçte başkalarını da yargılayan evcileşmiş bireyler olup çıkarız. Kusurlu olduğumuza o kadar inanırız ki; kendimizi cezalandırır ve kolektif bilincin bize sunduğu anlaşmaları kabul ederiz. Toplum bize ne yapıp yapamayacağımızı söyler biz de bu anlaşmayı yaparız. Yazarın çok enteresan bir saptaması daha var "mağdur" olmak üzerine: Kararları alan bir parçamız var ve "mağdur rolü" oynamayı çok seviyor. Kurban suçu ve utancı taşıyor: “Zavallı ben! yeterince iyi değilim, yeterince zeki değilim, yeterince çekici değilim, sevgiye layık değilim, fakirim!” diyen parçamız. İçimizdeki büyük yargıç da kabul ediyor ve “Evet, yeterince iyi değilsin” diyor..
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311,2bin okunma
432 syf.
8/10 puan verdi
Gece Kralı ve Siren’in öyküsü
Bir Peri Kralına, bir pazarlıkçıya borçlanmak kötü bir fikir olabilir. Fakat daha on altı yaşındayken bir sene içinde yüzlerce kez borçlanmak ancak bir delinin yapabileceği bir şey yada yalnız ve kırılmış birinin. Callie geçmiş yaşantısını arkasında bırakmaya çalışarak kendisini yakın arkadaşına, işine ve herbiri bir kaç ayı geçmeyen ilişkilere adayarak hayatına odaklanmaya çalışan fakat bunda pek başarılı olamayan bir Siren. Des ise zamanını Gece Krallığını yönetmeye, öte diyardan gelip pazarlık yaparak gücüne güç eklemeye ve bunları yaparken genç bir kızla pazarlık yaparak ona yardım etmeye çalışan bir Kral. Ta ki bir balo akşamında istenen son pazarlığa kadar. Ondan sonra ki yedi yılı birbirini görmeden geçirdiklerinden sonra, bir araya geldiklerinde işler bıraktıklarından biraz farklı ilerleyecek gibi görünüyor. ~~~~~ “Des yanaklarımı avuçlarının arasına aldı. ‘Dağlar yükselip devrilse, güneş sönse, denizler karayla bütünleşip göğü yutsa bile sen daima benim olacaksın.’ parmaklarının eklemlerini elmacık kemiklerimde gezdirdi. ‘Yıldızlar cennetten düşse ve yeryüzünü gece örtse de, karanlık yok olana kadar ben daima senin olacağım.’“ … “Güzel kuş. Zavallı kuş. Kuşum. Sen diğerleri gibi değilsin. Onlar ağaç ve güneş görmüş toprak gibi kokuyorlar. Bazıları kış ayazı gibi soğuklar. İçlerinde kurban olarak seçebileceğim canavarlar yok. Mutlaka yaratılmalı. Mutlaka.”
Rapsodi
RapsodiLaura Thalassa · Martı Yayınları · 20221,391 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Hoşgörü Trajedisi
‘’Zamanında kırıntıydın. Koptun, çarptın, karanlıkta süzüldün, uzaya süründün. Yandın, tutuştun, közdün, sonunda dipdiri yere düştün. Yekpare bir bilincin kırığı, mecburen eksiksin. Bu yüzden hiçbir çöle en büyük duyguyla bakmadın henüz, hiçbir kahrı çekmedin dibine kadar. Can kulağı dinlesen de birçok sesi işitmedin. Bildiğini bilmekle uğraşan
Aramızdaki Ağaç
Aramızdaki AğaçSema Kaygusuz · Metis Yayıncılık · 2019210 okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
Anlamak anlaşılmak zor olmamalı.  Ama görülüyor ki kimi satırlar o kadar sık dokuyup ince işlenmiş ki anlamak da anlaşılmak da çok çetin bir hal almış. Duygularını,  sitemlerini,  hasretlerini söz ve söz öbeklerin arasına öyle bir nakışla işlemiş ki görmemek,  anlamamak mümkün değil. Bir şairi anlayabilmek için onun çocukluğunun nerelerde geçtiğini, hangi koşullarda büyüdüğünü görmek gerekiyor. O zaman okunan dizeler çok daha anlamlı oluyor. Ve işte kendi yaşadıklarını, yaşandığını,  geçmişini şiirlerin arasına sıkıştırdığı anlam dolu dizelerde saklı: Gülhane Parkı'na da Baktım; Yoktun. Her ne kadar sitem duyguları önde olsa da bir veya iki şiirine; o şekilde yazılmasaydı, derim. #birşiir Şimdilerde yine seni arıyorum Yine o yakut bezeli kayın ağacında aklım bir daha Gülhane Park'ına bakmayacağım Hele o şehre bir daha hiç uğramayacağım gelmeyeceğinden yana endişeliyim Fakat artık ümit etmiyorum Çünkü öğrendiğimi söylemiştim Evet öğrendim Gülhane parkında değilsin Hatta yakut bezeli kayın ağacı da değilsin Hatta ne yakutu ne de kayını özlemiyor artık Yüreğim Çünkü safi kendin safi sen Bana aradığımın sen bile değil yalnız ben olduğunu ve bende olduğunu öğrettin Şimdi bir daha hiç gelmezsen bile Seni ya da bir başka ağacı aramaya devam etmeyeceğim. Çünkü eksik de ağaç da benim bendim.
