Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çürümüş tahta, paslı teneke ve kerpiç yığınlarından ibaret evleri ile işçi mahallesi sanki bir seldi, bir seldi de bu sel, uzak, çok uzaklardan yuvarlana yuvarlana, köpüre köpüre, korkunç anaforlar yapa yapa gelmiş, yıllardan beri mahallenin abisi gibi atan fabrikanın ağır, beyaz taşlarla örülü, kalın, sağlam ve yüksek dört duvarına dört yandan yüklenmiş, ama duvarları aşamadan, takılmış kalmıştı.
Sayfa 7 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Yaşadım da yoruldum, bir ağır-işçi gibi, Uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi.
Reklam
“Ne demiş şair? En ağır işci benim yirmi dört saat seni düşünüyorum.”
Ne demiş şair? En ağır işçi benim yirmi dört saat seni düşünüyorum
Gündeliğe gider gibi gidiyorum ben kendi geçmişime sabahtan akşama kadar canım çıkana kadar sırtımdan ter aka aka temizliyorum her şeyi. Silkeliyorum ovuyorum gerektiğinde telliyorum geçmişi. Her gün yeniden başlıyorum her gün yeniden.. Kabul asla ilk günkü ışıltısında olmuyor hayat ama yine de yıllarını anılarını temizlemeye vermiş ağır bir işçi kelamı bırakabilirim şuraya; barış geçmişinle her gün yeniden, yeterince uğraşırsan eser kalmıyor kirden...
“Ne demiş şair? En ağır işçi benim, yirmi dört saat seni düşünüyorum.”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.