Yakut Bezeli Kayın Ağacını Ararken
Yakut Bezeli Kayın Ağacını ArarkenBuse Çalık · Mythos Kitap · 20224 okunma
632 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Ah Oblomov.. Romanın baş kahramanı Oblomov aşırı tembel bir insan, sürekli düşünceler içerisinde, yaşadığı hayata uyum sağlamak isteyen ama bunları asla yaşantısına geçiremeyen biri. Ve tüm Oblomovka böyle yetişmiş. Kitabı okurken bazen kalk artık yatağından diye kolundan çekiştirmek istediğim bazense amannn yat gitsin dediğim zamanlar oldu tabi :)) Çünkü dönem dönem bende bu moda giriyorum ve çok severim (aramızda kalsın bazen bende bir Oblomov’um galiba bile dedim) Neyse Oblomov’un uyuşukluğu bana da sirayet etti ve kitabın bitmesi biraz uzun sürdü Ben sevdim Oblomov’u ya iyi adam, tek sorunu kendi kendine bişeyleri yoluna koyamaması, insanlara bağlı kalması ve insanlar tarafından hüsrana uğraması. Bence gerçek anlamda elinden tutan olsaydı bulunduğu durumdan kurtulabilirdi. Bi yerde okumuştum, “bulunduğun yerden memnun değilsen yerini değiştir, ağaç değilsin” Oblomov değişmek istiyordu ama yeterince inanmamıştı bence .. Sizde bu tembel tatlı yelekli ve ters gömlekli Oblomov’la tanışmak istiyorsanız okuyun derim
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,5bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
KÜÇÜK AĞAÇ’IN EĞİTİMİ Nasıl da duygu yüklü harika bir kitapsın. Küçük Ağaç ; okurken hem gülümsettin, hem hüzünlendirdin… Ama en önemlisi “Gidişat”ı öğrettin… “Küçük Ağaç” Kızılderililerin Çeroki kabilesinden olan; beş yaşında iken anne ve babasını kaybettikten sonra, büyükbaba ve büyükannesiyle birlikte yaşamaya başlayan küçük bir çocuk. Onlardan doğaya,iyiliğe, dürüstlüğe,sevgiye,ruhun bilgeliğine dair öğrendiklerini bizlere anlatıyor: “Ağlamadım ama üzgün göründüğümü biliyordum çünkü Büyükbaba dedi ki: Üzülme Küçük Ağaç, gidişat böyle…” Gidişat; büyükbabanın doğadaki her şeyin belli bir düzen ve dengede olduğunu anlatmak için kullandığı bir addır. Ben Küçük Ağaç’ın doğanın gidişatına tanıklığını çok severek okudum. Sizlerin de severek okuyacağınızı düşünüyorum. Son olarak kitaptan bir alıntı : “ Küçük Ağaç yüreklidir. Ve onun gücü inceliğindendir. Ve Küçük Ağaç asla yalnız kalmayacak…” Ve alıntıya dair düşüncelerimi yazarak bitirmek istiyorum: Yalnız değilsin Küçük Ağaç, seni okuyan herkesin kalbindesin.
Küçük Ağaç'ın Eğitimi
Küçük Ağaç'ın EğitimiForrest Carter · Say Yayınları · 20218,1bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatın içinden, her zaman karşımıza çıkabilecek türden hikayeler ele alınmış. Ama asıl mesele hikaye üzerinden bize verilen mesajlardır. Kendimize, hayatımıza kişiliğimize saygı duymamız gerektiğini, yeri geldiğinde bulunduğumuz ortamda mutsuzsan terk etmemiz gerektiği mesajları veriliyor. Bu durum bana şu sözü hatırlatır: " Bulunduğun yer
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.